9. Bölüm

15K 634 147
                                    

Kısa sürede kafeye ulaşıp da içeri girdiğim zaman cam kenarı masalardan birinde oturup bana el sallayan Melis'i görünce yanına ilerledim. Masada Melis, Can ve Emir vardı. 

"Selam." dediğimde hepsi aynı şekilde karşılık verdi ve masaya oturdum. Söze ilk başlayan tabii ki Melis oldu.

"Geleceğini hiç düşünmemiştim."

"Evde canım sıkıldı da biraz, ödevler falan da bitince gelmek istedim."

"İyi ki geldin." dedi ve yine gülümsedi. Bu kızın sürekli mutlu olması bir bana mı garip geliyordu? Aklıma sürekli Melis'in de garip bir hikayesi olduğu ve gülüşlerinin arkasına sığındığı fikri geliyordu. Masaya gelen garsondan ben bir sıcak çikolata, Melis ise çikolatalı kek istedikten sonra konuşmaya başlayan Can'a döndüm.

"Bak Bade, sen arayınca telefonu açıp  bağıran salak bu." dedi ve gülerek Emir'i gösterdi. O sırada Emir de konuşmaya dahil oldu.

"Lan napayım? Kayıtlı değildi numara. Kusura bakma Bade." diyen Emir'e hafifçe gülümsedim ve sorun olmadığını belirttim. Sanırım Melis'e acayip düşkünlerdi. Masadaki garip sessizlik kapıdan içeri giren Uygar'ı görünce Melis'in el sallamasıyla son buldu. Uygar masaya ilerlerken Emir de sessizce söyleniyordu.

"Sanki buraya oturduğumuzu bilmiyor Melis."

"Olsun, ben el sallamak istedim."

Uygar masaya gelip selam verdikten sonra Melis'e doğru eğildi ve yanağından öptü. 

"Naber fıstık?"

"İyiyim abi de neredeydin sen?"

"İşim vardı." Uygar'ın bunu demesiyle Melis ağzını açtı fakat Uygar'ın elini hafifçe kaldırıp tekrar konuşmasıyla geri kapattı.

"Ne işim olduğunu söylemiyorum."

"Evden erken çıktın?"

"Evet, evden erken çıktım işimi hallettim. 5 dakika önce kapının önüne geldim, sigara içtim ve içeri girdim. Oldu mu?"

O sırada masaya gelen garsonla konuşma yeniden kesildi. Garsonun elindeki tepsiden sıcak çikolatamı alıp teşekkür edeceğim sırada Uygar benden önce davrandı. Sıcak çikolatayı benim önüme, çikolatalı keki de Melis'in önüne bırakıp garsona döndü. Bunu yapmasına ne gerek vardı? Ayrıca ne istediğimizi nereden biliyordu?

"Eyvallah kardeşim."

Kaşlarımı çatıp suratına baktığım sırada o çoktan Emir'le anlamadığım bir konu üzerinde konuşmaya başlamıştı. O sırada Melis kulağıma eğildi ve sessizce konuştu.

"Fazla korumacı biri. Başkalarıyla muhatap olmamız onu rahatsız ediyor."

"Neden?"

"Bilmem." deyip omuz silkti ve devam etti, "fazla korumacı işte."

Bu gruptaki kişiler hakkında daha ne kadar şaşırabilirdim bilmiyorum. Ama yanlarında rahatsız olmadığım da bir gerçekti. Masalarına oturduğum zaman bunu gayet doğal karşılamışlardı. Evet beni Melis davet etmişti. Ama ben onların hikayelerini bu denli merak ediyorsam eminim ki onlar da benimkini merak ediyordu. Rahatsız olmamam için sormuyor olmaları beni garip bir şekilde mutlu ediyordu. Şuan şu masada sonsuza kadar oturup susabilirdim. Hem yalnız değildim hem de rahatsız olmuyordum. Bu güzel bir duyguydu. Beni rahatsız eden tek şey Emir'in anonim olma ihtimaliydi. Masadakilere kısa bir göz attım. Melis ve Can bir konu hakkında oldukça hararetli bir şekilde konuşuyor, Emir ve Uygar ise ellerindeki telefonlarıyla ilgileniyordu. Kapüşonlumun cebinden telefonumu çıkarıp onlara katıldım.

Serseri //yarı texting//Where stories live. Discover now