56.Şeytan ile Anlaşma: Sadece 💯 Gün

6.8K 956 276
                                    

   "Sadece...35...Gün..."
 
   "Ben oyun oynamıyorum, ama görüyorum ki siz kaybediyorsunuz..."

     Cipsten ağzıma bir tane daha atıp  arabanın tavanına baktım. Mimi uzun bir hack sürecindeydi. Üreticiyi bulmaya çalışıyordu. Eğer üreticiyi bulursak otomatik olarak askerleri de bulmuş olacaktık.

      Cipsten bir tane daha ağzıma attığım sıra birden arabanın kapıları kapanıp kilitlendi.

     "Çalıntı araba ihbarı. Bizi arıyorlar." diyen Mimi ile oturduğum yerden doğruldum.

     "Ne yapacağız?"  dedim ağzımdaki cipsi yutarken.

    "Sen sadece arkana yaslan." diyerek arabayı çalıştırdı ve olduğumuz yerden uzaklaştık.

      Gündüzler geceleri kovalıyordu. Güniçi hızla geçse de geceler bir o kadar uzun ve rahatsız ediciydi. Çünkü başbaşa kalıyordum. Kendimle, fikirlerimle, dertlerimle.

     Anlatacak hiç kimse yoktu. Sarılacak da öyle. Bağırsam duyan yoktu, susup otursam gören. Bomboştu her taraf.

      Zihnimin içinde dolanıp duran aptal bir kız çocuğundan  başka hiç kimsem yoktu. Ve bu sanırım en rahatsız edici şeydi. Bir karar vermem, bir plan kurmam, Mimi'nin değil benim Mimi'yi yönetmem gerekiyordu.

    Ama ben bir şarkıcıydım. Sahnede şarkı söyleyen, imza atıp fotoğraf çektiren bir kız. Ani kararlarım, fevri hareketlerim beni hiçbir yere götürmüyordu. Tıpkı şimdi olduğu gibi. Tek yapabildiğim bana bakarken gülümseyince gözleri kısılan adamı hatırlamaya çalışmak.

   "Ne tür arabaları seversin Mina?" Diyen Mimi ile alt dudağımı ısırdım.

     "Spor arabaları severim." Biraz öteden gelen korna sesiyle olduğum yerde sıçradım. Birkaç tane lüks araba hemen arkamızdaydı. Elimi direksiyona koyup öne doğru eğildim.

    "Birini seçmelisin." 

     Siyah,beyaz, lacivert, gri... Arkamızdaki arabaları iyice inceledikten sonra siyah olanı gözüme kestirdim.

    "Siyah olan."

      Diğer arabalar hızla yanımızdan geçip gittiğinde derince bir nefes verdim. Hiçbirinin şoförü yoktu...

    Siyah araba kenarda durunca bizim arabamızda durmuştu. Açılan kapıdan hızlıca inip içeriden , geçen gün aldığım, çantamı alıp sol omzuma attım.

    Ben yaklaşınca açılan kapıya bakıp gülümsedim. Mimi ayrıca çok kibardı.

     Arabaya biner binmez yeni eşya kokusu doldu burnuma.

   "Bu arabayı galeriden mi çıkarttın?" dediğimde navigasyon kısmında animasyondan oluşma bir yüz belirdi.

    "Evet, beğendin mi?"

    Başımı sallayıp çantamı yan koltuğa attım.

    "Evet güzelmiş ama biraz fazla mı ileri gidiyoruz? Alakası olmayan insanlara karşı?"

      Ekrandaki beliren para transferi animasyonunu kaşlarımı çatarak inceledim.

    "Beni neden istiyorlar biliyor musun Mina?"  diyerek ekranı siyaha çevirdi ve sonrasında tekrardan gülümseyerek ekrana çıktı animasyonu. "Çünkü dijital ortamda sınırlarım yok. Devletin parasını çoktan transfer ettim. Araçların parası ödendi. Bu bizim hediyemiz."

      Ellerimi birbirine sürttüm. Kolum hâlâ acıyordu. Öyle ki bazen uykumdan acısı nedeniyle uyandığım bile oluyordu.

     "Peki neden Çinliler?" dedim kendi kendime. "Özel bir sebep mi var?"

Şeytan İle Anlaşma "KİTAP OLDU!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin