77. Şeytan ile Anlaşma, Sadece 💯 Gün

Start from the beginning
                                    

     "Ok'u takip et."

     Kapıya uzandığımda bileğimi tutan Serhat beni kendine çekip durdurdu.

     "Yine kaybolmayacaksın değil mi?" dedi tedirgince.  Gözlerinde gördüğüm endişe yüreğimi sızlattı sanki.

     "Akşam buradayım. " diyerek gülümsedim ve onu rahatlatmaya çalıştım.

    "Dışarıdaki iki askere sahte mesaj gönder Mimi. Başka bir yere gitsinler."

     Uzunca gözlerime bakıp başını salladığında ikinci kez düşünmeden kapıyı açıp dışarı çıktım.

    "Mina Hanım?" dedi iki asker de. Gözlüğümü ittirip gözlerine baktım.

    "Efendim."

    "Nereye gidiyorsunuz?" diyene dönüp baktığım sıra bildirim gelen telefonları ile dönüp bir birbirlerine baktılar.

    İzin isteyip telefonlarına bakarken derince nefes aldım.

    "Lütfen, siz odanıza geri dönün. Birkaç dakika sonra geri geleceğiz." diyerek hızla koşmaya başlamış ve koridoru dönmüşlerdi. Yalandan kapıya doğru attığım adımlarımı geri çevirdim ve ok yönünde ilerlemeye başladım.

    "Mimi, ondan önce..." dedim gergince "...bana bir de silah lazım."

      "Bundan emin misiniz?"

      "Hiç olmadığım kadar..."

       Lafım biter bitmez yanımda biten şeytan ile elimi yumruk yapıp tepki vermemeye çalıştım.

       "Hmm, burnuma güzel kokular geliyor."

       Gözlerimi devirdim.
 
       "Bok kokusudur o. Sen seversin." bir duman olup etrafımda döndükten sonra bir anda dağıldı ve sonrasında ilerideki kapının önünde durdu.

      "Şanslısın, bir insan olmadığım için duygularım daha farklı. Öyle kolay kolay öfkelenmem küçük kız..."

    
         Göz devirip etrafı kolaçan ettiğim sıra saatten gelen ses ile bileğimi kaldırdım.

     "Karşıdaki kapı, küçük bir cephanelik."

    Kaşlarım merakla havaya kalktı. Kapıya yaslanan şeytanı elimin tersiyle ittirmek istediğimde elim siyah bir dumanın içinden geçti ve tekrar kayboldu. Bir tövbe çekilip kilitli kapıyı açmaya çalıştım. Tekrardan kolu indirirken birden açılan kapı ile kaşlarım havaya kalktı.

    Bunu Mimi yapmış olamazdı. Otomatik bir kapı değildi çünkü.

      Merakla kapı kolunu sıkıca tutup ittirdiğimde sırıtarak bana bakan şeytan ile göz göze geldim.

    "Dediğim gibi küçük kız, ben günah işlemeye itmem. Günah işlemek isteyenlere yardım ederim..."

      Sinirle göz devirip içeri girdikten sonra dikkatle kapıyı dağıttım. Attığım adım ile karanlık odanın bir anda ışıkları açıldı.

     "Ne kadar hoş... Ne kadar hoş ..." diye mırıldana mırıldana etrafta dolanmaya başlamıştım.

     "Ne garip şeyler var burada ya."

       Gergince alt dudağımı yaladıktan sonra garip silahların arasından en son bir tabanca gördüm. Bir kısmı siyah bir kısmı asker yeşili gibi garip bir şeydi.

Şeytan İle Anlaşma "KİTAP OLDU!"Where stories live. Discover now