18. Şeytan ile Anlaşma: Sadece 💯 Gün

8.4K 1K 321
                                    

    "Sadece...82...Gün..."

    "Zaman aktıkça insanlar büyürmüş küçük kız, sen ise gittikçe küçülüyorsun..."

      "Hayııır!"

     Bağırışım ile ayağa kalkıp tepeden bir bakış attı.

     "Bu kadar abartmana gerek yok." dedi bıkkınca.

      "Nasıl abartma? Nasıl?" diyerek pantolonumun bir fare tarafından yenmiş paçasına baktım.  "Çadıra mı girmiş? Nasıl girmiş? Ya bacağımı da yeseydi?" Dehşet ile açtığım gözlerime bakıp elini ensesine attı.

     "Dilini yeseydi işimize yarardı." dediğinde oturduğum yerden kalkıp bacağımı havaya kaldırdım.

     "Bu pantolon özel tasarımdı. Çin'de yürürken insanların bakabileceği kadar özel!" deyip arkamı döndüm ve kalçamdan baldırıma kadar uzanan özel işlemeleri gösterdi. "Bak şuna? Bunu tek tek elleriyle diktiler. Tüm bu desenleri tek tek! Ben de tonla para verdim. Ve? Ve ne oldu? Manyak bir fare kalitenin kokusunu alıp yedi!!!!"

     Bir bacağım açıkta kalırken sinirle ayağımı salladım. Yırtık pırtık paçam sağa sola sallanırken ellerimi saçlarıma daldırdım.

      "Olamaz..."

       Elini omzuma koyduğunda göz göze geldik.

      "Geçen de benim omzumu bir mermi ısırdı. Anlıyorum." diyerek gerile gerile çadıra girdi ve tüm eşyaları tek tek çıkarmaya başladı.

      "Bekle!" Telaşla zıpladım olduğum yerde. "Ya küçük basit bir fare değilse?"

      Gözlerini bir an yumdu ve sonrasında yalandan gülümseyip çantamı kucağıma attı. Tüm eşyaları çıkarttığı sıra kendi uyku tulumuna gözüm takıldı.

      "Kesin tulumun içinde. " dediğimde önce bana sonra işaret ettiğim tuluma baktı. İşaret parmağını sorarcasına tuttuğunda hızla başımı aşağı yukarı salladım.

    Tulumu tuttuğu gibi kaldırmasıyla dışarı atlayan devasa bir fare kocaman bir çığlık atmama sebep oldu. Ben mağaranın sağına kaçarken fare de peşime gelince ani bir manevra ile geriye dönüp sola koştum.

      "Peşime takıldı! Peşime!"

       Avazım çıktığı kadar bağırırken kalkıp yanıma gelen Yiğit de farenin peşinden koşuyordu. Ben kaçtıkca beni kovalayan fareyi kovalayan Yiğit...

       "Yakala lan şunu!" diye bağırdığımda ilk defa o da bana bağırdı.

       "Kolaysa sen yakala!"

        Mağarayı dört dönerken çığlık attım.

         "Asker olan sensin!"

         "Askeriyede fare yakalatmıyorlar!" diye bağırmasıyla zıplaya zıplaya çadırın etrafını döndüm. En son mağaranın çıkışına doğru koştuktan sonra bir an da arkamı dönüp Yiğit'in üzerine koşmaya başladım. Fare şaşırıp bacaklarımın arasından geçip dışarı çıktığında ben de Yiğit'in üzerine atladım.

      "Gördün mü?" dedim kollarımı boynuna sarıp. "Bugün de zehir gibiyim." bir eli baldırımda diğer eli sırtımdayken derince nefes verdi.

     "Aynen, zehir gibisin." diyerek surat astığında şaşkınca yüzüne baktım.

      "Nasıl bana zehir dersin?" dediğimde kaşlarını çatarak yüzüme baktı.

Şeytan İle Anlaşma "KİTAP OLDU!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin