10.Şeytan ile Anlaşma: Sadece 💯 Gün

10.6K 1.1K 217
                                    

  "Sadece...93...Gün..."

   "Güneş, bir daha doğmamak adına senin için batıyor küçük kız..."

     Elimdeki büyük beş yaprağa ağlamaklı bir ifade ile bakıp tüm acılarımla haykırdım.

     "3 katlı, yumuşak tuvalet kağıtlarım!!!"

     Ağlaya zırlaya işimi bitirdikten sonra doğrulup arkama bakmadan köpekten farksız bir tavırla botlarım ile toprağı arkaya attırdım.

    Dere kenarına gidip ellerimi yıkarken hâlâ zırlıyordum.

     "Hep Survivor'a gitmek istemiştim. Böyle olacağını öğrendiğim iyi oldu. Bir daha gitmek istemem. Salak mıyım ben?" diyerek doğruldum ve dereden yukarı doğru yürümeye başladım.

     Tam ağaçların arasına geçecektim ki gördüğüm devasa kaplumbağa ile ellerim ağzıma gitti.

     "Oha! Kaplumbağa dede!" sağa sola zıplayarak bir hayvan olduğumu belli edercesine garip sesler çıkarttığımda devasa kaplumbağa durup bana baktı.

       "Tamam tamam." dedim gülerek. "Sana da güzel bir şarkı söyleyeceğim. "

     Madem ölüyoruz bari mutlu mutlu öleyim. Şarkı söyleyip dans edeyim...

     Etrafı iyice inceledikten sonra kırık bir dal parçasını tekrardan kırıp kendime mikrofon yaptım. Dere kenarında heyecanla sağa sola koştuktan sonra nefesimi düzenledim ve iki üç kere öksürdüm.

       "Dur bakma bana öyle!" diyerek işaret parmağımı durup bana bakan kaplumbağaya tuttum. "İçime akıyor kara gözlerin! Ne hisset ne de söyle! Canımı yakıyor veda sözlerin!" diyerek kalçamı sağa sola sallamaya başladım.

     "Yanarım yanarım aşk ile yanarım kurban yoluna, aleni aleni yar kırdı kalemi...çıkamam yarına..."

     Olduğum yerde zıplayıp pembe saçlarımı dağıtırken gülümsedim.

     "Alnıma yazdı kader, silemedim. Ağladım ağladım hiç görmedim. Kimseye söylemedim, diyemedim aşk ile çektiğimi."

     Gülerek kaplumbağaya baktığımda benden korkmuş olacak ki geri geri gitmeye başlamıştı.

     "Ah felek hep inadın bana mıdır? Herkese ak da bize kara mıdır? Aşk; acıdan, sızıdan yana mıdır? Anla ne çektiğimi..."

      Arkamdan gelen yetmiş yaşındaki bir dedenin horlama sesi ile yüzümdeki gülüş silinmiş, topuklarımın üstünde gergince geriye dönmüştüm.

    "Do-do..." elimdeki odundan mikrofonum yere düşerken gözlerim kocaman açıldı. "Domuz!"

     Arkamı döndüğüm gibi Allah ne verdiyse koşmaya başlamıştım ancak çılgın domuzun da bir Allah'ı vardı ve o da ne verdiyse koşuyordu!

   Ağaçların arasında bağıra çağıra koşarken ellerimle dalları ittiriyor , çizilen kollarımı umursamadan koşuyordum.

    Nefes nefese arkama baktığımda çalıların üstünden geçen devasa domuz gözlerimi daha da açmama sebep oluyordu.

    "Gelme!!!"

     Aklıma gelen garip bir şarkı ile avazım çıktığı kadar bağırıp şarkı söylemeye başladım. Biraz olsun korkumu alsın ve X sesimi duysun diye tüm gücümle bağırdım.

   "Bir gökyüzü düşündüm morlara bürünmüş
Bakır gibi yakıyordu güneş..."

    Bir çalının üstünden atlarken azıcık detone oldum...

Şeytan İle Anlaşma "KİTAP OLDU!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin