15. Şeytan ile Anlaşma: Sadece 💯 Gün

9K 1K 225
                                    

    "Sadece...86...Gün..."

    "Umutlar karardıkça ellerinde kirlenir..."

    Uçuşan saçlarımın arasında gezinen garip birkaç parmak ile derince nefes aldım.

     "Neden yaptın?" dedim çatıdan aşağı bakarken.  "Küçük bir kız çocuğuna bunu neden yaptın?"

     Siyah rugan ayakkabılarına baktım. Çatıda yanıma oturmuş, şehrin ışıklarını izlerken bana eşlik ediyordu.

     "Boşuna ölme diye."

     Yüzümde anlık, aptal bir gülüş oldu.

 
      "Boşuna ölmüyordum ki." dedim inatla. "Ailemin yanına gidiyordum." diyerek dönüp kızıl gözlerine baktığımda birden bire simsiyah yüzünde çıkan devasa ve korkunç gülüş ile elini sırtıma attı.

      "Bak bakalım, gitmek o kadar kolay mı?"

    Çatıdan aşağı ittirmesiyle gözlerim kocaman açılmış, düşmemek adına elimi ona uzatmıştım.

     "Şerefsiz!!!"

.
.
.

     "Aaaaa!"

    Yattığım yerden uçarcasına kalkarken yanımda yatan X kişisinin baldırına basıp üstüne düştüm.

    "Gökten düştüm yetmedi mi lan? Çatıdan  aşağı ne itiyorsun?" derken nefes nefese kalmıştım. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki çatlayıp ölecek gibi hissediyordum.

     "Ne saçmalıyorsun yine?" diyen adama bakıp doğruldum.

     "Boşver sen beni." diyerek üstünden kalkarken kaşlarını çatıp arkasını döndü.

     "Uzun zaman önce boşverdim zaten." dediğinde kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalkmış, umursamazca yatışına bakmıştım.

    Ellerimi ağzıma koyup doğruldum. Çadırdan aynı şaşkınlıkla çıkmış, kendimi sorgulamıştım. Bu beni sevmiyor mu ya? Yok canım, herkes beni sever... Düşüncelerimin getirdiği gaz ile elimin tersiyle pembe saçlarımı geriye attım.

      Bugün de hava amma sıcak.  Ellerimi gökyüzüne kadar kaldırıp genişçe sırıttım.

   " Ne oldu? Şaşırdın değil mi?" diyerek daha da sırıttım. "Öleceğim öleceğim diye ağlayacağıma günlerimi keyif içinde, pişman olmadan geçiririm daha iyi."

     Etrafa sinsice bakıp X'in her zaman gittiği tarafa kısa bir bakış attım. Acaba her gün gidip de saatkerce dönmeyecek kadar ne yapıyordu?  Hmm, ajanlığa düşkün yanım kıpır kıpır.

      Yakanlandığım zaman kellemi almadığı sürece hiçbir sıkıntım yok.

  
       Çantamı alıp saçlarımı güzelce taradım ve iki balık sırtı örgü ile günümü şenlendirirken kol kaslarımda birkaç dakikalık et kesiği oluştu. Kendi saçını örmek nasıl bir işkence?

    Çantamı biraz daha kurcalayınca siyah noktalar için muazzam bir maske olan ürünü görerek anlık Happy Birthday oldum. Hızlıca elime sıkıp diğer elime aynamı aldım ve yüzüme iyice sürdüm. Soğuk bir hissiyat veriyor, içim kıpır kıpır oluyordu. Kurudukça grileşen maske ile hafifçe gülümsediğim sıra yanımdan seke seke geçen bir sincap ile gözlerim şaşkınca açıldı.

     "Oğlum, sen çok tatlısın ya..." dediğimde dönüp yüzüme bakmış ve sonra ciyak ciyak  sesler çıkararak kaçmıştı.

     "Tatlı ve terbiyesiz." diyerek göz devirdim. Bu yüzü her yerde arıyorlar bir kere. O kadar güzelim ki zaten beni öldürmeye falan çalışıyorlar.

Şeytan İle Anlaşma "KİTAP OLDU!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin