49. Bölüm

7.9K 413 146
                                    

Ben dün gece bölümü yayınlayıp uyumuştum ama wattpad bölümü silmiş :(

Arada yapıyor böyle. Bazen yorumlarım gitmiyor falan diyorsunuz onlar işte bölümün silinmesiyle oluyor ama hemen fark edip geri yayınlıyordum. Dün gece fark etmemişim. Ve neden yorum yok diye üzülüyordum 🤦🏻‍♀️

İnstagram hesabında belki gördüyseniz birkaç paylaşım yaptım. İsminin gözükmesinden rahatsız olan varsa beni uyarsın lütfen. Bazen ad soyad da yazılı olanlar var çünkü. Belki istemezsiniz.

Bu arada kapaklar gelmeye devam ediyor. O kadar güzel ki ben asla seçemem. Hatta keşke her hafta birini yapsak 🥲

Bu yüzden bana bunda da destek olmanız lazım. Duyuru yapalı birkaç gün oldu belki hâlâ görmeyen vardır birkaç gün daha bekleyelim. Katılmak isteyen herkes katılsın çünkü.

En son burada paylaşırım. Birlikte seçeriz.

Yeni bölüme hoş geldiniz 🖤

*****************

"Gel bakalım." Uygar'ın belimden ve elimden tutarak yönlendirmesiyle geldiğimiz yere baktım. Yeşillik bir alandı ve piknik masaları vardı. Önünde durduğumuz masaya baktım. Üzerinde çeşit çeşit yiyecek ve içecek vardı. Birisi bu masayı bizim için hazırlamış olmalıydı. Yalnızca bizim için miydi? Omuzlarım düştü.

Uygarla olmak son birkaç aydır oldukça keyif aldığım, huzurlu hissettiğim bir şeydi. Elbette onunla baş başa kalmak istiyordum. Ama beni öpmeden Melisleri sorduğu için, beni onların yanına getirdiğini düşünmüştüm. Onları özlemiştim. Can'ı her gün görüyordum. Beni hiç yalnız bırakmamıştı. Ama Melisle Emiri 2 aydır görmüyordum. Uygar'a döndüğümde bana baktığını gördüm. Beni öpmüştü. Utanarak önüme döndüm.

Karşılık verirken hiç utanıyor gibi değildin.

"Oturalım mı?" diye sorduğunda başımla onayladım. Masaya oturduğumda Uygar ayakta kalarak etrafına bakındı. Masaya göz attım. 3 bardak ve 3 tabak vardı.

"Üçüncü kim?" Eliyle az ileriyi işaret etti. Can koşarak geldi ve sakince boynuma sarıldı.

"Oy yengeeeem. Napaysun ha buralarda bensiz?" Gülerek sarılışına karşılık verdiğimde Uygar'a baktım. Bize bakıyordu.

"Masayı ben hazırladım. Tek başıma hem de." Güldüm.

"Eline sağlık. Çok güzel görünüyor." Göğsü kabardı ve Uygar'a döndü.

"Ben sana demiştim benim elimden her iş gelir diye. Paramı hazırla." Sonra bana döndü. Meraklı bakışlarımı görünce hemen açıkladı.

"Güzel bir masa hazırlamam karşılığında bana para teklif etti." Uygar yanımıza geldiğinde Can'ın ensesine çok da sert olmayan bir şekilde vurdu.

"Para vermesem yapmayacaktın yani?" Can onu geçiştirmek için omuz silktiğinde masadaki yiyeceklere iştahla bakıyordu. Uygar çatık kaşlarıyla bu sefer Can'ın omzunu sıktı.

Serseri //yarı texting//Where stories live. Discover now