54.Şeytan ile Anlaşma: Sadece 💯 Gün

6.5K 1K 318
                                    

     "Sadece...37...Gün..."

    "Eğlenceli olduğundan değil, korkutucu olduğundan keyifli..."

      Sağlam kolumu havaya kaldırdığım sıra arabanın hoparlöründen gelen ses ile gözlerimi açtım.

  "Günaydın Mina." diyen Mimi ile hafifçe gülümsedim.  "Kan değerlerin yavaşça düzeliyor. Biraz su ve protein ile çok daha iyi olabilirsin."

    Derince bir nefes alıp gözlerimi şehir manzarasında gezdirdim.

     "Sen yanımda olduğun sürece iyi olacağımı düşünüyorum. " diyerek koltukta doğrulurken, yatay koltuk, benimle birlikte dikleşmişti. Şaşkınca etrafa baktım ama arabanın motoru birden çalıştı ve arabının üstü açıldı. "Bir yere mi gidiyoruz?" dedim şaşkınca.

     "Biraz benzine, biraz yemeğe ihtiyacımız var gibi." diyen Mimi ile arabanın vitesi kendi kendine hareket etti. Geri geri giden arabaya bakıp gülümsedim.

     "Bu kadar mükemmel olman gözlerimi yaşartıyor."

     Araba engebeli bir yoldan düzlüğe geçerken yüzümdeki gülümseme hafif hafif silindi.

    "Neler olduğu hakkında bir fikrin var mı Mimi?" dedim tüm ciddiyetimle. Saatin mükemmel ötesi olduğu aşikârdı ama bunu kim, ne niyetle istiyordu?

    "En iyi saldırı savunmadır Mina. Şu an çok güçsüz ve açığız. Önce kendi cephanemizi geliştirmemiz lazım."

    Sessizce yolu izlediğim sıra bir bankamatiğin önünde durduk. Tek kaşımı havaya kaldırdım.

    "Kartım falan yok. Adamlarda kaldı." dediğimde küçük bir kız çocuğunun korkutucu gülüş sesi geldi.

    "Gerek yok. Yasal yollardan ilerlemeyeceğimizi söylemiştik zaten." gülerek otomatik olarak açılan kapıdan indim ve sadece çorap olan ayaklarıma baktım.

   Mina Çavuş, yeni bir moda mı getiriyordu?

  Bir kolum kenarda öylece sallanırken etraftan gelip geçen insanlar bana vebalıymışım gibi bakıyorlardı.

  Bankamatiğin önüne geldiğimizde gergince etrafa baktım.

    "Kartsız işlemler, karekodu okut..." Dediği gibi önce kartsız işlemlere basmış, oradan ekrandaki karekodu saate okutmuştum.

     Bankamatikten gelen birkaç tıkırtıdan sonra garip bir ses çıktı ve Çinli kadın bir şeyler dedi. Açılan alt kapaktan çıkan tonla paraya bakıp kaşlarımı havaya kaldırdım.

     "Vayss..."

      Paraları alıp cebime doldurduğum sıra bankamatik tekrar para saymaya başlamıştı.

    "Bu kadar yetmez miydi?" dediğimde Mimi güldü.

    "Hiçbir para sizin işkence edilen kolunuzun değerini karşılayamaz Efendim."

    Gülümseyerek etrafa baktım. Gram suçlu hissetmiyordum. Beni öldürmek isteyen adamların ülkesiydi burası. Ortalığı darmaduman bile edebilirdim.

    Bankamatikten bir tane de kart çıktı. Sanırım bu bankamatikte unutulup tutulan kartlardan biriydi. Elime aldığım kartı çevirdikten sonra gözüm kenardaki kameraya kaydı.

    "Kameraları ne yapacağız?" dedim kaşlarımı çatarak.

   "Kamera mı? Hangi kamera?" Pis pis gülen Mimi ile sırıtarak arkamı döndüm ve kucağımdaki paralar ile arabaya yürümeye başladım. Otomatik açılan arabanın kapısından içeri paraları yan koltuğa attığım sıra arka koltukta uzanan şeytanı görmek anlık olarak korkmama sebep oldu.

Şeytan İle Anlaşma "KİTAP OLDU!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin