47. Şeytan ile Anlaşma: Sadece 💯 Gün

6.8K 1K 205
                                    

     "Sadece...48...Gün..."

     "Sözler verme küçük kız; sözler unutulur,  sözler kaybolur...sen bana kalbini ver."

      Uyandığım yatağın üstünden sağa sola dönmüştüm ki hafif bir sarsıntı ile tedirgince doğruldum. Her an gemi ters dönecek, okyanusun dibini göreceğiz diye korkudan ölecek gibiydim.

     Neyse ki daha...kaldırıp tırnaklarıma baktım, bir-iki-üç...48 günü  var.

     Boğularak da ölmeyeceğiz çok şükür.

     Ayaklarımı yere koyduğum sıra dışarıdan gelen gürültü ile kaşlarımı çattım. Başımda durup nöbet tutan Kayra ile Gökhan da ortalıkta yoktu.

    Sessizce saçlarıma topladım. Üstüme ince bir hırka giyip elimi yüzümü yıkadım. Kapıdan çıktığım an karşıma çıkan iki kişi ile yüreğim ağzıma geldi. Baş parmağımı damağıma dayarken göz ucuyla Koray ve Güray'a baktım.

     "Ne yapıyorsunuz?" dediğimde Koray göz devirmiş, bıkkın bir ifadeyle yüzüme bakmıştı.

      "Korumacılık oynuyoruz."

      Dudağımın bir kenara kıvrılırken önüme bir çocuk geldi.

      "Good morning my Queen!"(Günaydın Kraliçem.) dediğinde gülerek alt dudağımı yaladım.

     "Good morning too."( Sana da günaydın .) dediğimde mutlulukla ellerini birbirine vurdu. Onun bu hareketi ile Güray ve Koray bakışmışlardı.

    "Hiç mi ünlü ve hayran görmediniz?" dediğimde Güray omuz silkti.

     "Biz daha çok mermi ve toprak görüyoruz." demiş, göz devirmeme vesile olmuştu.

   "Can you give me a signature?"( İmza verir misin?) diyen çocuk ile gülümsedim.

     "Why not?"(neden olmasın?)

      Çocuk gülerek elini cebine attı ve bir kalem ile kağıt çıkarttı. İkisini de bana verip arkasını döndü. Kağıdı sırtına koydum ve güzel bir imza atıp not düştüm.

     "Son 48 Gün, hâlâ ünlüyüm...
            Sevgilerimle Mina Çavuş."

    
        Kağıdı katlayıp uzattığımda elini açıp hevesle salladı.

     "Just one more, Please..."(sadece bir tane daha, lütfen.) diyerek işaret parmağıyla avcunu gösterdi. Gülerek avcuna imza atarken Koray'ın şaşkın sesini duydum.

     "Bunlar delirmiş."

      "Dünkü ilanı aşk edenden sonra hiçbir şeye şaşırmıyorum." diyerek de Güray ona karşılık verdi.

      Dönüp pis pis gülümsedim.

     "Ben size ünlüyüm demiştim." dediğim sıra birinin kolları belime sarılınca gözlerim kocaman açıldı. Güray ve Koray kaşlarını çatarak öne atılmışlardı  ki başka birinin eli kolumu tuttu ve beni kendine çekti.

      "If you wanna die, try to touch her." (Eğer ölmek istiyorsan ona dokunmayı dene.) 

     Tek kaşım havaya kalkmış bir şekilde arkamı döndüğümde çocuğun gemi sütununa dayandığını , Yiğit'in ise öfkeli bir şekilde ona baktığını gördüm.

      "Ver parayı."

      Arkamdan gelen fısıltı ile şaşkınca arkama baktım. Koray yüzünü astı.

Şeytan İle Anlaşma "KİTAP OLDU!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin