3.Şeytan ile Anlaşma: Sadece 💯 Gün

18K 1.4K 416
                                    

"Kabuslara aldanma, Rüyalar çok daha korkunç..."

Alarmın sesi zihnimde dolanıp dururken elimi alnıma götürüp gözlerimi açmasam bile sıktım. Saçlarımın sarı diplerinden tutup geriye taradıktan sonra yattığım yerden doğruldum.

"Of..." diğer elimi enseme attığım sıra gözüm saate kaydı. 05.08...

Telaşla yataktan atlayıp kendimi duşa attım. Hızlı bir duşun ardından alelacele çıkmış saçlarımı kurutmuştum. Odamı darmadağınık bir hâle getirdikten hemen sonra dolabına koşup siyah bir pantolon çıkarttım. Beyaz bir kazak, siyah bir mont ve siyah spor bir sırt çantası. Tanınmasam ve muhabirlere yakanlanmasam iyi olacaktı.

Spor ayakkabılarımı da giyip gözlüğümü masamın üzerinden almıştım ki kaşlarım çatıldı. Bedenimde garip bir ağırlık vardı. Gözlerimi kısıp etrafa baktım, olduğum yerde birkaç kez zıpladım.

Gözlüğümü takıp siyah montun kapüşonunu çektim ve aynada kendime baktım.

"Tamamdır, pembe sarı saçlarım gözükmediği sürece kimse beni tanıyamaz."

Kendime göz kırpıp siyah topuksuz botlarımı giydim. Zaten sahneye çıkarken bana koskoca şeyler giydireceklerdi. Ayaklarımın da biraz dinlenmeye ihtiyacı vardı.

Kendi eksenimde dönüp biraz bakınıp saate döndüm.

"Kahretsin!"

Koşarak merdivenleri indim ve kapıyı açtığım gibi kendimi dışarı attım.

"Arasana Engin, geldim, diye." diyerek gözlüğümün altından ters ters bakıp arabaya atladım.

"Özür dilerim." diyerek kapımı kapattı ve şoför koltuğuna oturdu.

"Acele et. Çinlilerin özel olarak ayırttığı başka jet bulamayız." diyerek lafımı da sokunca birden gaza basmasıyla kafam geriye gitti. "Bu kadar da ani hızlanılmaz ama!"

Engin'in asılmış yüzünü dikiz aynasından izleyip göz devirdim. Bir de bana trip atıyor.

Montumun cebinden telefonumu çıkarttım.

Gelen binlerce bildirim ile kaşlarım çatıldı. Bugün benim doğum günümdü değil mi? 24 yaşıma girmiştim.

Anlık olarak bedenim gerilirken ensemi kaşıdım. Aptal bir kâbus yüzünden neden hâlâ geriliyorsun anlamıyorum Mina. 100 sonra ölecek falan değilsin. Sadece aptal bir kâbus...

Kafamı koltuğa yasladığım sıra kolumun kaşınmasıyla kaşlarımı çatarak montu sıyırıp koluma baktım.

Bu saatte neyin nesi?

Pahalı ve oldukça şık bir tasarımı vardı. Kaşlarım daha da çatılırken alt dudağımı ısırdım. Doğru, dün çılgın bir fan arabanın kapısını açıp bunu vermişti.

Derince nefes alıp saati çıkarmak için elimi atmıştım ki kilit kısmını bir türlü kaldıramadım. Sürekli çeksem bile açılmıyordu. Sinirle nefes verip saati gözümün önünden çektim. Şimdi bir de buna canımı sıkamam, zaten sinir bozucu bir gün geçiriyorum. Çin'e varır varmaz çıkartmaları birilerini ayarlatırdım.

Arabanın havalimanına girmesiyle doğrulup telefonumu cebime attım.

"Ben bavullarınızı jete taşıyacağım Mina Hanım." diyerek arabadan inen Engin önce kapımı açmış sonrasında bagaja yönelmişti.

Hızlıca arabadan inip jetin açım kapısına doğru birkaç adım attım.

"Nihauv..." diyerek gülümsedim. En azından selam vermeyi biliyorum.

Şeytan İle Anlaşma "KİTAP OLDU!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin