28. Şeytan ile Anlaşma: Sadece 💯 Gün

7.8K 1K 166
                                    

   "Sadece...73...Gün..."

   "Ruhun bedeninden çıkmak istediğinde ben yanı başında olacağım..."

    "Aslında..." dedim ellerimi kaldırıp teslim olurcasına yüzüne bakarken. "...hiç gerek yok. Ne gereği var ki?" diyerek ayağımdaki yeni spor ayakkabılara baktım. "Sonuçta 9 tane asker ile kalıyorum. Break dans falan öğrensem daha çok işime yarar. "

     Polat yeşil gözlerini üzerimde gezdirip haince gülümsedi sanki.

    "Bu hareketleri öğrendiğinde break dans da yapabilirsin."

     Gülerek geri çekildim.

    "Hayır, teşekkür ederim." demiş bir iki adım atıp kaçmaya çalışmıştım ki elimi tuttuğu gibi kendisine çekti ve sonrasında sertçe çevirip kolumu sırtıma dayadı.

     "Aa!"

      Kolumun acısıyla biraz öne eğilmiş, nefes alıp vermeye odaklanmıştım. Ama yapamadım.

     "X!" diye bağırdım birden bire.

      Polat kolumu bırakıp öne eğildi ve yüzüme baktı merakla.

    "X mi?" dediğinde gözlerimi kapattım.

      Hıçkırmak istemiyordum ama boğazım düğüm düğümdü. Şurada sanki ağlaya ağlaya ölebilirim, şeytanın ağzını beş karış açık bırakabilirdim. Ama olmadı, gözümden bir iki damla yaş düştü ve beni de düşürdü.

     Dizlerimin üzerine oturduğumda Polat endişeyle önüme geçmiş, sarı pembe saçlarımı geriye atmıştı.

     "Çok mu acıttım?" dediğinde daha da ağladım. Sebebi bambaşka olan bir şey için yalandan yere ağladım.

     "Benim ne suçum vardı Polat?"

    Kızarmış gözlerimi gözlerine diktiğimde yeşil gözlerini kısmış ve biraz geri çekilmişti.

      "Anlamadım." dedi tedirgince.

      Histerik bir gülüş oluştu yüzümde. Anlatamadım...

     Yıllar herkesten bir şeyler alıp götürürdü. Tabii sana karşılığında güzel güzel şeyler de verirdi. Mesela, anılar gibi...

    Aklının duvarlarına yapışıp kalmış, geçmişin acı fotoğrafları ...

      Aklının duvarları arasında dolanıp dursanda gördüklerin hep aynı yüzler, yaşananlar ise asla değişemeyecek olan basılmış birkaç poster.

     Şimdi, ağlaya zırlaya çekildiğim köşemde, kıpkırmızı gözlerimle poz veriyordum.

     Mutlu musun?

     Ben de böyle böyle ölüyorum...

     "Özür dilerim Mina."dedi Polat üzgünce. "Hiç, bir kıza eğitim vermediğim için canını yakmış olabilirim. " dediğinde başımı eğip sessizce iç çektim.

     Benim de iki elim, iki ayağım, bir yüreğim vardı. Milyonlarca, milyarlarca, insan vardı. Ben, ben neyin günahını ödüyor olabilirdim ki?

     Şeytanla anlaşma yaptığım için mi? Şeytanla anlaşma yapmadan önceki hayatım sanki çok güzeldi? O olmasa belki de şu an gerçekten gökte bir yıldızdım.

    Bacaklarımın altından bir el geçti, beni kaldırmış ve nazikçe kucağına almıştı. Yüzüne bile bakmadım. Ellerimi omuzlarına koydum, başımı ise göğsüne yaslayıp düşündüm.

Şeytan İle Anlaşma "KİTAP OLDU!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin