79. Bölüm

929 140 39
                                    

Bu bölüm, uzunca zamandır benden desteklerini esirgemeyen kızlarıma gelsin.

@ddarklife_

@wseyyma

Böyle ithaflar yapacağım artık, kitapta sizden de izler olsun istiyorum. İlerde dönüp okuduğumuzda şu ithafları görüp birbirimizi analım.

sizi çok seviyorum biliyorsunuz değil mi? 

*************

"Hoş geldin Bade." diyerek bana elini uzatan adama baktım. Uygar'ın babasıydı. Geçirdiğimiz berbat akşam yemeğinden beri ondan oldukça çekiniyordum. Yine de yüz ifademi daha normal tutmaya çalıştım. Uygar, artık babasının hayatını düzene sokmaya çalıştığından bahsetmişti. Bu sebeple, o da ona yardımcı olmaya çalışıyor ve kendisini aşırı zorlamayacak çoğu konuda babasının isteklerini yerine getirmeye çalışıyordu.  

"Hoş buldum. Başınız sağ olsun." Uygarla 1-2 saat, en azından o biraz sakinleşene kadar arabada kalmıştık. 

"Sağ ol kızım." dedi önce. Kızım mı dedi o? Benim yan tarafıma dönüp koridordaki kalabalığa döndü. 

"Bade... Uygar'ın kız arkadaşı." Koridordan uğultular gelirken, hepsi memnun olduğunu söylüyordu. Tanışma faslı bittiğinde Uygarla bir köşeye geçip beklemiştik. 

Yan yana iki sandalyeye oturduğumuzda birkaç kişinin bakışları üstümüzdeydi, hissedebiliyordum. Uygar elini belime sardığında ona biraz daha yaklaştım. Gözleri öylesine kızarmıştı ki, uykusuzum diye bağırıyordu adeta. Uykusuz ve oldukça yorgun. Elimi tutarken bile anlayabiliyordum bunu. Normalde tutuşları öylesine kendinden emin olurdu ki beni güvende hissettirirdi. Şimdi ise tutuşu bile belli belirsizdi. Bu yüzden, bu sefer ben ona yardımcı olmak istedim ve başını omzuma yaslamasını sağladım. Ellerimiz de yer değiştirmiş, onu sımsıkı tutan bendim. 

"Amcanın durumu nasıl?" dedim, neredeyse fısıldayarak. Zaten en köşedeydik ve yanımızda kimse yoktu. 

"Kritik. Ameliyat beklenilenden iyi geçmiş ama hayati tehlikesi devam ediyor." Derin bir nefes aldı. "Herkes oradaydı Bade. Genç, yaşlı, çocuk." diye mırıldandı boğuk çıkan sesiyle. 

"Amcandan başka kimseye bir şey oldu mu?" diye sordum. 

"Kızı da yaralandı."

"Onun durumu nasıl?" 

"Amcama göre iyi. Ameliyattan sonra 2 gün kritik demişlerdi. Bu sabah uyandı zaten."

"Neden bana söylemedin?" dedim, birkaç dakika sessizliğin ardından. "Babaannenin cenazesine geldiğini?" Niyetim onu suçlamak kesinlikle değildi. Sadece yanında olabilirdim ve bunu en iyi o biliyordu. 

"Cenazeye diye gelmemiştim zaten. Hastaydı, durumu da kötüleşince, doktor her şeye kendinizi hazırlayın demiş. Hepimiz toplandık geldik işte."

"Yanında olabilirdim."

"Yanımdasın zaten." 

"Seninle gelirdim Uygar, biliyorsun." Ona üzülüyordum. Çoğu şeyi kendi başına aşmaya çalışmasından ben bile yorulmuştum. 

"Uzakta olsan da varlığını hissedebilirim, bunu biliyorsun değil mi? Saçma mesafeler umrumda bile değil." 

"Benim umrumda ama." dedim, kollarımı boynuna iyice sararken. "Böyle sarılırdım sana." Güldü hareketime. Yorgun bir gülüştü ama içtendi. Bana karşı her zaman içten olmuştu zaten. 

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 03 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Serseri //yarı texting//Where stories live. Discover now