1.Şeytan ile Anlaşma: Sadece 💯 Gün

29.7K 2K 1.3K
                                    

"Hadi bir anlaşma yapalım küçük kız..."

     Gözlerimi kapattım. Boyum yetmediğinden dolayı kenarda duran tuğlaları çatının en köşesine taşıdıktan sonra ellerimi çırptım. Tamam, artık bu lanet yerden kurtulabilirim.

      Çıplak ayaklarımla tuğlaların üzerine basmış, demir korkulukları zorla tutmuştum ki arkamdan gelen garip bir ses kaşlarımı çatmama sebep oldu.

     "Merhaba..."

        Sert esen rüzgar saçlarımı dağıtırken gözlerimi kısıp karanlıktaki bedenini net bir şekilde görmeye çalıştım.

      "Merhaba." dedim göremesem bile. Boyu benden çokça uzun bir abi ya da amca gibi duruyordu.

    "Ne yapıyorsun?"

      Alt dudağımı büzüp korkuluğa daha da sıkı tutundum. Aşağı atlayacağımı söylersem beni engellerdi ama kimin umurunda. Ben de başka bir gece çıkar atlardım.

      "Sıkıldım bu dünyadan. " dedim çenemi kaldırarak. "Daha eğlenceli bir yere gidiyorum." dediğimde birkaç adım öne çıkınca kızıl gözlerini gördüm. İnsanların kırmızı gözleri olmazdı. Değil mi anne?

      "Neresiymiş orası?"

      Bir elimi bırkıp gökyüzünü gösterdim. Yıldızları kast ederek silktim omuzlarımı.

    "Oraya."

     Üzerindeki uzun paltosunu düzeltilip kırmızı gözlerini gökyüzüne çevirdi. Sonrasında ise garip bir gülüş sesi geldi. Bir hayvan hırıltısı gibi.

   "Uçabiliyor musun? Nasıl gideceksin?"

     Alay ettiğini anlar anlamaz çatılmıştı kaşlarım.

     "Garip bir döngü var amca. Sen cahil misin?" dediğimde birkaç adım daha attı üstüme. "Eğer buzu elinde tutarsan yanarsın, fazla zekiysen delirirsin, bir şeyi ne kadar abartırsan tam tersi hâline gelirsin. Eğer gökyüzüne ulaşmak istiyorsan..." diyerek çatıdan aşağı baktım. "...en dibe düşmelisin."

Bir müddet garip bir sessizlik oldu.

"Öldüğün zaman gökyüzüne çıkacağını nereden biliyorsun?"

Omuzlarımı silktim.

"Ne olursa olsun, dünyadan çok daha az can sıkıcıdır."

Etrafımda dolanmaya başladığı sıra gözlerim siyah bir dumanın ayaklarından yere doğru akışına kaydı.

"Benden korkmuyor musun?"

Güldüm. "Senden neden korkayım ki?" dediğimde o da güldü.

"İnsanlar benden korkar."

Daha da güldüm. Gülüşüm dikkatini çekmiş olacak ki yüzüme baktı.

"İnsanlar senden değil, ölmekten korkar. Ben ise ölmek isteyen bir insanım. Beni kimse korkutamaz." dediğimde bir anda boğazımı kavramasıyla nefesim kesildi.

"Emin misin küçük kız?"

Ayaklarım havada sallanırken ellerimi omuzlarına koydum.

"Aş-ağı..." dedim zar zor. "...aş-ağı a-atmayı..." nefesim kesik kesik çıkarken kıpkırmızı gözlerine baktım. "...un-utma..."

Bir an bakışmamız garip bir hâl aldığında beni yere indirip güldü.

"Sen ciddisin ufaklık?"

Omuzlarımı silkip asık bir surat ile yüzüne baktım.

"Oraya kadar kaldırdıktan sonra beni atmalıydın!" dedim sinirle.

"Sen bana mı bağırdın?" dedi şaşkınca yüzüme bakarak.

"Senden başka birileri..." gözlerimi kısıp etrafa dikkatle baktım. "...hayalet falan da mı var etrafta?" demem ile koca bir kahkaha attı.

"Normalde insanlara ölmesini ben söylerim. İntihar et...öldür..."

Göz ucuyla çatıdan aşağıya bakan yan yüzüne baktım. Yüzü yok gibiydi. Sadece bir çift kırmızı göz gözüküyordu.

"Demek sen kötülerdensin." diyerek tuğlaların üzerine oturdum. "Ben kötülerden bıktım vallahi." Ayaklarımı sallarken başımı korkuluklara yasladım. "Bana emir vermelerinden hoşlanmıyorum, haksızlık yapmalarından, diğerlerini ayırmalarından."

"Neden ölmek istiyorsun? Yıldızlarda hayat yok."

Gözlerim yıldızlara kaydı.

"Eğer orada da hayat yoksa annem nerede?" dedim iç çekerek. "Babam ile dünyayı geziyor da benim mi haberim yok?"

"Öldüler demek..."

Başımı iki yana salladım.

"Ölmediler abi..." dedim iç çekerek. "... öldürdüler."

"Tabii ki öldürüldüler." dedi gülerek. "Dünyada bir tane bile iyi insan yok. Hepsi oyun."

Sinirle elimi yumruk yapıp dizime vurdum.

"Hadi be oradan! Ben dünyadaki en iyi insanım. Annem de , babam da öyle!" dediğimde o garip ses yine yükseldi.

"Annen ve baban dünyadaki az sayıdaki iyi insanlar olarak ölmüşler. Birazdan sen de son iyi insan olarak öleceksin."

Kaşlarım çatılırken işaret parmağının tırnağını dizime sürttü.

"İmkansız. Dünyada iyi insanlar da olmalı." dedim inatla.

"Hadi ama ufaklık...eğer dünyada senden başka iyi insanlar da olsaydı burayı sıkıcı bulmazdın."

Alt dudağım sarkarken derince bir nefes aldım.

"Ben zeki bir kızım. Farkındasın değil mi? Ben var diyorsam vardır." dediğimde uçarcasına geri çekildi. O garip ses çatıdan gökyüzüne yayıldı ve sanki gece daha da karardı.

"Hadi bir anlaşma yapalım küçük kız...



Şeytan İle Anlaşma "KİTAP OLDU!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin