KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)

By nazarozkan

2.2M 130K 67.4K

Ahenk; gittiği yeni kolejde yaşadığı olaylar yüzünden, "Acaba bu koleje gelmekle hata mı yaptım?" diye düşüns... More

Karakterler
1. Bölüm / Karahan Koleji
2. Bölüm / Gözleri, Hâlâ Gözlerimdeydi
3. Bölüm / Yeni Bir Arkadaş
4. Bölüm / Haz Edilmeyen Okul
5. Bölüm / Hay Ağzını Öpeyim
6.BÖLÜM •NEDEN DEĞİL, KİMİN İÇİN•
7.BÖLÜM •KAMERA SORUNSALI•
8.BÖLÜM •NE ZAMAN ANLAYACAKSIN?•
9.BÖLÜM •ARKADAŞ•
10.BÖLÜM •BENİM YANIM•
11.BÖLÜM •MASUM ÖPÜCÜK•
12.BÖLÜM •ÜZÜLMENİ İSTEMİYORUM•
13.BÖLÜM •DEĞİŞEN RİTİMLER•
14.BÖLÜM •ERTELEME•
15.BÖLÜM •BURAY?•
16.BÖLÜM •SANA İHTİYACIM VAR ANNE•
17.BÖLÜM •YOK DAHA NELER!•
18.BÖLÜM •KENDİME KIZIYORUM•
19.BÖLÜM •KALBİNİ KAZANABİLİRİM•
20.BÖLÜM •BİR SENEDİR Mİ?•
21.BÖLÜM •BENİM KIVIRCIĞIMSIN•
22.BÖLÜM •İYİ Kİ BU KOLEJE DÜŞMÜŞÜM•
23.BÖLÜM *GÜN*
24.BÖLÜM *KIZ KAVGASI*
25.BÖLÜM *FARK ETMİYOR*
26.BÖLÜM *PİJAMA PARTİSİ*
KARAKTERLERE SORULAR
27.BÖLÜM *SEVDİĞİM KIZ?*
28.BÖLÜM *KAZA*
29.BÖLÜM *BİZİ BIRAKMADI*
30.BÖLÜM *HATIRLAMIYORUM*
31.BÖLÜM *KÖPEK*
32.BÖLÜM *KORKTUM*
34.BÖLÜM *SEN BENİM SEVGİLİMSİN*
35.BÖLÜM *AHENK...*
36.BÖLÜM *MAVİLİ*
37.BÖLÜM *ATEŞİN VAR*
38.BÖLÜM *YOK ANASININ GÖZÜ*
39.BÖLÜM *SAPIK MISIN?*
40.BÖLÜM *KAÇIRILMA*
41.BÖLÜM *SENİ KORUYAMIYORUM*
42.BÖLÜM *İZİN VERMEYECEĞİM*
43.BÖLÜM *ÖZLÜYORUM BE MAVİLİ*
44.BÖLÜM *SENİ SEVİYORUM*
45.BÖLÜM *BEN BUNA DAYANAMAM*
46.BÖLÜM *KALBİM ACIYOR*
47.BÖLÜM *PİŞMAN OLACAKSIN*
48.BÖLÜM *KÜÇÜK SARHOŞ*
49.BÖLÜM *TAKINTILI MANYAK*
50.BÖLÜM *NE OLUR GİTME*
51.BÖLÜM *YENİDEN*
52.BÖLÜM *GÜZELİMSİ BİR AKŞAM*
53.BÖLÜM *MAVİLİ'NİN GICIĞI*
54.BÖLÜM *ANNEANNE MAĞDURLARI*
55.BÖLÜM *SADECE BENİM*
56.BÖLÜM *BİZİM*
57.BÖLÜM *YEMEK*
58.BÖLÜM *YİĞİT SORUNSALI*
59.BÖLÜM *SEN ÖYLE SAN*
60.BÖLÜM *ŞEFTALİLER AŞKINA*
61.BÖLÜM *TEŞEKKÜR EDERİM*
KARAKTERLERE SORULAR 2
62.BÖLÜM *İYİ UYKULAR KIVIRCIĞIM*
63.BÖLÜM *O...GİTTİ*
64.BÖLÜM *BENİ BIRAKMA*
65.BÖLÜM *ÖLEYİM Mİ BEN?*
66.BÖLÜM *SÖZ*
67.BÖLÜM *EMİNİM*
68.BÖLÜM *NELER OLUYOR?*
69.BÖLÜM *KABUL*
70.BÖLÜM *YANIMDA KAL*
71.BÖLÜM *BENİ SEVİYORUM*
72.BÖLÜM *"A" HARFİ*
73.BÖLÜM *ÖZLEYECEĞİM*
74.BÖLÜM *ARAMIZA HOŞ GELDİN*
75.BÖLÜM *NEDEN HÂLÂ YANIMDASIN?*
76.BÖLÜM *BELKİ DE BİLEREK*
77.BÖLÜM *ÇİFTE SÜPRİZ*
78.BÖLÜM *MESAJ*
79.BÖLÜM *KARŞILIK*
80.BÖLÜM *AHENK RÜZGÂRLARI*
81.BÖLÜM *PİŞMANIM*
82.BÖLÜM *ÖZLEDİM*
83.BÖLÜM *BENİM YILDIZIM*
84.BÖLÜM *ZAMANI GELDİ*
85.BÖLÜM *YENİ BAŞLANGIÇLAR*
86.BÖLÜM *KENDİNİ SUÇLAMA*
KARAKTERLERE SORULAR 3
🍬BAYRAMA ÖZEL BÖLÜM🍬
87.BÖLÜM *SAKLI GERÇEKLER*
88.BÖLÜM *BİR SUÇUM YOK*
89.BÖLÜM *BEN SÖZÜMÜ TUTARIM*
90.BÖLÜM *YALVARIRIM*
91.BÖLÜM *DAYANAMIYORUM LAN!*
92.BÖLÜM *KIYAMAM Kİ*
93.BÖLÜM *ÇOK EĞLENECEĞİZ*
94.BÖLÜM *SİYAH KAPI*
95.BÖLÜM *ABİ*
96.BÖLÜM *GÜVENİYORUM*
97.BÖLÜM *ANIL ve KISKANÇLIKLARI*
98.BÖLÜM*SINIR*
99.BÖLÜM *KOCAMAN KOCAMAN*
🌸100.BÖLÜM🌸
101.BÖLÜM *PROBLEMLİ ESKİ SEVGİLİ*
102.BÖLÜM *YALNIZ DEĞİLSİN*
103.BÖLÜM *İLK HAMLE*
104.BÖLÜM *ÇOK YAKINDA*
105.BÖLÜM *YÜKSEK YÜKSEK TEPELERE*
106.BÖLÜM *SENİ BIRAKMAM*
107.BÖLÜM "JUNIOR KARAHAN"
108.BÖLÜM *KARAHAN AİLESİ*
109.BÖLÜM *DÜĞÜN TELAŞI (Part 1)*
110.BÖLÜM *DÜĞÜN TELAŞI (Part 2)*
🌼YILBAŞI ÖZEL BÖLÜM🌼
111.BÖLÜM *KİM BİLİR?*
112.BÖLÜM *BAŞARDIN*
KARAKTERLERE SORULAR 4
🌼FİNAL🌼
•ÖZEL BÖLÜM•
•ÖZEL BÖLÜM 2•
•ÖZEL BÖLÜM 3•

33.BÖLÜM *ZAMANLA*

21K 1.2K 444
By nazarozkan

İyi okumalar.✨

Medyada Dolunay🌸

Batu'nun Ağzından

Emre'yi sinir ettikten sonra sırıtarak odama doğru ilerlemeye başladım. Odama girince yavaş adımlarla odadaki dolaba doğru ilerledim.

Kendime temiz bir tişört çıkarttım. Yatağıma doğru ilerledim. Bastonlarımı yatağımın kenarına bırakıp tişörtü de yatağımın üstüne bırakınca ütümdeki tişörtü çıkarttım.

Kapım çalışmadan bir anda açılınca bakışlarım oraya döndü.

Babamın karısının kızı gülümseyerek içeri girdi. Adını hatırlamıyorum çaktırmayın.

"Kapı çalmak gibi bir adetin yok sanırım?"dedim yatağımın üstündeki tişörtü elime alarak.

"Sanmıyorum."dedi.

Yanıma gelince bana bakmaya başladı. Daha doğrusu vücuduma.

"Bayağı iyi vücut yapmışsın."dedi.

"Seni ilgilendirir mi?"dedim tişörtü üzerime geçirerek.

"Sormaya gerek yok. İlgilendirmez."dedim konuşmasına fırsat vermeden.

"Batu neden bu kadar agresifsin?"dedi kaşlarını çatarak.

"Agresif değilim. Sadece sevmediğim insanlara onları sevmediğimi sonuna kadar hissettirmeye çalışıyorum."dedim yatağıma oturarak.

Bir şey demeden yatağımın yanındaki koltuğa oturdu.

"Neden geldin?"dedim.

"Seni ziyaret etmeye geldim."dedi dudak büzerek.

"Keşke bana sorsaydın da sana beni ziyaret etmeye gelmeni istemediğimi söyleseydim."dedim göz devirerek.

"Neden Emre'ye olan nefretini insanlara kusuyorsun?"dedi sırıtarak.

"Anlamdım?"dedim.

"Emre Ahenk'in yanında olduğu için bu kadar agresifsin Batu kandıramazsın beni. Seni tanıdığım kadarıyla konuşayım. Pek konuşkan biri değilsin bu kadar konuşman bana garip geldi."dedi.

"Demek ki yanlış tanımışsın. Konuşmayı da severim."dedim ben de sırıtarak.

"Böyle yaparsan biz diyalog kuramayız."dedi kaşlarını çatarak.

"İyi ya ben de onu istiyorum."dedim.

"Offf. Ben gidiyorum."diyerek ayağa kalktı.

"Güle güle."dedim.

"Sen...sen...sen hayatımda tanıdığım en gıcık insansın."diye bağırıp saçlarını savura savura odadan çıktı.

Ben mi gıcığım? Hiçte bile.

Gülerek kafamı iki yana salladım. Aklım hala Ahenk'te olduğu için ayağa kalkıp bastonlarımı aldım. Biraz hava alsam iyi olur. Yavaş adımlarla odadan çıkıp asansöre doğru ilerlemeye başladım. Asansöre binince zemin kata bastım.

Asansör durunca inip çıkışa doğru ilerledim.

Hastaneden çıkınca derin bir nefes aldım. Boş bulduğum bir banka doğru ilerleyip oturdum. Bastonlarımı da yanıma koyunca bankta biraz daha yayıldım.

Yanıma biri oturunca kafamı çevirip kim olduğuna baktım. Ahenk ile kaza yapmadan önce Ahenk ve Emre'nin sevgili olduğunu öğrenip dayak yemek için gittiğim kafes dövüşünde beni dönmesine izin verdiğim çocuktu.

"Geçmiş olsun."dedi sırıtarak.

"Sağol."dedim.

"Seni ağır dövdüm ama hastenelik olacak kadar ileri mi gittim ya?"dedi gülerek.

"Ya öyle oldu."dedim ben de sırıtarak.

Sırıttığımı görünce yüzündeki gülümseme silindi.

"Ne oldu? Neden gülmüyorsun?"dedim.

"Batu sen iyi misin?"dedi kaşlarını çatarak.

"Evet neden ki?"

"Seni dövüp hastenelik etmişim sen bana gülüyor musun?"dedi anlamayarak.

"Sen dövmüş olsaydın belki gülmezdim."dedim.

"Nasıl ya?"

Anlaşılan kafası bayağı karıştı gerizekalının.

"Boş ver."dedim gülerek.

"Batu yalan söylüyorsun. Sırf gururun kırılmasın diye öyle söylüyorsun."dedi.

He gerizekalı ondan diyorum.

"Bak senin adını bile bilmiyorum. Senin attığın yumruklar canımı gram yakmadı. Bir hafta bile sürmedi izleri. Bu halime gelince seni hiç ilgilendirmez."dedim ayağa kalkarak.

"Buna inandığımı sanıyorsan yanılıyorsun Batu."dedi gülerek. Sen bilirsin. Hiç beklemediği bir anda yüzüne attığım yumrukla kafası sola doğru döndü.

"Umarım bu seni tatmin etmiştir."dedim.

Bastonlarımı alıp yavaş adımlarla hastaneye doğru ilerledim.

"Görüşeceğiz seninle Batu UYGAR."diye bağırdı arkamdan.

"En kısa zamanda."dedim ben de arkama bile bakmadan.

Şu bastonların olmasına rağmen hala çok coolum lan.

Gülerek hastaneden içeri girdim. Asansöre binerek kendi odamın olduğu kata bastım.

Kapılar tam kapatacaktı ki içeriye hızlı bir şekilde nefes nefese bir kız girdi.

Asansör hareket edince biraz kenara çekilip kıza yer verdim. Kız kafasını kaldırıp bana bakınca bir anda çığlık attı.

"Aaaaa Batu."

Ne oluyor lan?

"Tanıyor muyum seni?"diye sordum.

"Ay beni nasıl tanımıyorsun? Ben sizin kolejde okuyorum. Seninle aynı sınıftaydık. Ama sen gittin ya başka okula o yüzden artık aynı sınıfta değiliz."dedi gülerek.

"Mantık olarak."dedim kafamı aşağı yukarı sallayarak.

"Ay evet."dedi gülerek.

Allah'ım bu nasıl bir tip? Tövbe estağfurullah.

Gülümseyerek asansörün bir an önce durması için dua etmeye başladım.

İçeride geçen üç dakika bana üç yılmış gibi geldi. Kızın resmen bakışları insanı rahatsız ediyor lan. Durdu ve asansör durana kadar gözlerini bana dikti. Hayır konuşsa bir şey demeyeceğim ama sadece bakıyor.

Asansörden inince kız da benimle birlikte indi. Yok artık ama.

"Sen?"dedim anlamayarak.

"Ben ne?"dedi sırıtarak. Şu iki dudağı bir birleşmedi Saba Tümer'in dudakları gibi.

"Beni mi takip ediyorsun?"dedim kaşlarımı çatarak.

"Yo Hayır. Babaannem burada yatıyor onu ziyaret etmeye gelmiştim de heyecandan unutmuşum sormayı. Sen neden buradasın? Ne oldu sana?"dedi bacağımı işaret ederek.

"Önemli bir şey değil."dedim odama doğru ilerleyerek.

"Peki. Görüşürüz."diyerek başka tarafa doğru ilerledi. İnşallah bir daha görüşmeyiz.

Göz devirerek odama girdim. Odamda gördüğüm kişiyle kaşlarım çatıldı.

"Neden geldin?"dedim yatağıma doğru ilerleyip yatağıma oturarak.

"Oğlumu görmeye geldim."dedi.

"Gördün hadi git."dedim elimdeki bastonları yatağımın yanına koyarak.

"Batu..."

"Uyumak istiyorum ama seni görmek istemiyorum. Hadi şimdi git."diyerek yatağıma uzandım.

Bir şey demeden odadan çıktı. Ben de üzerime örtüyü örtüp uymaya çalıştım.

Ahenk'in Ağzından

Birinin beni dürtmesiyle gözlerimi açtım.

"Anne?"dedim anlamayarak.

"Kızım hadi kalk yemek hazır. Bir şeyler atıştırıp ilaçlarını iç."dedi annem.

"Saat kaç?"dedim yatağımdan doğrularak.

"Beşe geliyor."dedi. Kafamı sallayarak yatağımdan çıktım. Annem odadan çıkınca ben de dolabıma doğru ilerledim. Kapağını açıp kendime bir pijama takımı çıkarttım. Dolabın kapağını tam kapatacaktım ki gözüme çarpan şeyle kaşlarımı çattım.

"Gözün tam olarak nasıl çarptı slk şey?"
Sen ne anlarsın?

Dolabın içindeki eşofmanı elime alıp göz hizama kaldırdım. Ayıcıklı eşofmanlarım.

"Ee ne var bunda?"
Bir dur Şükufe.

Aklıma gelen anılarla başım dönmeye başladı. Gözlerimi kapatıp düşmemek için dolaba tutundum.

***
Aklına bir şey gelmiş olacak ki bir anda arkasına dönüp konuşmaya başladı Batu.

"Ha bu arada Ahenk gece uyurken giydiğin ayıcıklı eşofmanların sana çok yakışıyor."

"Ne diyorsun sen ya? Benim evimi mi gözetliyorsun sen?"diye bağırdım.

Emre gidip hemen Batu'nun yakasına yapıştı ve kafayı gömdü. Yere düşürüp ard arda yüzüne yumruk atmaya başladı.
***

"Ahenk?"birinin bana seslenmesi ile gözlerimi açtım. Dolunay bana endişeli bir şeklide bakıyordu.

"Ahenk iyi misin canım?"dedi.

"Ha? Şey evet iyiyim."dedim gülümsemeye çalışarak.

"Hadi gel seni bekliyoruz."dedi.

"Üstümü değiştirip geliyorum."dedim.

"Yardıma ihtiyacın var mı?"dedi gülümseyerek.

"Yok ben hallederim teşekkür ederim."

Kafasını sallayarak odadan çıktı.

Ben ne hatırladım az önce?

Batu neden öyle dedi? Emre Batu'yu neden dövdü? Daha fazlasını hatırlayamıyorum.

Kafamı iki yana sallayarak hızlı bir şekilde üstümü değiştirip odadan çıktım. Emre'ye sorarım.

Mutfağa girince Can hariç herkesin beni beklediğini gördüm. Şaşırdık mı? Hayır.

Can beni görünce elindeki kaşık havada kaldı.

"Kanka Dolunay zorla ye dedi yoksa seni döverim dedi ben de olmaz kankamı bekleyeceğim dedim ama beni dövdü izin vermedi beklememe."dedi elindeki kaşığı masaya bırakarak.

"Asena böyle kıvırmadı be."dedi Dolunay gözlerini kısarak.

"Sus kız."dedi Can.

"Can?"dedi Anıl uyarır bir şekilde.

"Sorry Anılaşkım."diyerek gülümsedi.

Ben de gülerek boş olan bir sandalyeye oturdum.

"Afiyet olsun."diyerek yemeğimi yemeye başladım. Babamın olmadığını fark edince anneme döndüm.

"Anne babam nerede?"dedim.

"İşi uzamış. Beni beklemeyin dedi."
Kafamı sallayarak yemeğime geri döndüm.

"Ahenk daha iyi misin?"dedi Ece.

"İyiyim."dedim Ece'ye gülümseyerek.

Kısa bir süre sonra herkes yemeğini yiyip sofradan kalktı. Kızlar anneme sofrayı toplamasında yardım ettiler. Erkekler de salona geçtiler. Ben de yerimde oturdum çünkü ben hastayım.

"Slk şey. Bahanen de bu dimi? Artık bir ay bunu kullanırsın."
Sen sus be hastayım ben bi kerem.

Kızlar işleri bitirince ayağa kalktım. Birlikte salona gittik.

"Emreaşkım tamam ben senin arabanı yaptıracağım."dedi Can koşarak annemin arkasına saklanarak.

"Can gel buraya."dedi Emre.

"Zeynep teyzeciğim kurtar beni bu çocuktan."

"Ayyy çocuklar ne yapıyorsunuz?"dedi annem anlamayarak.

"Zeynep teyze bu var ya bu benim arabamla kaza yapmış. Arabanın kaportası mahvolmuş."dedi Emre sinirli bir şekilde.

"Emreaşkım valla yanlışlıkla oldu öyle çokta şaapma yani. Üç günlük dünya değer mi kalp kırmaya."dedi Can.

"Kafanı kıracağım sen bana kalp diyorsun."

"Acıtasyon da mı işe yaramıyor?"dedi Can göz devirerek.

"Çocuklar geçin oturun şuraya. Orada konuşun kaldık kapının önünde."dedi annem.

Emre Can'a sinirli bakışlar atınca Can da Emre'ye öpücük arttı.

"Ya sabır."diyerek gidip koltuğa oturdu Emre.

Biz de onların bu haline gülerek gidip koltuklara oturduk. Annem odasına gideceğini söyleyip odasına gitti.

"Odasına gideceğini söyleyip mutfağa gidecek hali yok ya kadının slk şey."
Hı sen çok biliyon?

"Şimdi biraz eğlenelim dimi? Size soğuk espri yapacağım...kaç derece olsun?"dedi ve gülmeye başladı. Biz hepimiz Can'a 'sen olmamışsın' bakışı atmaya başladık.

"Tamam tamam şimdi yeni bir tane daha yapacağım. Söyleyin bakalım ayda 5 milyon kazanmak ister misiniz?"dedi.

"Hayır." dedi Dolunay.

"Evet dediğini farz ediyorum. Ayda 5 milyon kazanmak istiyorsan aya çık."dedi ve yine gülmeye başladı.

Bizim gülmediğimizi anlayınca gülmesini durdu.

"Komik. Neden gülmüyorsunuz?"dedi.

"Çünkü komik değil."dedi Dolunay göz devirerek.

"Hı sen çok biliyon? Çok konuşma kalk bana su getir dilim damağım kurudu. Ama soğuk olsun."dedi Can.

"Kalk kendin al lan."diye bağırdı Anıl.

"Ay aşkım bırak ben gidip getiririm. Şunun soğuk esprilerine maruz kalmaktasa ona su getirmek daha cazip."diyerek hızlı bir şekilde mutfağa gitti.

"Sen ne anlarsın espriden. Aya ilk bayrağı kim dikmiştir kanka?"diyerek bana döndü.

"Bilmiyorum."dedim iki elimi yana açarak.

"Terzi dikmiştir kanka."diyerek güldü.

"Şu terzi senin ağzını da bi dikseydi ne güzel olurdu."diye homurdandı Anıl.

Dolunay salona girince Can'a doğru yürüyüp suyu Can'a uzattı. Can suyu eline aldı.

"Teşekkür etmiycem."diyerek suyu içmeye başladı. Kaşlarını çatarak bardağı ağzından uzaklaştırdı.

"Bu soğuk değil."dedi kaşlarını çatarak.

"Esprilerinle soğutursun artık."diyerek Anıl'ın yanına oturdu.
Herkes Dolunay'ın bu dediğine güldü.

"O nasıl laf sokmaktır üstad?"dedim gülerek.

"Benim esprilerime gülmezsiniz aha bunun yaptığı saçma espriye gülersiniz. Helal olsun size."dedi bize göz devirerek.

"Ama iyiydi Can."dedi Ece.

"Sus kıvırcık küstüm sana."dedi Can.

"Aman at tribini de."diyerek güldü Dolunay.

"Senin kafanı klozete sokacağım o olacak. Sus sen."dedi Can kaşlarını çatarak.

"Neden sürekli kafamı klozete sokmak gibi hayallerin var?"diye sordu Dolunay.

"Çünkü kafan oraya layık."dedi Can sırıtarak.

"Bu iyiydi arkadan bir thug life müziği alabilir miyim?"

"Müzik yok ama yastık var kardeşim."diyerek Can'ın yüzüne yastık attı Anıl.

"Keşke fikrimi sorsaydın."diye homurdandı Can

Ben onların bu haline gülmeye başladım. İzlendiğim hissine kapılınca kafamı sol tarafıma çevirdim. Emre bana gülümseyerek bakıyordu. Utanarak önüme döndüm.

Emre hapşırınca bakışlarımız ona döndü.

"Geç geber Emreaşkım."

"Ne?"dedi anlamayarak.

"Şimdi dua mı ettin beddua mı?"diye de ekledi.

"Dua ettim Emreaşkım. Ben sana hiç beddua eder miyim?"dedi Can.

"Valla Can senden her şey beklenir."dedi Dolunay.

"Sen sus kız. Sana sorduk sanki? Aaaa aklıma ne geldi. Anılaşkım ben çok perfect bir şey yaptım ama bana göre. Sana göre öyle mi bilmiyorum ama büyük ihtimalle öyle değil. Beni dövebilirsin belki ama ben bunu göze alarak bunu yaptım. Ben..."

"Artık ne yaptığını söylesen mi?"dedi Anıl.

"Tamam ama no kızmak."

"Can valla seni döverim."dedi Anıl.

"Tamam durun göstereyim."diyerek telefonunu cebinden çıkarttı. Elindeki telefonla bir şeyler yaptıktan sonra ayağa kalkıp Anıl'ın yanına geldi.

"Bak Anılaşkım."diyerek telefonu Anıl'a uzattı. Anıl telefonu eline alınca ekrana baktı. Kaşları yavaş yavaş çatılmaya başladı.

"Lan bu ne?"diye bağırıp ayağa kalktı.

"Valla Anılaşkım ben sen şey olursun diye şaapmıştım ama bilmiyordum böyle yapacağını aslında biliyordum ama konumuz bu değil dimi?"diyerek gülümsedi.

"O ne ya?"dedim merakla.

"Alın bakın ama ne kadar güzel yaptım."diyerek Anıl'ın elinden telefonu alıp bana uzattı. Telefonu elime alıp ekrana bakmaya başladım. Ekranda gördüğüm şeyle kahkaha atmaya başladım. Ece, Dolunay ve Emre bize anlamayarak bakmaya başladılar. Emre dayanamayarak ayağa kalkıp elimden telefonu aldı. Resme bakınca o da gülmeye başladı.

"Lan gülmeyin. Can senin olmayan beynini..."Dolunay hızlı bir şekilde ayağa kalkıp Anıl'ın ağzını küfür etmeden kapattı.

"Çok ayıp aşkım. Hem siz neye gülüyorsunuz? Ben de bakayım."diyerek Emre'nin elinden telefonu aldı. Gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı.

"Dolunay bak gülme."dedi Anıl.

Dolunay kafasını iki yana saklayarak gülmemeye çalıştı ama başarılı olmayınca gülmeye başladı.

"Ya sabır."diyerek Can'a kötü bakışlar atarak koltuğa oturdu.

Ece'de fotoğrafa bakınca o da gülmeye başladı.

"Ama Anılaşkım kızma çok güzel olmuş."dedi Can gülerek.

"Sana shop yapmayı kim öğretti lan?"diye homurdandı Anıl.

"Ben kendim öğrendim Anılaşkım."dedi sırıtarak.

"Yanlız Can büyük cesaret."dedi Dolunay.

"Sana sormadık."dedi Can.

"Bence de büyük cesaret Can."dedi Emre.

"Risk almayı seviyorum Emreaşkım."dedi Can.

"Hayır yani ikimiz de aynı şeyleri söylüyoruz ama aldığımız cevaplar farklı."diye homurdandı Dolunay.

"Çünkü...çünkü...çünkü...hmmm...hah buldum çünkü öyle gerekiyor."dedi Can.

"Tamam lan yeter gülmeyin. Can sende sil o fotoğrafı."dedi Anıl.

"Aaa Anılaşkım ne kadar da ayıp, emek var orada. Siler miyim hiç? Bakın ama ne kadar da güzel shop yapmışım."diyerek telefonu bize tekrar gösterdi.

"Çocuklar neden bağırıyorsunuz?" diyerek içeri annem girdi.

"Gel Zeynep teyzeciğim gel. Bak ben ne yaptım ama emeğe hiç saygı duymuyorlar."diye homurdandı Can.

Annem anlamayarak bize bakmaya başlayınca Emre ayağa kalktı.

"Zeynep teyze sen onları boş ver biz artık kalkalım."dedi.

"Oturuyordunuz çocuklar."dedi annem.

"Geç oldu biz yarın yine geliriz."dedi Emre. Emre'nin bunu demesi ile diğerleri de onu onaylayıp ayağa kalktılar. Can hariç.

"Kalksana lan."dedi Emre Can'a bağırarak.

"Hı kalkayım de beni döv dimi? İstemez Emreaşkım. Sen de otur kız şuraya."diyerek Ece'nin kolundan tutup yanına çekti.

"Can kalk gidiyoruz."dedi Emre.

Can göz devirerek ayağa kalktı. Ece'de onunla birlikte kalkınca ben de ayağa kalktım. Birlikte kapıya doğru ilerlemeye başladık.

Ben önlerine geçip kapıyı açtım. Geçmeleri için kenara çekildim.

"Kendine iyi bak Ahenk. Biz yarın okula gideceğiz çok geç olmadan yanına geleceğiz."diyerek gülümsedi Dolunay.

"Gelmenize gerek yok."dedim gülümseyerek.

Can hızlı bir şekilde gelip Dolunay'ı itti. Anıl Dolunay'ı tutmasaydı kız düşüyordu.

"Bunun için özür dilemeyeceğim."dedi Can.

Dolunay da hızlı bir şekilde gelip Can'ın bacağına tekme attı.

"Bunun için özür dilemeyeceğim."diyerek gülümsedi.

"Anılaşkım valla bak senin şu sevgilinin kafasını klozete sokacağım o olacak. Sana da aşk oldun kıvırcık sevgilini dövüyor sen de orada bunun yaptıklarına gülüyorsun."dedi Can.

"Ama Can sen kızı ittin."dedi Ece gülerek.

"Orayı karıştırma. Güldün mü güldün."diyerek bana döndü.

"Kanka sana geçmiş olsun. Okula gidip yanına geleceğiz. Gelmeyen olursa zorla sürükleyerek getireceğim ama kıvırcık hariç çünkü ona kıyamam çünkü o benim kıvırcığım."dedi gülerek.

"Siz bilirsiniz."dedim ben de gülerek.

Ece ve Anıl da bana geçmiş olsun dedikten sonra en son Emre kaldı. Ona sormak istediğim soruyu sormaya karar verdim.

"Emre?"

"Evet."

"Sana bir şey soracağım."dedim.

"Emre biz gidiyoruz sen arkadan gelirsin."dedi Anıl.

"Tamam kardeşim. Seni dinliyorum Ahenk."dedi.

"Ben bir şey hatırladım. Batu benim ayıcıklı eşofmanlarım hakkında bir şey söylemişti ve sen de Batu'yu dövmüştün. Ama neden dövdüğünü hatırlamıyorum."dedim.

"Ahenk ben şimdi sana bir şey diyemem."dedi.

"Neden Emre? Söylersen daha kolay hatırlamaz mıyım her şeyi?"dedim.

Emre omuzlarımdan tutup bana yaklaştı.

"Ahenk beni hatırlamanı ne kadar çok istediğimi tahmin bile edemezsin. Ama bu senin sağlığın için daha gerekli. Hatırlayacaksın. Sadece zamana ihtiyacın var."dedi.

"Olmuyor Emre hatırlayamıyorum."dedim üzgünce.

"Zamanla Ahenk zamanla. Hem ben ve diğerleri de sana yardım edeceğiz. Yarın ben okula gitmeyeceğim ve seni bir yere götüreceğim. Belki bir şeyler hatırlarsın diye."dedi gülümseyerek.

"Nereye?"dedim merakla.

"Süpriz."dedi.

"Ne yaparsam yapayım söylemeyeceksin dimi?"dedim.

"Evet."dedi gülümseyerek.

"Tamam."dedim.

"Ben gideyim artık."diyerek kapıdan çıktı.

Ben de ona el sallayıp kapıyı kapattım.

Yarın nereye gideceğiz acaba?

•instagram;
•  nazozkan_
•_justreaders_

Continue Reading

You'll Also Like

1.5M 26.4K 33
Efsan zorla evlendirilmekten kurtulmak için Mardin'den İstanbul'a kaçar. Ama yağmurdan kaçarken doluya yakalanacağını nerden bilebilirdi. İstanbul'u...
5.8M 191K 98
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...
12.2K 588 15
Lise hayatı boyunca Rüzgar'ı seven Alya, yanında artık başka kızları görmekten bıkıp bir anlık sinirle, ona yazmaya karar verir. 05**: ne zaman beni...
642K 43.6K 43
Çilek Alança Yıldırım mı yoksa Çilek Alança Saruhan mı demeliyiz? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek, ailesinin gerçek olmadığını ve küçük...