"Yengen için?" dedi sorarcasına.

Can hızla bana döndü.

"Yapardım tabii ki yengem. Ben yapmayacağım demedim zaten. Bu para teklif edince kabul ettim sadece." Can kendini hızlı bir şekilde açıklarken benim aklıma sadece Uygar'ın 2 kelimesi girmişti.

Yengen için.

O sırada duyduğumuz sevinç çığlığıyla yan tarafa döndük.

"Kambersiz piknik mi olurmuş?" Emir ve Melis bu tarafa geliyordu. Melis koşarak hızlı bir şekilde Uygar'ın sırtına atladığında, sanki benim sırtıma atlamış gibi sırtımdaki yaralar sızladı. Uygar sırtındaki Melisle yanıma gelip eğildi. Melis yanağıma uzun bir öpücük bıraktığında onu ne kadar özlediğimi yeniden anladım. Dikkatle ayağa kalktığımda gözleri doldu. Uygar'ın sırtından inip karşıma geçtiğinde kollarımı boynuna sardım. Sarılışıma içtenlikle karşılık verdi. Kısa sürede ondan ayrılıp geri çekildiğimde Emir'e döndüm. Onu da özlemiştim ama daha önce hiç sarılmadığımızdan olacak ki tepkisini kestiremedim. Neyse ki bana kalmadan kollarını iki yana açtı. Boynuna yetişemediğimden kollarımı beline sardım. Hafifçe saçlarımı karıştırdığında güldüm ve geriye çekildim.

"Fıstık gibi olmuşsun." Melis elimden tutarak beni etrafımda döndürdüğünde ona ayak uydurdum.

"Tamam Melis. O kadar da değil." Uygar belimden tutarken Melis'e söyleniyordu. "Yavaş yavaş ilerleyecek." Gerçekten de ayağım birazcık ağrımaya başlamıştı.

Aynen çok yürüdün ya arabadan buraya kadar.

Haftalardır yataktaydım. Tabii ki yürümemde zorluk olacaktı.

Kendini kandırma seansına başladığına göre bana müsaade.

Masada en sağa oturduğumda yanıma Uygar, onun yanında Emir, karşıda ise Melisle Can vardı. Uygar masaya otururken Emir'e fısıldadığını duydum.

"Yoktu dün bu." Parmağıyla kaşına hafif bir fiske attığında Emir yüzünü buruşturdu. Uygar hasar tespit mi yapıyordu?

"Konuşuruz sonra." Bir işler dönüyordu ama hayırlısı.

"Aaaaa." Melis'ten gelen şaşkınlık nidasıyla ona döndük. O ise Emir'e bakıyordu.

"Bagajda kaldı." Emir'in de aklına gelmiş olacak ki ayaklandı ve arabaya doğru gitti. Ben bagajda neyin kaldığını anlamaya çalışırken Uygar hızla benden tarafa dönüp arkamıza baktı.

"Lan." Boynundaki damarlar belirginleşmişti ve gözümün önündeydi. İç çekmemek için kendimi zor tuttum ama bakışlarımı üzerinden çekemedim.

"Arabayla mı gelmiş bu?" Dayanamayıp elimi boynunun sağ tarafına sardığımda yavaşça bana döndü. Önce yutkundu, sonra yatıştığını hissettim. Ani tepkisinden korkmamıştım ama o muhtemelen korktuğumu düşünmüş olacak ki, sakinleştirmek istercesine bir öpücük bıraktı yanağıma.

"Hocam Melis ağlıyor." Can'ın sesiyle ikimiz de o tarafa döndüğümüzde gerçekten de Melis'in gözlerinin dolu dolu olduğunu gördüm.

"Ay duygulandım ben. Sizi böyle görünce."

Arkama dönüp Emir'e baktığımda sağ tarafına gözlerini dikmiş bakıyordu. Çok dikkatliydi, gözleri kısılmıştı. Üzerindeki bakışları fark etmiş olacak ki önüne döndü ve elinde bir kutuyla yanımıza ilerledi.

Tolga'yı görmüş olmasın?

Yerimde rahatsızca kıpırdandım. Tolga'yı görse asla susmazdı. Uygar'a söylerdi. Bu ciddi bir konuydu.

O kadar emin olma. Sonuçta Tolga hâlâ dışarıda.

Emir'in buna sessiz kalmayacağını biliyordum, öyle bir çocuk değildi ama yine de tedirgin oldum. Uygar'ın tişörtünden tuttuğumda, masanın altından elimi tuttu.

Ayaklandığında ona baktım. Beni belimden tutup biraz yana kaydırdı ve benim eski yerime geçti. Böylelikle Emirle Uygar'ın ortasında kalmış oldum. Muhtemelen daha güvende hissetmem için yapmıştı.

Onu tutma diye yaptı.

Elimi hızla tişörtünden çektim. Sürekli onu tutmam rahatsız etmiş olabilirdi.

Uygar düşüncelerimden utanmamı sağlayarak elini belime sardı ve beni kendine yasladı.

Emir'in arabadan getirdiği kutuya merakla baktığımda, kutuyu çoktan açtıklarını ve içinden bir pasta çıkardıklarını gördüm. Gözlerim irice açıldı. Pasta yemeyeli çok uzun zaman olmuştu ve şuan canım çok istemişti.

Emir pastayı önüme koyup mumlarını yakarken keyifle gülümsedim.

"Dilek tutmayı unutma." Melis'in uyarısıyla Uygar'ın elini tutup gözlerimi kapatırken dileğimi diledim ve mumu üfledim. Ne dilediğimi tahmin etmek çok da zor değildi zaten...

*******************

Bölümleri saçma yerlerde kesmek 🤝🏻 ben

Taslaklardaki kitaplarımın birinde bir kızımız var. Deniz...

Bade'yi yazarken aklıma Deniz, Deniz'i yazarken de Bade geliyor. İkisi de o kadar bebek gibi ki... 🥲 Sanırım ilk yayınlamaya başlayacağım hikaye o olacak.

Yeni bölümü nasıl buldunuz???

Serseri //yarı texting//Donde viven las historias. Descúbrelo ahora