8. Bölüm

14.8K 689 46
                                    

"Caner bak o benim kızım ve ben kızımı böyle görmek istemiyorum. Baksana 2 yıldır yüzüme bakmıyor, sesini bile zar zor duyuyorum. Bu durum beni çok üzüyor."

Okuldan geldiğim gibi duş almıştım ve duştan çıktığımda salondan gelen sesler eşliğinde üstümü giyinmiştim. Şimdi ise henüz saçlarımı bile kurulamamışken annemi ve Caner Abi'yi dinliyordum. Merak bambaşka bir şey...

"Seni anlıyorum hayatım ama şöyle düşün Tolga 2 yıldır ortalarda yok. Bade onun varlığından rahatsız oluyorsa bu durum onu memnun etmez miydi? 2 yıldır adını bile anmadık bu evde. O zaman neden hâlâ mutsuz?"

Annem bana inanmadığı için olabilir mi acaba süper zeka?

"Tolga o olaydan beri ortalıkta yok farkında mısın Caner?"

Annemin bir şeyleri sorgulaması için aradan 2 yıl geçmesi gerekiyormuş sanırım.

"Bade ondan rahatsız olduğu için gelmedi bu eve. Ama görüyoruz ki Bade o yokken de mutsuz."

Oğlun hayatımın içine ettiği için...

Annemin sessiz kalması sinirimi bozarken onları daha fazla dinlememeye karar verdim ve çalışma masamın üstündeki sırt çantama bir miktar para, kulaklık ve telefonumu atarak odadan çıktım. Salon kapısının önünden geçerken içeriden gelen sesler dikkatimi çekince olduğum yerde kaldım.

"Ben 2 yıldır oğlumu göremiyorum. Sence de artık gelmesi gerekmiyor mu?"

Kısa bir sessizlikten sonra annem konuştu.

"Peki, gelsin."

Sadece tek bir an, ufacık bir an annemin beni yanıltacağını düşünmüştüm... Salonun önünden geçerken akan gözyaşlarımı sildim ve beni fark etmeleriyle içeri girdim.

"Biliyor musun Caner Abi? Siz bu eve gelmeden  önce çok önyargılıydım." Konuşmaya başladığımda ikisi de suspus olmuş beni dinliyordu. 

"Diyordum ki ya bana kötü davranırsa? Sonuçta senin öz kızın değildim. Bir kan bağımız yoktu, bana karşı bir sorumluluğun yoktu. Bana kötü davranmaman için bir sebebin yoktu. Ama sonra dedim ki kendi kendime bana kötü davranman için de bir sebebin yok. Kendimi böyle rahatlattım hep. Sonra siz buraya taşınınca sen tüm önyargılarımı sildin. Seni hiçbir zaman babam yerine koyamayacağımı hepimiz biliyorduk ama sen yine de çabalıyordun. Oğlun ise... İlk zamanlar gerçekten hep istediğim ama hiç olmayan abim gibiydi. Her şeyi bozan ben değildim, oydu. Hani diyorsun ya Bade o yokken de mutsuz. Bir sorsana kendine Bade 2 yıl kadar önce mutsuz muydu? Sen değil miydin bana yemek masasında 'sen konuşunca insan tüm yorgunluğunu, stresini atıyor üstünden' diyen? Hayat doluydum ben. Gerçekten fark edemiyorsun değil mi? Beni bu hale senin oğlun getirdi. Ben sizden önce böyle değildim. Eğer oğlunu savunmak istiyorsan geçerli şeyler koy önüme. Böyle saçma sapan konuşmalarla sen sadece karını kandırabilirsin, beni değil." Konuşmam boyunca başını yerden kaldırmamış anneme döndüm.

"2 yıldır yüzüne bakmamamdan yakınıyorsun ya hani, inan gözlerinde en ufak pişmanlık göreceğimi bilsem gözlerimi gözlerinden asla çekmezdim. Benim sana diyecek laflarım tam 2 yıl önce bitti. Sen tüm kelimeleri benim boğazıma dizdin zaten, şimdi benden konuşmamı bekleme. Sen hem benim annem olup hem de onun karısı olmayı beceremedin ve sadece onun karısı olmayı tercih ettin. Şimdi tercihlerinden pişman olmaman dileğiyle."

Kapıya ilerledim ve çıkmadan son kez arkama döndüm. 

"Size oğlunuzla mutluluklar dilerim. Ama bu mutlu aile tablosunda ben olmayacağım, kusura bakmayın.

Evden çıkana kadar akmamak için direnen gözyaşlarım sokağın köşesinde yere çökünce akmaya başladı. 2 yıllık kabusum sonunda gün yüzüne çıkmış ve evime geliyordu. Peki ben bu durumda ne yapacaktım? O evde kalamazdım. Bir otele yerleşebilirdim ama bunun için maddi bir desteğe ihtiyacım vardı. Buruk bir tebessüm belirdi dudaklarımda. Babam o yüzden vardı hayatımda, değil mi? Önümüzdeki birkaç gün içinde babamla konuşmam gerekiyordu. Beni bir süreliğine idare edecek param ise hep vardı. 

Bir süre daha orada oturup ağladıktan sonra telefonuma evden çıktığımdan beri gelen mesajlara bakmaya karar verdim.

0530*******= Nereye gidiyorsun?  (20.45)

0530*******= Hava baya karardı, farkında mısın sen?  (20.45)

0530*******= Neden yerde oturuyorsun aq?  (20.48)

0530*******= Delirteceksin sen beni. (20.48)

0530*******= Bade...  (20.52)

0530*******= Sen ağlıyor musun?  (20.52)

0530*******= Ağlama lütfen. (20.54)

0530*******= Dayanamıyorum. (20.54)

0530*******= Yanına gelmemek için zor tutuyorum kendimi. (21.05)

Mesajları okurken istemsizce ağlamam şiddetlendi. Hani biri ağlama dediğinde ağlamanız şiddetlenir ya, o hesap işte. Ona cevap vermeden yerde oturmaya devam ettim. Bir süre ne yapacağımı düşündükten sonra telefonumu yeniden elime aldım ve Melis'i aradım. İkinci çalışta açtı. 

"Buyur kardeşim, ne vardı?"  diyen bir erkek sesi doldu kulaklarıma. Numarasını yanlış mı yazmıştı?

"Şey... Yanlış aradım sanırım."

Önce kısa bir bekleme ve ardından tanıdık bir ses.

"Bade?"

"Emir?"

"Ya kusura bakma yabancı numarayı görünce şey oldu. Melis'e vereyim ben." dedi ve hemen ardından Melis'in sesi geldi.

"Bade, bir şey mi oldu?"

"Yok, bir şey olmadı da... Kafede misiniz?"

"Evet, kafedeyiz. Gelecek misin?" dedi heyecanlı bir sesle.

"Evet... Yani sanırım..."

"Konum atayım hemen ben, bizimkilerden birinin seni almasını ister misin?"

"Yok hayır, kendim gelirim."

"Peki, bekliyoruz."

Telefonu kapattıktan sonra oturup nasıl gideceğimi düşünürken anonimden mesaj geldi.

0530*******= Eve girmiyor musun?

Bade= Hayır.

0530*******= Nereye gideceksin diye sorsam peki?

Bade= Kafeye.

0530*******= Yalnız mı olacaksın?

Bade= Hayır.

0530*******= Peki... Hangi kafeymiş bu?

Bade= Bilmiyorum, konum bekliyorum şuan.

Tam o anda Melis konum attı. Konuma baktığımda yürüyerek yaklaşık 10 dakikada varabileceğim bir kafe olduğunu gördüm ve ayaklandım.

0530*******= Arkandan geleceğim tamam mı? Korkmana gerek yok.

Bade= Tanımadığım biri her an peşimde beni takip ediyor, her yaptığımdan haberdar ve sen bana korkmamamı söylüyorsun öyle mi?

0530*******= Sana zarar vermeyeceğimi daha önce de söylemiştim. Şimdi yine söylüyorum. Ben sana zarar verecek hiçbir şey yapmam. 

Bade= Pekâlâ. Sözde beni koruyorsun ama birisi bana zarar verecek bir davranışta bulunursa yanımda olamayacaksın.

0530*******= Bunu sana düşündüren ne?

Bade= Kimliğini gizliyorsun?

0530*******= İnan birisi sana zarar vermeyi bırak bunu aklından bile geçirse işte o zaman kim olduğumu öğrenmen umrumda olmaz.




Serseri //yarı texting//Where stories live. Discover now