•ÖZEL BÖLÜM 2•

Beginne am Anfang
                                    

Gülerek yanağındaki elimi başının arkasına koydum ve başına hafifçe baskı uygulayıp kafasını göğsüme bastırdım. "Anlat bakalım şu saçma şeyleri."

"Sevinmezsin diye düşünmüştüm."

"Neden?"

"Bilmem, bir tane çocuğun yeterli olacağını söylersin diye düşündüm."

"Yanlış düşünmüşsün," dedim mırıldanarak. "Ben çocukları çok severim."

Kafasını geri çekip yüzüme baktı. "Bunu biliyorum zaten Doğuş. Sadece saçma bir düşünceydi, seninle konuşursam rahatlarım diye düşündüm ve konuştum. Şimdi de çok fazla rahatlamış hissediyorum."

Eğilip dudaklarımı alnına bastırdım. Beni her zaman rahatlatan ve mutlu eden kokusunu içime çekerken gözlerimi kapattım.

"Elif'im," dedim dudaklarımı alnından çekmeden. "Ben seni de çocuklarımızı da çok seviyorum. Tek ailem sizlersiniz benim." Alnını öpüp geri çekildim. Kapalı olan gözlerini açıp bana bakınca gülümseyerek yanağını okşadım. "Belki normal bir tanışma hikâyemiz yok, belki bir hata sonucu ailemizi kurduk ama ben gerçekten seni, kızımızı, ileride olacak çocuğumuzu çok seviyorum. Size olan sevgimden şüphe..."

Eliyle ağzımı kapatıp, "Ne diyorsun ya?" dedi sinirle. "O ne biçim lâf öyle? Ne şüphesi!"

Dudaklarıma bastırdığı elini öpüp ağzımdan uzaklaştırdıktan sonra eğilip dudaklarını öptüm. Geri çekilip, "Daha üçüncü çocuğumuzu yapacağız Elif'im, bunları takma kafana." dedim.

"Of Doğuş!" diyerek kollarımın arasından çıkıp yataktan da çıktı. "Şurada bir şey konuşuyoruz, senin dediğine bak!" diye söylenip banyoya doğru gidince onun bu hâline güldüm.

Üstümdeki örtüyü kenara itip ben de yataktan çıktım ve dolaba doğru ilerledim. Kapaklarını açıp içinden siyah kazak ve siyah pantolon çıkartıp onları üstüme geçirdim. Saçlarımı elimle düzelttikten sonra banyoya doğru ilerledim. Kapı kolunu tutmak için hareketlendiğim sırada kapı açılmıştı. Elif bana kısa bir bakış atıp yanımdan geçecekken elimi kapının kenarına koyup gitmesini engelledim. Kafasını kaldırıp bana bakınca, "Kızgın mısın bana?" dedim.

Kaşlarını çatıp, "Neden sana kızgın olayım?" diye sordu.

"Bilmem, kısa bakış atmalar falan... Öyle geldi bana."

Kafasını yan çevirip banyoya baktıktan sonra tekrar bana baktı. "Banyoya gireceksin Doğuş, uzun uzun mu bakayım sana?"

"Banyoya girdiğimde bana uzun uzun bakmayı sevdiğini sanıyordum."

Gözlerini büyütüp önündeki kolumu sinirle ittikten sonra yanımdan uzaklaşınca arkasından sırıtarak baktım.

Daha sonra önüme dönüp banyoya girdim ve işlerimi hızlıca halledip çıktım. Elif'in odada olmadığını görünce mutfakta olduğunu düşünüp kapıya yöneldim. Odadan çıkıp merdivenlere doğru gideceğim sırada Mısra'nın odasından çıktığını görüp onu bekledim. Odasının kapısını kapattıktan sonra önüne dönüp iki eliyle önüne gelen saçlarını geriye ittikten sonra kafasını kaldırıp beni gördü.

Yavaş adımlarla bana doğru gelip karşımda durdu. Kırmızı elbisesinin eteklerini tutup bit tur etrafında döndükten sonra, "Nasıl olmuşum babacım?" dedi.

Eğilip onu kucağıma aldıktan sonra merdivenlere yöneldim.

"Çok güzel olmuşsun kızım. Bir yere mi gidiyorsun?"

"Hayır," dedi kaşlarını çatarak. "Elbise giydiğim için bir yere mi gitmem gerekiyor baba?"

"Evet." derken basamakları inmeye başlamıştım.

KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt