KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)

By nazarozkan

2.2M 130K 67.4K

Ahenk; gittiği yeni kolejde yaşadığı olaylar yüzünden, "Acaba bu koleje gelmekle hata mı yaptım?" diye düşüns... More

Karakterler
1. Bölüm / Karahan Koleji
2. Bölüm / Gözleri, Hâlâ Gözlerimdeydi
3. Bölüm / Yeni Bir Arkadaş
4. Bölüm / Haz Edilmeyen Okul
5. Bölüm / Hay Ağzını Öpeyim
6.BÖLÜM •NEDEN DEĞİL, KİMİN İÇİN•
7.BÖLÜM •KAMERA SORUNSALI•
8.BÖLÜM •NE ZAMAN ANLAYACAKSIN?•
9.BÖLÜM •ARKADAŞ•
10.BÖLÜM •BENİM YANIM•
11.BÖLÜM •MASUM ÖPÜCÜK•
12.BÖLÜM •ÜZÜLMENİ İSTEMİYORUM•
13.BÖLÜM •DEĞİŞEN RİTİMLER•
14.BÖLÜM •ERTELEME•
15.BÖLÜM •BURAY?•
16.BÖLÜM •SANA İHTİYACIM VAR ANNE•
17.BÖLÜM •YOK DAHA NELER!•
18.BÖLÜM •KENDİME KIZIYORUM•
19.BÖLÜM •KALBİNİ KAZANABİLİRİM•
20.BÖLÜM •BİR SENEDİR Mİ?•
21.BÖLÜM •BENİM KIVIRCIĞIMSIN•
22.BÖLÜM •İYİ Kİ BU KOLEJE DÜŞMÜŞÜM•
23.BÖLÜM *GÜN*
24.BÖLÜM *KIZ KAVGASI*
25.BÖLÜM *FARK ETMİYOR*
26.BÖLÜM *PİJAMA PARTİSİ*
KARAKTERLERE SORULAR
27.BÖLÜM *SEVDİĞİM KIZ?*
28.BÖLÜM *KAZA*
29.BÖLÜM *BİZİ BIRAKMADI*
30.BÖLÜM *HATIRLAMIYORUM*
31.BÖLÜM *KÖPEK*
32.BÖLÜM *KORKTUM*
33.BÖLÜM *ZAMANLA*
34.BÖLÜM *SEN BENİM SEVGİLİMSİN*
36.BÖLÜM *MAVİLİ*
37.BÖLÜM *ATEŞİN VAR*
38.BÖLÜM *YOK ANASININ GÖZÜ*
39.BÖLÜM *SAPIK MISIN?*
40.BÖLÜM *KAÇIRILMA*
41.BÖLÜM *SENİ KORUYAMIYORUM*
42.BÖLÜM *İZİN VERMEYECEĞİM*
43.BÖLÜM *ÖZLÜYORUM BE MAVİLİ*
44.BÖLÜM *SENİ SEVİYORUM*
45.BÖLÜM *BEN BUNA DAYANAMAM*
46.BÖLÜM *KALBİM ACIYOR*
47.BÖLÜM *PİŞMAN OLACAKSIN*
48.BÖLÜM *KÜÇÜK SARHOŞ*
49.BÖLÜM *TAKINTILI MANYAK*
50.BÖLÜM *NE OLUR GİTME*
51.BÖLÜM *YENİDEN*
52.BÖLÜM *GÜZELİMSİ BİR AKŞAM*
53.BÖLÜM *MAVİLİ'NİN GICIĞI*
54.BÖLÜM *ANNEANNE MAĞDURLARI*
55.BÖLÜM *SADECE BENİM*
56.BÖLÜM *BİZİM*
57.BÖLÜM *YEMEK*
58.BÖLÜM *YİĞİT SORUNSALI*
59.BÖLÜM *SEN ÖYLE SAN*
60.BÖLÜM *ŞEFTALİLER AŞKINA*
61.BÖLÜM *TEŞEKKÜR EDERİM*
KARAKTERLERE SORULAR 2
62.BÖLÜM *İYİ UYKULAR KIVIRCIĞIM*
63.BÖLÜM *O...GİTTİ*
64.BÖLÜM *BENİ BIRAKMA*
65.BÖLÜM *ÖLEYİM Mİ BEN?*
66.BÖLÜM *SÖZ*
67.BÖLÜM *EMİNİM*
68.BÖLÜM *NELER OLUYOR?*
69.BÖLÜM *KABUL*
70.BÖLÜM *YANIMDA KAL*
71.BÖLÜM *BENİ SEVİYORUM*
72.BÖLÜM *"A" HARFİ*
73.BÖLÜM *ÖZLEYECEĞİM*
74.BÖLÜM *ARAMIZA HOŞ GELDİN*
75.BÖLÜM *NEDEN HÂLÂ YANIMDASIN?*
76.BÖLÜM *BELKİ DE BİLEREK*
77.BÖLÜM *ÇİFTE SÜPRİZ*
78.BÖLÜM *MESAJ*
79.BÖLÜM *KARŞILIK*
80.BÖLÜM *AHENK RÜZGÂRLARI*
81.BÖLÜM *PİŞMANIM*
82.BÖLÜM *ÖZLEDİM*
83.BÖLÜM *BENİM YILDIZIM*
84.BÖLÜM *ZAMANI GELDİ*
85.BÖLÜM *YENİ BAŞLANGIÇLAR*
86.BÖLÜM *KENDİNİ SUÇLAMA*
KARAKTERLERE SORULAR 3
🍬BAYRAMA ÖZEL BÖLÜM🍬
87.BÖLÜM *SAKLI GERÇEKLER*
88.BÖLÜM *BİR SUÇUM YOK*
89.BÖLÜM *BEN SÖZÜMÜ TUTARIM*
90.BÖLÜM *YALVARIRIM*
91.BÖLÜM *DAYANAMIYORUM LAN!*
92.BÖLÜM *KIYAMAM Kİ*
93.BÖLÜM *ÇOK EĞLENECEĞİZ*
94.BÖLÜM *SİYAH KAPI*
95.BÖLÜM *ABİ*
96.BÖLÜM *GÜVENİYORUM*
97.BÖLÜM *ANIL ve KISKANÇLIKLARI*
98.BÖLÜM*SINIR*
99.BÖLÜM *KOCAMAN KOCAMAN*
🌸100.BÖLÜM🌸
101.BÖLÜM *PROBLEMLİ ESKİ SEVGİLİ*
102.BÖLÜM *YALNIZ DEĞİLSİN*
103.BÖLÜM *İLK HAMLE*
104.BÖLÜM *ÇOK YAKINDA*
105.BÖLÜM *YÜKSEK YÜKSEK TEPELERE*
106.BÖLÜM *SENİ BIRAKMAM*
107.BÖLÜM "JUNIOR KARAHAN"
108.BÖLÜM *KARAHAN AİLESİ*
109.BÖLÜM *DÜĞÜN TELAŞI (Part 1)*
110.BÖLÜM *DÜĞÜN TELAŞI (Part 2)*
🌼YILBAŞI ÖZEL BÖLÜM🌼
111.BÖLÜM *KİM BİLİR?*
112.BÖLÜM *BAŞARDIN*
KARAKTERLERE SORULAR 4
🌼FİNAL🌼
•ÖZEL BÖLÜM•
•ÖZEL BÖLÜM 2•
•ÖZEL BÖLÜM 3•

35.BÖLÜM *AHENK...*

20.3K 1.1K 372
By nazarozkan

İyi okumalar.✨

Medyada Batu🌸

Emre'nin Ağzından

"Ahenk sen benim sevgilimsin."dedim Ahenk'in gözlerine bakarak.

"N-ne? Bu gerçek mi?"dedi kaşlarını çatarak. Kafamı sallayarak onayladım.

"Ben hiç bir şey anlamıyorum Emre. Bunlar nasıl oluyor? Neden başından beri söylemedin öyle olduğunu? Hem kızıl kafa bir kız vardı o bana 'ben Emre'nin sevgilisiyim'dedi. Bu doğru değil mi?"dedi.

"Ne dedi, ne dedi? Benim sevgilim olduğunu mu söyledi?"dedim kaşlarımı çatarak.

"Evet öyle dedi. Sana 'senin sevgilin var mı' diye sorduğumda ise 'evet var' dedin bana."dedi gözlerini devirerek.

"Orda kastettiğim sendin."dedim gülümseyerek.

Kaşlarını şaşkınlıkla yukarıya kaldırdı.

"Emre bunlar gerçekten çok farklı şeyler. Ama ben sanki bunları hatırlıyor gibiyim."dedi gülerek.

Bir anda Ahenk'in burnundan kan akmaya başlayınca gözlerim kocaman oldu.

"Ahenk burnun kanıyor."dedim korkuyla.

"Ne? Burnum mu kanıyor?"dedi eliyle burnuna dokunarak. Eli kana değince elini geri çekti. Parmağına bulaşan kana bakınca kaşlarını çattı.

"Emre ben kendimi hiç iyi hissetmiyorum."dedi zar zor çıkan sesiyle bir anda.

"Ahenk bak ben korkmaya başladım."dedim.

Ahenk'in gözleri yavaş yavaş kapanınca ne yapacağımı bilemedim.

"Emre..."diyerek bir anda bayıldı. Halının üstüne düşmeden Ahenk'i tuttum. Ne oldu lan bu kıza?

Hızlıca yerimden doğrulup Ahenk'i kucağıma aldım. Hızlı adımlarla ağaçların arasından yürümeye başladım. Ben yapmış olamam değil mi? Çok mu yüklendim kıza? Ahenk'e bir şey olursa bu sefer kendimi affetmem.

Ağaçların olduğu alandan çıkınca hızlı adımlarla arabama doğru ilerledim. Arka kapıyı açıp Ahenk'i dikkatli bir şekilde koltuğa yatırdım. Kapıyı kapatıp şoför koltuğuna geçtim.

Vakit kaybetmeden arabayı çalıştırıp ormandan çıktım. Ana yolda son hız ilerlerken ara ara dikiz aynasından Ahenk'i kontrol ediyordum. Önümdeki araçların kornaya basarak diğer şehitlere geçmeslerini sağladım.

Kısa bir süre sonra en yakın hastanenin önünde durdum. Arabadan inip arka kapıyı açtım. Ahenk'i dikkatli bir şekilde kucağıma alıp arabadan çıkarttım. Ayağımla kapıyı kapatıp koşar adım hastaneye girdim.

Kucağımda Ahenk ile içeriye girdiğimi gören bir kaç görevli koşarak yanımıza geldi.

"Nesi var?"dedi yaklaşık benim yaşlarımda olan bir çocuk.

"Bilmiyorum bayıldı bir anda."dedim getirilen sedyenin üstüne Ahenk'i yatırırken.

Görevliler sedyeyi alıp bir odaya doğru ilerletince ben de arkalarından gittim. Odaya gireceğim zaman bir kız benim içeriye girmeme engel oldu.

"Siz giremezsin beyefendi. Doktor bey birazdan gelir."diyerek içeriye girdi.

Kafamı sallayarak kapının önünden çekildim. Yaklaşık iki dakika sonra bir doktor gelip içeriye girince ben de beklemeye başladım.

Allah'ım ne olur ona bir şey olması. Ben bu sefer kendimi affetmem.

Can'ın Ağzından

Emreaşkım beni arabasından attıktan sonra yaklaşık bir saat dışarıda dolaştım. Emreaşkım'a süpriz yapacağım diye uykumun en güzel yerinde alarm çaldı. Kıvırcığımla birlikte çok hoj bir yerdeydik. Her şey çok hojdu. Tam öpüşüyorduk bi de bakmışım alarm hayvan gibi çalıyor.

Gerçek hayatta öpemiyorum bari bırakın da rüyamda öpeyim kardeşim.

Telefonumu cebimden çıkartıp saate baktım. Yedi buçuğa geliyordu. Kıvırcığım uyanmıştır. Onun yanına gideyim. Zaten o civarlarda olduğum için kısa bir süre sonra kıvırcığımın kapısının önüne geldim. Gülümseyerek kapıya doğru ilerleyip zile bastım. Biraz bekledikten sonra kapı açıldı. Ece beni görünce şaşırdı.

"Can?"dedi yarı şaşkın yarı gülümser bir şekilde.

"Kıvırcık?"dedim ben de gülümseyerek.

"Aaa şey içeri geç. Hoşgeldin."diyerek kenara çekildi.

"Hoşbuldum."diyerek içeriye girdim. Ayakkabılarımı çıkartıp tam arkama dönecektim ki Ece'nin bir anda bana sarılmasıyla sendeleyerek geriye doğru bir adım attım. Dengemi sağlayınca şaşkınlıkla ben de Ece'ye sarıldım.

"Ece ne oldu?"dedim anlamayarak.

Sorduğum soruya aldığım cevap Ece'nin hıçkırığıydı. Ne oluyor lan?

"Ece, güzelim ne oldu?"diyerek ondan ayrılıp yüzünü avuçlarımın içine aldım. Gözlerini görünce kaşlarım daha çok çatıldı.

"Ece son kez soruyorum. Ne oldu?"dedim sakin bir ses tonuyla.

"Can..."dedi hıçkırarak."B-be-n çok kö-tü bir rüya gö-rdüm."dedi ağlamaktan kızarmış gözlerini gözlerime dikerek.

"Ece bak şöyle yapalım. Önce şu göz yaşlarını silelim."diyerek göz yaşlarını sildim. "Gel odaya gidelim. Bana ne gördüğünü anlat tamam mı?"dedim gülümseyerek.

Kafasını sallayarak beni onayladı. Birlikte oturma odasına doğru ilerledik. Odaya girince ikili koltuğa oturdum. Ece de hiç vakit kaybetmeden yanıma oturdu. Biraz daha bana yaklaşırsa kucağıma oturacak. Tabi bu benim açımdan fena olmaz. Ne diyorum ben yine?

"Ece anlat hadi güzelim."dedim koltukta Ece'ye dönük oturarak.

"Ben rüyamda seni gördüm."dedi.

"Ee ne güzel işte. Ben her gece görüyorum ama ben senin gibi ağlamıyorum."dedim gülerek.

"Ya Can dalga geçme. Sen beni terk etmiştin. Biz ayrılmıştık."dedi tekrardan ağlamaya başlayarak.

"Kıvırcığım ben de ciddi bir şey sandım. Gel buraya."diyerek onu kendime çekip sarıldım. Bana sarılınca daha çok ağlamaya başladı.

"Ece bak ağlamaya devam edersen seni bırakıp giderim. Ağlayınca ne kadar çirkin olduğunu bir görsen."dedim gülmemek için dudaklarımı bir birine bastırarak. Tabi ki de çirkin olmuyor. Aksine daha bi tatlı oluyor. Böyle yanakları tam ısırmalık. Tövbe estağfurullah. Ece deyince benim aklım hep başka yerlere gidiyor. Konuyu saptırma Can. Kendine gel.

"Ne demek seni bırakıp giderim? Valla bak deşerim seni."dedi Ece ayağa kalkıp bana bağırarak. Bu durumuna hiç şaşırmadım çünkü her zaman böyledir kendisi.

"Duydun beni. Sil bakayım şimdi göz yaşlarını."dedim koltukta geriye doğru yaslanarak.

"Sen şaka mısın ya?"dedi bu sefer kaşlarını çatıp iki elini beline koyarak.

"Ece böyle yaparak nasıl görünüyorsun biliyor musun?"dedim sırıtarak.

"Nasıl görünüyormuşum??"dedi.

"Böyle ne desem...hmmm...şey gibi...hah buldum. Böyle çok seksi görünüyorsun."dedim sırıtarak.

Ece kaşlarını şaşkınlık havaya kaldırdı. Sırıtarak yanaklarının pembeleşemesini keyifle seyrettim.

"Can ya."diyerek suratını elleriyle kapattı.

"Gel buraya gel."diyerek yerimden doğrulup kollarından tutum. Ece'yi kedime doğru çekince biraz fazla çekmiş olacağım ki Ece üstüme düştü.

Her zamanki gibi yine şaşkınlıkla kocaman olmuş gözleriyle bana bakmaya başladı.

"Can..."diye fısıldadı.

"Söyle kıvırcık."dedim ben de sırıtarak.

Bir şey söylemeden bana bakmaya devam edince ben de yavaş yavaş ona yaklaşmaya başladım. Ece'de gözlerini kapatıp bana yaklaşmaya başlayınca gülümsedim. Tam dudaklarımız bir birine değiyordu ki kapı sesiyle Ece hızlı bir şekilde üstümden kalktı.

"Hay ben böyle işin..."

"Can."dedi Ece uyarır bir şekilde. .

"Ne?"dedim.

"Can git kapıya bak."dedi bir anda.

"Ben neden bakıyorum?"dedim anlamayarak.

"Çünkü ben bu yanaklarla gelen kişinin karşısına çıkamam."dedi.

Yanaklarına bakınca pembeden kırmızıya döndüğünü gördüm. Çok şeker olmuş. Bence de başkası bu halini görmesin. Yerimden kalkıp odanın çıkışına doğru ilerledim. Söylene söylene gidip kapıyı açtım.

Karşımda Buray'ı görmeyi tabi ki de beklemiyorum.

"Can?"dedi şaşkınlıkla. Ha bi de beyefendi şaşırıyor. Bak hele.

"Ne işin var lan senin burada?"dedim kaşlarımı çatarak.

"Ben Ece'yi görmek için gelmiştim."dedi. Demek öyle. Gör sen bakalım.

"Ece şu an duşta. Söylemek istediğin bir şey varsa bana söyle ben ona iletirim. Evet bence de söylemek istediğin bir şey yok."diyerek kapıyı yüzüne kapattım.

Dangalak.

"Kim gelmiş Can?"diyerek yanıma geldi Ece.

"Hiç kimse."dedim şirince gülümseyerek.

"Kapı neden çaldı o zaman?"dedi anlamayarak.

"Çok soru soruyorsun kıvırcık."dedim yanından geçip saçlarını karıştırarak.

Salona girince Ece'de arkamdan geldi.

"Can ben çantamı hazırlayıp geliyorum."diyerek salondan çıktı.

Ben de koltuğa oturup düşünmeye başladım. Bu Buray denen değişik neden geldi ki? Ne söyleyecek Ece'ye? Hem elini kolunu sallaya sallaya nasıl gelebiliyor buraya? Ayıp lan, burası bekar ve bir kız evi. Daha önceden de geldi mi ki? Ece'ye sorsam yanlış anlar mı? Anlamaz ya, neden anlasın ki?

"Can?"Ece'nin bana seslenmesi ile bakışlarım ona döndü.

"Efendim?"

"Can kaç kere sana seslendim. Sen iyi misin?"dedi endişeli bir şekilde.

"Ece sana bir şey söylemem lazım."dedim.

"Ne oldu Can?"dedi yanıma gelerek.

"Az önce gelen kişi Buray'dı."dedim.

"Buray mı? Neden gelmiş ki?"dedi anlamayarak.

"Bilmiyorum ama seni görmek istediğini söyledi. Ben de duşta olduğunu söyleyip kapıyı suratına kapattım."dedim sırıtarak.

"Beni görmek istediğini mi söyledi? Ne oldu ki? Hem duşta olduğumu mu söyledin? İyi de ben duşta değildim ki. Neden öyle söyledin? Bi dakika bi dakika. Can, ya Buray bizi yanlış anlarsa?"dedi tek kaşını kaldırarak.

"Belki onun için yapmış olabilirim."dedim sırıtarak.

"Ya Can varya hem çok kötüsün hem çok sevimli. Kızamıyorum sana. Ama doğru değil yaptığın. Ya önemli bir şey ise?"

"Aman boş ver. Hadi gidelim. Bu arada evet çok sevimliyim. Her yerimden tatlılık akıyor."dedim yerimden kalkarak.

"Aman hemen bi egolar bi egolar."dedi gözlerini devirerek.

"Bunlar ego değil gerçekler."dedim.

"Ya ya."

"Ne yani tatlı değil miyim"dedim ona yaklaşarak.

"Bilmem öyle misin?"dedi geri çekilerek.

"Bi bak bakayım."diyerek ona biraz daha yaklaştım.

"Can okula geç kalıyoruz."diyerek hızlı bir şekilde benden uzaklaştı.

Ben de gülerek onun arkasından gittim. Dış kapının önüne gelince kaşlarımı çatarak durdum. Ece'yi de kolundan tutarak durdurdum. Bana doğru dönünce bana anlamayarak bakmaya başladı.

"Bu kıyafetlerle mi dışarı çıkacaksın?"dedim kaşlarımı daha çok çatarak.

"Evet neden ki?"dedi kıyafetlerine bakarak.

"Nedeni mi var kızım? Bu ne? Git üstünü değiştir."dedim.

"Can saçmalama. Hadi gidelim. Bak geç kalıyoruz."dedi.

"Valla hiç umrumda değil geç kalmamız. Değiştirmeden gitmiyoruz."dedim rahat bir tavırla.

"Hadi bakalım ben de değiştirmiyorum."dedi o da meydan okuyan bir ses tonuyla.

"Böyle olmamalıydı. Senin gidip üstünü değiştirmen gerekiyordu. Ben seninle inatlaşamam."dedim kaşlarımı çatarak.

"Hadi gidelim o zaman."diyerek gülümsedi.

"Sen var ya sen."diyerek Ece'yi tutup kedime çektim ve hızlı bir şekilde dudağını öptüm. Tabi ki de şaka. Şu anlık sadece yanağını öpmem yeterli.

Ece ile birlikte evden çıkınca Ece kapıyı kilitledi. Ece'nin elini tutup yürümeye başladım.

"Can senin çantan nerede?"dedi Ece.

"Almadım."dedim.

"Ne güzel de söylüyorsun sen öyle almadım diye. Neden almadın zeki sevgilim?"

"Zeki sevgilim ha. Sevdim bunu. Almak istemedim dersem yalan atmış olurum ve günah. Unuttum."dedim gülerek.

"Of Can ya."diyerek bana sarıldı. Ben de ona sarılınca gülümsedim. Bu kızı çok sefiyom be.

Uzun bir yolculuğun ardından-ki benim için çok hoj bir yolculuktu-okula gelebildik.

Birlikte el ele okula girdik. Merdivenlere doğru ilerleyince koridordaki kızların çoğunun bakışları bize döndü. Ece'de bunu farketmiş olacak ki elimi biraz sıkarak etraftaki kızlara kötü bakışlar attı. Gülerek elimi elinden çektim. Bana anlamayarak bakmaya başladı. Kolumu omzuna atıp onu kendime çekince gülümsedi.

Sınıfımızın olduğu kata gelince sınıfın kapısını açarak içeriye girdim ve gördüğüm görüntüyle hızlıca Ece'nin gözlerini kapattım.

"Anılaşkım ne yapıyorsunuz? Aile var burada aile. Ayıp ayıp."dedim cık cıklayarak.

"Ne diyorsun lan?"diye bağırdı Anılaşkım Dolunay'ın elindeki kazağı alıp üstüne geçirerek.

"Anılaşkım eviniz yetmiyor mu size? Okulda da tövbe tövbe şaapıyonuz."dedim sırıtarak. Ece elime vurup gözlerinden uzaklaştırdı elimi.

Sınıfa girince ben de arkasından gidip sırama doğru ilerledim.

"Can ne saçmalıyorsun?"dedi Dolunay.

"Ben mi saçmalıyorum? Siz şaapın ben saçmalayım."dedim Kıvırcığımın yanına oturarak.

"Öyle bir şey yok. Anıl üstündeki kazağı ters giymiş onu değiştiriyordu."dedi Dolunay.

"Tuvalette de değiştirebilirdi artık neden ve nasıl ters giydiyse."dedim sırıtarak.

Dolunay tam bir şey diyecekti ki Anıl izin vermeyip konuştu.

"Şuna açıklama yapma güzelim. Boş ver ne düşünürse düşünsün."dedi.

"Ben zaten düşüneceğimi düşündüm."dedim.

"Can bırak uğraşma insanlarla."dedi Ece.

Gülerek kolumu onun omzuna attım.

Sınıf yavaş yavaş dolmaya başlayınca zil de çaldı. Ardından öğretmenler zili de çalınca hoca hiç vakit kaybetmeden içeriye girdi. Hemen gir zaten. Hiç düşünmezler bu öğrenciye o kadar vakit yetiyor mu diye. Ayıp ayıp. İçeriye giren matematik öğretmeni ile sırıttım. Ben de Can'sam senin dersini az bişi kaynatırım.

"Günaydın arkadaşlar."dedi hoca. Biz de günaydın gibi şeyler söyleyip yerimize oturduk.

Hoca yoklama almaya başlayınca ban de kıvırcığıma döndüm. Elindeki kalemle gülümseyerek defterine bir şeyler çiziyordu. Merak edip ne yaptığına baktım. Benim adımı ve kendi adını yazıp kalp içine almış. Süslemiş püslemiş çok hoj bir şey yapmış. Etrafıma bakıp kimsenin bize bakmadığından emin olunca hızlı bir şekilde Ece'nin yanağından öptüm.

Şaşkınlıkla bana dönünce gülümsedim.

"Can ne yapıyorsun ya?"dedi kızgın bir şekilde.

"Sevgilimi öpüyorum."dedim.

"Herkesin içinde mi?"dedi etrafa göz gezdirerek.

"Umrumda değiller."dedim sırıtarak.

Bir şey demeden yaptığı işe geri döndü.

Dersi kaynatmak için aklıma çok hoj bir matematik sorusu geldi.

Elimi kaldırıp söz hakkı istedim. Hoca beni gördü ama hemen bakışlarını çevirdi. Biliyo tabi dersi kaynatacağımı.

"Hocam?"dedim bu sefer elimi sallayarak.

"Söyle Can dinliyorum."dedi göz devirerek.

"Hocam ben bir şey soracağım."dedim ayağa kalkıp sırıtarak.

"Onu anladık canım. Hadi sor."dedi hoca.

"Hocam şimdi benim 5 çikolatam var. İki tanesini birine verirsem kaç çikolatam kalır?"dedim.

Hoca bana anlamayan bakışlar atmaya başladı.

"Can sen ciddi misin?"dedi.

"Evet hocam."dedim sırıtarak.

"Üç tane kalır Can."dedi.

"Size göre öyle hocam."dedim.

"Nasıl yani?"dedi anlamayarak.

"Şimdi hocam şöyle ki benin beş çikolatam olsa ve ikisini birine versem yine beş çikolatam kalır çünkü ben çikolatalarımı kimseye vermem. Kıvırcığım hariç. O da istisna ki istisnalar kaideyi bozmaz."dedim ve yerime oturdum.

Bu söylediğime herkes güldü. Hoca hariç çünkü kadına geçici felç indi sanırsam çünkü kaşarı havaya kalkmış anlamayarak bana bakıyordu.

Kafasını iki yana sallayarak kendine geldi.

"Can bu soruyu sormadın farz ediyorum ve derse geçiyorum. Müsaden olursa."dedi.

"Estağfurullah hocam müsade sizin."diyerek gülümsedim.

Hoca ders anlatmaya başlayınca ben de kıvırcığıma döndüm. Dikkatli bir şekilde hocayı dinliyordu. Ben de gülümseyerek onu izlemeye başladım.

Bana bakınca o da gülümsedi.

"Niye öyle bakıyorsun Can?"dedi kaşlarını çatarak.

"Nasıl bakıyormuşum?"dedim.

"Şey gibi..."

"Ney gibi?"dedim parmağımı kıvırcık saçlarından bir tutamına dolayarak.

Ece'nin cevap vermesine kalmadan hocanın benim ismimi söylemesiyle bakışlarım hocaya döndü.

"Buyrun hocam."dedim.

"Ne yapıyorsun Can?"dedi kaşları çatık bir şekilde.

"Bir şey yapmıyorum hocam."dedim.

"İyi gel bu soruyu çöz madem."diyerek elindeki kalemi bana doğru uzattı. Ayağa kalkıp hocaya doğru ilerledim. Elindeki kalemi alıp tahtaya yazılmış olan soruya baktım.

Soruya sağdan baktım soldan baktım ama bir türlü anlayamadım. Hocaya baktığımda elindeki telefonla uğraşıyordu. Hemen arkama dönüp Anılaşkım'a baktım. Kaş göz işareti ile sonuç kaç gibisinden hareket yaptım.

Sırıtarak omuz silkti. Gözlerimi kısarak ona bakmaya başladım. Halime acımış olacak ki elini havaya kaldırıp üç parmağını gösterdi.

Hemen tahtaya dönüp sonuç bölümüne üç yazdım.

"Hocam buldum."dedim.

Hoca seslenmemle bana döndü. Tahtaya sadece üç yazdığımı görünce kaşlarını çattı.

"Hani işlem nerede Can?"dedi.

"Hocam şimdi ben aklımdan yaptım. Neden tahtaya dökmedin aklındakileri diye sorarsanız da sırf kaleminizin mürekkebi bitmesin diye şaaptım."dedim.

"Can bu sene sınava gireceğini biliyorsun değil mi?"dedi hoca.

"Evet hocam biliyorum."dedim kafamı sallayarak.

"Ne dersi dinliyorsun ne de arkadaşlarının dersi dinlemesine izin veriyorsun. Sürekli dersi kaynatıyorsun."dedi hoca.

"Hocam ben dersi dinlemiyor olabilirim ama siz benim evde çalışıp çalışmadığımı nereden bileceksiniz? Belki ben evde ders çalışıyorum."dedim sırıtarak.

"Çalışıyor musun gerçekten?"dedi hoca hayretle.

"Tabi ki de hayır."dedim gülerek.

"Can otur yerine."dedi hoca.

"Peki hocam."diyerek yerime oturdum.

Hoca dersini anlatmaya başlayınca ben de dinlemeye başladım.

Sonunda üç ders bitince biz de sınıftan çıktık.

"Kantine gidelim mi?"dedi Dolunay.

Dolunay'ı onaylayarak kantine doğru ilerledik. Telefonum titreyince cebimden çıkarttım. Emreaşkım yazısını girince gülümseyerek telefonu açtım.

"Söyle Emreaşkım dinliyorum."

"Can, çabuk hastaneye gelin, Ahenk..."

•instagram;
•  nazozkan_
•_justreaders_

Continue Reading

You'll Also Like

635K 42.2K 30
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...
14.3K 510 15
0552* İyi günler Komutan Bey. Komutan'ım İyi günler, kimsiniz? 0552* Sizi rahatsız etmek istemezdim lakin içimde tuttukça boğuluyorum. Komutan'ım Anl...
254 60 15
0505** belki hisler tek taraflı değildir. 0505** hislerin tek taraflı olmadığını kanıtlarız belki beraber. 0505** olmaz mı? 0505** olmaz deme, lütf...
18.5K 2.4K 46
Havuzun rengi kan kırmızısı. Havuzun içinde bir kadın. Havuzun içinde ölmek üzere olan bir kadın. ✨ 0538*: Hayatta kalmam için bir şey bul veya ya...