30. Bölüm

10.8K 482 224
                                    

Odaya bir sağa bir sola gidiyordum. Heyecandan yerimde duramıyordum. Onun olma ihtimali beni neden bu kadar heyecanlandırıyordu? İhtimali mi? Bu kadarı da tesadüf olamazdı herhalde. Beni çok şaşırtsa da içime bir rahatlık yerleşmişti. O sırada gelen bildirimle yatağa oturdum ve hızla telefonu elime aldım. Instagram'dan bildirim vardı. Kaan post atmıştı. Hemde bu saatte? Telefonumda öylesine duran ve hiç kullanmadığım bir uygulamaydı ama artık Kaan hakkında bir şey öğrenirim diye sürekli bakıyordum. Bu kadarı abartı mıydı asla emin olamıyordum ama anonimi bir an önce bulmak istediğimden de emindim. Hızla Kaan'ın paylaşımına baktım. Bugün birlikte gittiğimiz kafede, yorumlardan anladığım kadarıyla bir arkadaşının çektiği fotoğrafını paylaşmıştı. Demek ki benden sonra arkadaşıyla buluşmuştu. Yorumlardan çıkarken gözüme bir şey takıldı. Geriye çıkacakken yanlışlıkla uygulamadan çıktığım için kendime sinirlene sinirlene yeniden girdim. Kaan'ın sayfası kaybolmuştu. Arama kısmına girip adını arattım ve sayfasına girdim. Açıklama kısmına yazdığı şey yerimde donmama sebep oldu.

"Giy üstüne bol bir şeyler incinmesin kanatların."

Şaka mıydı bu? Yoksa ben anonimle uğraşmaktan delirmiş miydim? İkinci ihtimal daha mümkündü.

Pekâlâ, sakin olup düşünmem gerekiyordu. Zaten son zamanlarda yaptığım başka bir şey yoktu. Şarkıyla Kaan'ın bağlantısını düşündüm. Bugün kafede onu beklerken, anonimin attığı şarkıyı birkaç kere dinlemiştim. Üstüne Kaan gelmişti. Bir süre o şarkı üzerinden, sevdiğimiz şarkılar hakkında konuşmuştuk. Şarkıyı benden gördüğü için paylaşmış olabilirdi. Hoşuna gitmiş olabilirdi ya da sadece beni etkilemeye çalışıyordu. Herhangi bir fikrim yoktu.

Peki ya Uygar? Onunkinin tamamen tesadüf olduğunu düşünmek saçma olurdu. Yine de emin olmam lazımdı. İkisi arasında gidip gelmem devam mı edecekti? Yani yine başa dönmüştüm. Omuzlarım düştü. Yaklaşık yarım saat önce yarım bıraktığım şeyi yapmak için telefonu elime aldım.

Bade : Uyudun mu?

Uygar'dan cevap beklerken, Kaan'ın mesajına girdim.

Kaan : Yarın buluşuyor muyuz?

Kaan : Haber vermedin.

Beni arkadaşlarıyla tanıştırmak istiyordu. Bu fırsatla ben de Uygar ve Kaan'ı bir araya getirip gözlemleyebilirdim. Tabii hepsi kabul ederse... Hepsini ikna etmenin yolu da Uygar'dan geçiyordu. Mesaj geldi.

Uygar : Hayır.

Bade : Odana gelebilir miyim?

Uygar : Gel.

Ayaklandım ve derin bir nefes alıp odadan çıktım. Onun odasının önüne geldiğimde bu sefer kapıyı da tıklatarak içeri girdim.

"Bir şey mi oldu?" Şarkıyı ondan duyarken dikkat etmediğim bir şeyi fark ettim. Sesi çok güzeldi. Kendine gel Bade. Yüzüme hep aynı şekilde bakıyordu. Büyük bir dikkatle...

"Bir şey sormak için geldim."

"Otur istersen." Şarkı söylerken oturduğu koltuğu eski yerine götürdü. Onu beklerken Kaan'ın attığı posttaki açıklamaya, emin olmak için son kez baktığım sırada telefonu düşürdüm. Benden önce eğilip alırken, açık olan ekranda Kaan'ın fotoğrafını gördü. Yüzü yine aynı ifadeye bürünmüştü. Asla ne düşündüğünü kestiremediğim bir ifadeye... Telefonu bana uzatırken, yüzüme birkaç saniye bakıp yatağın köşesine oturdu. Yanlış anlamıştı. Büyük bir yanlış anlaşılma olmuştu ama nasıl düzeltebilirdim hiçbir fikrim yoktu. Koltuğa oturduğumda şuan Kaan'ın adını bile anmak istemediğimi fark ettim. Ama artık çok geçti.

Serseri //yarı texting//Where stories live. Discover now