2. Bölüm / Gözleri, Hâlâ Gözlerimdeydi

En başından başla
                                    

Annemi sandalyeye oturmuş çayını içerken görünce şaşkınlıkla kaşlarım havaya kaldırıp, "Anne, ben geç kaldım, sen oturmuş çay mı içiyorsun?" dedim hayretle.

"Kızım, sabahtan beri bir kere bile olsun saate bakmış olsaydın geç kalmadığını anlardın." dedi annem homurdanarak.

Hemen salona koşup duvarda asılı olan saate baktım. Saat daha yeni sekiz olmuştu. Derin bir nefes alıp mutfağa geri gittim.

Çantamı yere bırakıp anemin karşısındaki sandalyeye oturdum. Birkaç şey atıştırdıktan sonra annemle birlikte masayı toplayıp evden çıktık.

Asansöre binip zemin kata bastım. Aynadaki yansımamdan kafamdaki üçüncü gözümün yok olduğunu görünce rahat bir nefes aldım.

Size şu süre zarfı içinde bir de aşk hayatımdan bahsedeyim.

Hiç aşık olmadım ve hiç sevgilim de olmadı çünkü zirve tek kişiliktir.

"Ne felsefe yapıyorsun? Doğruları anlatsana."
Kısmen doğru onlar, tamam mı?

"Tamam, diğer doğruları da anlat."

Gerçek şu ki kimse benimle sevgili olmak istemiyor. Kim lahmacunla aşk yaşayan, erkeklere laf atan, kız erkek fark etmez döven, asosyal bir kızla sevgili olmak ister ki?

"Ben cevap vereyim; hiç kimse."
Yarama tuz bastın falan dememi bekliyorsan çok yanılıyorsun çünkü ben erkek arkadaş istemiyorum, buna gerek duymuyorum ve eksikliğini de hissetmiyorum.

Dedim ya tek aşk lahmacun diye. Ben onunla evlenirim yani benim için hiç sıkıntı değil.

Asansörün durmasıyla düşüncelerimden sıyrılıp kendime geldim. Annemle birlikte asansörden çıkıp dışarıya çıktık ve annemin son model(!) arabasına bindik.

Evet annemin de babamın da arabası var. Ben araba kullanmayı bilmiyorum. Babam ve annem öğretmeyi çok istediler ama ben istemedim çünkü toplu taşıma araçlarında mutluyum, dediğim gibi oradaki dedikodular çok güzel.

Annem arabayı çalıştırınca ben de arkama yaslanıp yolu izlemeye başladım.

Acaba yeni okulumda müdür beyciğimin dediği gibi yani arkadaşlar edinebilecek miydim?

Bunları öğrenmek için önce okulu ve içindeki insanları görmem gerekiyordu.

Yolda ilerlerken aklıma bir anda az önceki düşüncelerimden çok bağımsız olan bir şey geldi.

Anneme dönüp, "Bir şey soracağım, anne." dedim.

Annem göz ucuyla bana bakıp, "Dinliyorum kızım." dedi.

"Benim neden kardeşim yok?"

Bunu sormamla annem ani bir frenle arabayı durdurdu.

Biraz öne doğru savruldum ama neyseki bir şey olmamıştı. Etrafıma baktığımda karşımdaki okulun üstündeki tabelada büyük harflerle KARAHAN KOLEJİ yazan yazıyı gördüm, okulla ilgili yorumlarımı sonraya bırakarak anneme döndüm.

Merakla vereceği cevabı beklemeye başladım. Annem yüzüme on saniye kadar baktıktan sonra gülümseyerek, "Çünkü senden sonra cesaret edemedik kızım." dedi.

"Puhahahahaha."
Slk şey.

Gözlerimi kısıp arabadan indim, kapıyı sert bir şekilde kapatacaktım ki aklıma, eğer o kapıyı öyle kapatırsam annem de kafamı kapının arasına sıkıştırıp kapıyı sert bir şekilde kapatırdı ve sonra dünyadan bir Ahenk YILMAZ eksilirdi. Kimse böyle bir şeyin olmasını istemez, değil mi?

KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin