63. Şeytan ile Anlaşma: Sadece 💯 Gün

Start from the beginning
                                    

    Yüzüm kızarmıştı.

    "Sağa dön."

     Yine mi?

     Sessizce sağa döndüğümde geniş bir ızgara çıktı karşıma. Elimi çantaya atıp tornavidayı çıkarttım. Ulan Lui, bunu vermenden anlamlıydım beni havalandırma deliğine sokacağını...

    Aşağıda gezinen bir adam ile nefesimi tuttum.

     "Mimi şunu yolla."

     Delikten aşağı bakarken adamın telefonu çaldı. Sonra kapandı. Sonra bir daha çaldı.

    "Mimi çekmiyormuş gibi numara çeksene. Dışarı falan çıksın. Hastaneden arıyoruz, falan de. " Çalıp kapanan telefon ile bir şeyler söyleyen adam sinirle dolandı oda içerisinde.

     "Mimi, buldum. Mesaj at, hastaneden. Adamın rehberinde akraba niteliği taşıyabilecek birinin hastaneye kaldırıldığına dair bir mesaj at."

     "Bu işlem biraz uzun sürebilir. Bekle lütfen."

    Mimi'nin lafı ile havalandırmaya uzandım ve ızgaradan aşağıyı izlemeye başladım.

    "İyi misin?" dedi biri. Kaşlarımı çattım ve kafamı kaldırdım hızlıca.

    "Sadece ufak bir kesik." dedi...kalbim sıkıştı. Gözlerim doldu hızlıca. "Önemi yok." Ufak bir kesik... Ve kanayan bir ben.

    "Bu kötü oldu." dedi Polat pürüzlü sesiyle. Birkaç damla süzülüp de eldivenli ellerimin üzerine düştüğünde titrediğimi fark ettim.

    Bulmuştum.

    Onları bulmuştum!

    
    "Buldun..."

     Başımı hızla kaldırdığımda yanı başımda, tıpkı benim gibi ızgara deliğine bakan şeytan ile göz göze geldik.

    "Sessiz ol." diye fısıldadım telaşla.

    "Senden başka kimse duymuyor ki zaten..." diyerek gülmüş, başını sağa yatırmıştı. Kızıl gözlerine uzunca bakıp başımı aşağı yukarı salladım.

    "Nasıl çıkacağız?" dediğinde Gökhan ızgaradan aşağıya baktım merakla.

    "Çıkabilecek miyiz?" dedi Mahmut da.

    "Çıkmak zorundayız." diyen Yiğit ile uzun bir sessizlik oldu. Ne karşımdaki şeytan konuştu ne de askerler. Yanağımı koluma yaslayıp sessizce bekledim. En azından yaşıyorlardı. En azından seslerini duyabiliyordum.

    "Onu seviyor musun?" dedi Kayra birden bire. Kaşlarımı çattım merakla.

    Benden mi bahsediyordu?

    Uzun bir sessizliğin ardından bir iç çekiş sesi geldi.

    "Evet." alt dudağımı ısırdım. Kalbim resmen kulaklarımda atıyordu. Gözlerimi kapatmış, sakin kalmak adına yumruklarımı sıkmıştım.

    "Geri dönemezsek..." diyen Onur ile Yiğit hızla sözünü böldü.

  "Geri döneceğiz."

   Yüzümde ufak bir gülümseme oldu. Sessizce akıyordu gözyaşlarım. Neredeyse kolum ıslanacaktı.

   "Böyle yapma Yiğit. Biz askeriz, sağ çıkmak her zaman mümkün değil." dedi Polat.

    "Sevmek, seni zor duruma düşürebilir." diyen de Asır'dı.

Şeytan İle Anlaşma "KİTAP OLDU!"Where stories live. Discover now