40.Şeytan ile Anlaşma: Sadece 💯 Gün

8.1K 1K 591
                                    

     "Sadece...57...Gün..."

     "Zaman tersine dönse ne değişecekti küçük kız?  Şu ana kadar hayatta oluşunu zaten bana borçlu değil misin?"

    Mahmut saçlarımı örmeye çalışırken Onur'un falına bakmayı deniyordum.

     "Ooo..." dedim gözlerimi kısarak. "Üç saat mı desem, üç gün mü desem, üç hafta mı desem..." diyerek yalandan sayıkladım. "Sana yol görünmüş. "

     Onur merakla fincana bakmaya çalışınca sinirle ittirip fincanı kendime çektim.

    "Nerede gördün?" dedi kaşlarını çatarak.

    Tam küfür edecektim ki imanım el vermedi.

     "Ya bir dur. Dikkatimi dağıtma." dediğimde sinirle geri çekilip yüzüme bakmıştı ki Mahmut'un saçımı çekmesiyle inledim. "Al Mahmut, al peruk niyetine takarsın!"

    Mahmut parmağıyla kafama vurdu.

    "Ben de zaten hafta bir saç örerim değil mi Mina?"

     Onun bu lafına gülerek tekrar fincana döndüm.

     "Durun dikkatimi dağıtmayın." diyerek tekrar lafa girdim.  "Kara mı desem, hava mı desem, su mu desem... Bir yoldan gideceksin..." dediğimde Koray gülerek kahvesinden bir yudum aldı.

     "Yani başka hangi seçeneği var merak ettim. Işınlanma daha bulunmadı sanki."

     Ters bir ifadeyle bakıp "su." dedim imalı imalı. "Sudan gidecek. "

     İçtiği kahvesi genzine kaçınca iki üç kere öksürmüştü. Kendimden emin bir şekilde omuzlarımı dikleştirip tekrardan fincanın içindeki telveye baktım.

     "Ciddi misin?" dedi Onur tekrardan fincanın içine bakmaya çalışırken. Kafasını ittirip bıkkınca bağırdım.

     "Ya bi' çek kafanı!"

     Onur acıyan kafasını ovuşturarak geri çekildiğinde derince bir nefes almıştım ki Yiğit ile göz göze geldik. Pislik. Hemen anlamıştı tabii ki geçen onları duyduğumdan böyle konuştuğumu biliyordu. Bildiğinden ise ters ters bakıyordu.

    Boğazımı temizleyip dikleştim. Bir kere kafama koyduğumu yapacaktım kardeşim. Yeterince yük olmuştum, daha fazla onlara zorluk çıkarmamalıydım.

     "Görüyorum ki..." dediğimde bütün erkekler merakla bana baktı. "...yanında birileri var."

     Kayra merakla dönüp Polat'a baktığında Polat da ona bakmıştı. İçimden kıs kıs güldüm.

     Saftirikler.

     "Hmm;  1 , 2,3,4,5...6,7,8 kişi gidiyorsunuz. Denizden gidiyorsunuz." dedikten sonra hemen dikkatlerini dağıtmak , yalanımı yakalatmamak için, konuyu çevirdim. "Biliyorsunuz ki!" dedim bağırarak. Hepsi bana bakarken çok ciddi bir ifadeyle devam ettim. "Deniz, berekettir. Bolluktur yani. Bu iş hayırlı bir iş..." dediğimde Yiğit'in birden alkışlamasıyla dikkatle beni dinleyen erkeklerin konsantrasyonu bozuldu.

     Sinirle gözlerimi başka yöne çevirdim.

    "Ünlü olmak rol yeteneklerini geliştirmiş olmalı." dediğinde derince bir nefes alıp kollarımı göğsümde birleştirdim. Hemen de boz.

     "Sadede geliyorum o zaman." dedim birden bire. Diğerleri anlamadığından sessiz kalıp aramızdaki diyaloğu çözmeye çalışmışlardı.

     "Tabii gel."

Şeytan İle Anlaşma "KİTAP OLDU!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin