51. Bölüm

7.1K 419 154
                                    

Bu bölümü işe başlama saatime 7 dakika kala düzenliyorum kıymet bilin kıymet

Yorumlar niye bu kadar düştü heeeeyy. Üzülüyorum bakın.

Yeni bölüme hoş geldiniz. Sizi seviyorum 🖤

************

"Kimmiş o doktor ya? Benim sevgilimin odasına giriyormuş." Masadan kalktığımda benimle beraber odama geliyordu.

"Hastanedeki doktor işte."

"İsmi cinsi yok muymuş?"

"Napacaksın adama, dövecek misin?" dedim, geçiştirmek istercesine. "Rüyama girdi diye." Sonlara doğru sesim kısık çıksa da, duymuştu. Bakışları değişti.

"Döverim nolacak? Bu kasları boşuna mı yaptık?" dedi, kolunu ağırlığını vermeden omzuma atarken. Ona dönüp vücudunu süzdüm. İri yarı biri değildi, fazla yapılı sayılmazdı ama zayıf da değildi.

"Kasların yok ki." Bu tamamen yalandan ibaretti. Fazla göze batmasa da kasları vardı ama kafam dağılsın diye onunla atışmayı seçmiştim. Bir anda kendimi kucağında bulduğumda, düşmemek için kollarımı boynuna sardım.

"Bak bakalım var mıymış kaslarım?"

"Zayıfladım ben. Herkes taşır beni." dedim, huysuz bir ses tonuyla.

"Allah Allah." Başını eğip yüzüme baktı. "Kim taşıyormuş seni?" Buradan bunu nasıl anlamıştı?

Odaya girdiğimizde ayağıyla kapıyı ittirerek arkamızdan kapatmıştı.

Yine allem ettin kallem ettin çocuğun kucağına yerleştin.

Sesli bir şekilde ofladım, Uygar'ın göğsünden doğrulurken. Yatağıma doğru ilerlerken merakla bana baktı.

"Yine kucağındayım." Keyifle sırıttı.

"Yerin orası."

"İstemiyorum artık, yorulacaksın." Eğilip beni yatağa bırakacağı sırada vazgeçip doğruldu.

"O kafandaki sesle kavga edeceğiz bak sonunda." Sesi anlayışlıydı. "Bırakmıyorum seni. Hadi bakalım nereye kadar konuşacak." Gerçekten de dediğini yaptı ve önce beni yatağa bıraktı. Hemen ardından kendisi de yatağa girdiğinde beni göğsüne çekti. Birkaç dakikalık sessizliğin ardından konuştu.

"Anlatmak ister misin?"

"Hangi birini?" Oldukça mayışmıştım ve hazır Uygar da buradayken biraz olsun uyumak istiyordum. Üstelik dikişlerim çok fazla ağrıyor, resmen beni nefessiz bırakıyordu. Uygar'a söylemem lazımdı ama hastaneye gitmek istemiyordum.

"Doktor bozuntusundan başlayabilirsin." Doktor bozuntusu. Adam ondan bu şekilde bahsettiğimizi duysa şaşırır kalırdı.

"Şuan onu görüyor musun?" dedi, bir yere dalıp gittiğimi görünce.

"Senin yanında görmüyorum."

Serseri //yarı texting//Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz