17. Şeytan ile Anlaşma:Sadece 💯 Gün

8.8K 1.1K 641
                                    

   "Sadece...83...Gün..."

    "Mmm...çürük birkaç gül kokuyor..."

   
     "Kaç yaşındasın ki?" dedim sabah sabah tm enerjim ile gözlerine bakarken. Sol yanağımda çıkan sivilceyi fark etmemesini umarak sal yanağımı döndüm.

     "Neden, ne yapacaksın?" dediğinde gülerek mağaranın tavanına baktım.

  
     "İstemeye geleceğiz. En olmadı yaşını söylerim seni FBI yakalar falan. " dediğimde yüzünde oluşan ufacık bir gülümseme tek kaşımı kaldırdı. "Uww, demek askeri esprileri anlayabiliyorsun?" diyerek güldüm . "Kerimcan'ı falan bilmemen bir tık moralimi bozsa da..."

     Ağzına ceviz attıktan sonra gözlerime baktı.

    "Tanımam gerekli mi?" dediğinde birkaç saniye düşündüm.

     Gerekli mi?

   "Yani hayatına çok bir katkısı olmaz. Hani belki eğlenmek..." dediğim sıra kenarda duran bıçaklarından birini alıp elinde havalı bir şekilde döndürdü.

    "Yani, eğlence anlayışımız biraz farklı. Bilemem." diyerek kıçımı kaldırmadan sürüne sürüne geri gittim.

     "Ben 24 yaşımdayım mesela. " dediğim ağzına bir ceviz daha atıp başını salladı.

    "Küçükmüşsün..." dediğinde tek kaşım havaya kalktı.

     "Sen kaçsın ki amca?" dedim ters ters. Avuçlarının içine iki tane daha kurumuş ceviz koyup çatırdatarak kırdığında yutkundum. Bu da beni gizli gizli tehdit etmiyorsa bir bok bilmiyorum.

    "27." dediğinde yüzümde alaylı bir gülüş oluştu.

    "Hah, ben de büyük bir şey sanmıştım. " dedim bilmiş bilmiş.

    "Kaç sanmıştın?" dediğinde sırıtarak kırdığı cevizlerin arasından bir ceviziçi  alıp ağzıma attım.

    "35-40." dediğimde kaşlarını çatarak suratıma baktı. "Yani bakınca çok yaşlandırmış buralar seni."

      Önce dilini dudağının köşesine dayadı, sonrasında ise uzun uzun gözlerime baktı.

   "Ondan ayılıp bayıldın yani?" 

   Ağzımdaki ceviz genzime kaçınca tutan öksürük yüzünden yüzüm kıpkırmızı oldu. Nefesim kesilmeye başlamış, gözlerim dolmuştu ki uzanıp belimden kavradığı gibi göğsüne çekti. Elini karnıma koyup bir anda sıkmasıyla ağzımdan dışarı uçan ceviz ile kafa  geriye düştü.

    "Ölüyordum..." dedim nefes nefese.

    "Ben buradayken istesen de ölemezsin." diyerek sırıttığında tek kaşım havaya kalktı.

    "Öyle mi dersin?" dedim geri çekilerek.

  
     Başını sallayıp cevizlerine döndü.

     "Evet, Türk vatandaşı olduğun için birkaç sayfa rapor yazmam gerekir. " deyip ağzına bir ceviz daha attı. "Rapor yazmaktan nefret ederim."
   

        Şaşkınca dönüp arkama baktım ama beni tınlamayarak nasırlı elleri arasına iki ceviz daha koyup sıktı. Katır kutur kırılan ceviz kabuklarına bakıp kaşlarımı çattım.

     "Mesele benim ölmem değil de senin rapor yazmak istememen mi yani?" dediğim başını sallamış, siyah saçları dağılmıştı.

    
     "Benim görevim uçaktan atlamış, şizofreni bir kızı korumak değil. "

Şeytan İle Anlaşma "KİTAP OLDU!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin