26. Şeytan ile Anlaşma: Sadece 💯 Gün

8K 1K 241
                                    

   "Sadece...74...Gün..."

   "Teslim olmak için çok geç değil..."

    Bir gül gibi solmak...

    Bir gül gibi, bir bir yapraklarını dökmek...

    Bir gül gibi ölmek...

    İnsanların belki en çok merak edip endişe duyduğu şeyden haberimin olması ve buna rağmen yaşamak için inat etmem.

    Sırf güzel olduğu için, koparalıp, öldürülen bir gül gibi...

    Bir ayağımın üzerine tam olarak basamazken  salona doğru gelen Güray ile karşılaştım.

    "Günaydın, daha iyi misin?" dediğinde gülümseyerek başımı salladım.

     "Evet." dedim elimi enseme atıp. Sardığı ayağıma bakıp yanıma geldi ve destek almam için kolunu uzattı.

     "O kadar da profesyonel gözüküyordun." dediğinde sargılı ayak bileğime baktım.

     Zaten öyleydim, sadece sonradan oyuna dahil olan garip biri vardı. Ve ne zaman oyuna izinsiz dahil olsa zarar gören hep ben oluyordum.

     Birinde bayılmıştım, birinde boğulmuştum, şimdi de ayağımı burkup düşmüşüm...

    Beraber masaya oturduğumuzda çay bardağımı önüme ittirdi.

     "Bugün ne yapmayı planlıyorsun?" dediğinde uzunca düşündüm.

     "Sanırım albüm." dedim elimi peynire uzatarak.

     "Albüm mü?" dedi anlamamış gibi.

    "Aynen, geri döndüğümde kullansınlar diye. Yokluğum fazla etki yaratmasın." dedikten sonra ağzıma bir zeytin atıp tavana baktım.

     "Bana aşk lazım." dedim Güray'a bakarak.

     "Biz de aşk işi yaş."

      Tek kaşımı kaldırıp gözlerine baktım.

      "Neden?" dediğimde çayından bir yudum aldı.

     "Sıkı bir eğitimden geçiyoruz ve bizim birliğimize kadın alınmıyor. Sıkı eğitimden dolayı pek insan da görmüyoruz. Zaten canlı kanlı döndüğümüzde yaptığımız ilk iş ana babamızı görmek."

      Elimi enseme attım.

     "Şimdi sizin hiçbirinizin manitası yok mu?" dedim merakla.

     "Yok, kimse manita da yapmak istemez zaten." diyerek sırıttı.

     "Neden?"

      "Ölümle dans eden bir adam ailesini de ölümle tanıştırmak istemez." dedikten sonra gözlerime baktı. "Yani künyen gitmesin, çocuğun ortada kalmasın. Çok isteyeceğin şeyler değil. Üstelik çoğu görevimiz aylarca yıllarca sürüyor. Bunca zaman eşin, çocuğun sensiz kalacak. Ve belki de geri bile dönemeyeceksin. Zor." dedi omuz silkerek.

     "Zormuş cidden." dediğimde dönüp bana baktı.

    "Senin neden yok?"

    Hemen kaşlarımı havaya kaldırdım.

     "Olmadığını nereden biliyorsun?" dediğimde gülerek yüzüme baktı.

     "Buraya geldiğinden beri ününden, işinden, gücünden bahsediyorsun. Manitan olsaydı adını falan sayıklardın." dediğinde aklıma bayıldığım zaman geldi.

Şeytan İle Anlaşma "KİTAP OLDU!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin