İyi okumalar.✨
Medya🌸
Yazar: Emre seninle başlayalım. Sevdiğin kız hakkında bize biraz bilgi versen olur mu?
Emre: Olur. Böyle çok güzel bir kız. Fazla uzun olmayan siyah saçları var. Boyu çok uzun değil. Kilosu desen üflesen uçar. Bu kadar yeterli mi yazarcığım?
Yazar: Kim olduğunu çıkaramadık ama neyse bu kadar yeterli.
Ahenk: Gördün mü Şükufe? Merve değilmiş. Saçları siyah dedi.
Batu: Saç rengini söylemezse ölür zaten.
Yazar: Can?
Can: Söyle yazarcığım.
Yazar: Şimdiki sorum sana.
Batu: Onu anladık zaten.
Yazar: Batu? Sen hayırdır yiğidim?
Batu: Yani yazarcığım yok bir şey. Sen devam et.
Yazar:Can, Ece'yi tek kelimeyle anlat desem ne dersin?
Can: Çene.
Ece: Ne? Çene mi? Oha Can ben çok mu konuşuyorum? Ya sen nasıl olur da bana çene dersin? Benim ağzım var dilim yok. Ben...
Yazar: Biz cevabımızı aldık Ece. Tamam. Şimdiki sorum Anıl'a. Söyle bakalım Anıl neden bu kadar az konuşuyorsun?
Anıl: Çünkü konuşmayı gereksiz buluyorum.
Yazar: Neden? İnsanlar konuşarak anlaşır.
Can: Hiih. Yazarcığım sen şimdi Anılaşkım'a 'sen insan değilsin' mi demeye çalışıyorsun?
Yazar: Hı? Kim ben mi? Hayır öyle demeye çalışmıyorum Can. Sen neden ortalığı kızıştırıyorsun?
Anıl: Can seni döverim. Kapat çeneni.
Can: Tamam Anılaşkım sustum.
Yazar: Anıl soruma cevap alayım.
Anıl: Arkadaşlarım beni zaten anlıyor. Hem konuşmasam bile beni anlayan bir sevgilim varken neden konuşma gereği duyayım ki?
Dolunay: Ya sevgilim.
Ahenk: Anıl'ın ağzından duyduğum en uzun cümle.
Yazar: Aman aman ne romantik. Neyse Dolunay şimdiki sorum sana. Üzülmeni istemem ama bu sorunun cevabını merak ediyorum. Ailenin yokluğunu hissettiğinde ne yapıyorsun?
Dolunay: Ailemin yokluğu artık eskisi kadar canımı yakmıyor. Şimdi arkadaşlarım var yanımda. En önemlisi de beni en iyi tanıyan sevgilim yanımda. Ailemin yokluğunu bazen çok fazla hissediyorum. O zaman da Anıl'ın yanına gidiyorum ve ona sıkıca sarılıyorum.
Yazar: Ne güzel. Hazır konu buyken Ece sana da soralım aynı soruyu. Sen ne yapıyorsun ailenin yokluğunu hissettiğinde?
Ece: Ben her zaman bu yokluğu hissediyorum. Ama sürekli kafamı dağıtacak bir şeyler buluyorum. Hem artık yanımda arkadaşlarım var ve en önemlisi de bir yıl boyunca sevdiğim insanla birlikteyim. Sonuçta onlar da benim ailem.
Can: Kıvırcığım benim ya.
Yazar: Ece sana bir soru daha sormak istiyorum. Can gibi komik bir erkekle sevgili olmak nasıl bir duygu?
Ece: Ya ben duygularımı dışa vuramam ki.
Yazar: Anlıyorum. Siz bulmuşsunuz birbirinizi. Şimdiki sorun Batu'ya.
Batu: Ne sorusu? Ben buraya soru cevaplamaya mı geldim sanki kardeşim?
Yazar: Ne için geldin o zaman kardeşim?
Batu: Ahenk geliyordu buraya. Ben de peşine takılıp geldim.
Emre: Aferin. İyi yaptın.
Yazar: Beyler tamam. Bir sonraki soruma geçiyorum.
Can: Yazarcığım sen sorunu sormadan önce ben sana bir soru sorabilir miyim?
Yazar: Tabi sor Can.
Can: Sen Batu'yu mu tutuyorsun yoksa Emre'yi mi?
Yazar: Ooo soru çalışmadığım yerden geldi.
Batu: Bu soruyu cevaplamak için çalışmana gerek yok ki yazar. Tabiki de beni seçeceksin.
Yazar: Bak sen öyle mi? Batucuğum sen çok konuşuyorsun bakıyorum. Şuradan bir koli bandı alabilir miyim? Hah teşekkür ederim. Batu'nun ağzını bantlayalım lütfen.
Batu: Yazarcığım şaka yaptım vallahi bak. Ya...
Yazar: Teşekkür ederim böylesi daha iyi.
Emre: Şu görüntüye de bir çözüm bulsak ne güzel olur yazarcığım.
Can: Yazarcığım bu soruma cevap vermediğine göre bu sayılmaz. Ben başka bir soru sormak istiyorum.
Yazar: Can okulda din öğretmeninin kafasını karıştırdığın cinsten sorular olmasın lütfen.
Can: Şimdi yazarcığım dünya dönüyorsa zıpladığımız zaman neden aynı yere düşüyoruz.
Yazar: ???
Ahenk: Yazar iflas.
Yazar: Can sen iki dakika zıpla biz olayı çözeceğiz. Neyse şimdiki sorumu Ahenk'e soruyorum. Aşk mı para mı Ahenk?
Ahenk: Zengin koca.
Can: Puhahahahahah
Yazar: Mantıklı. Şimdi Batu eğer soracağım soruyu cevaplarsan ağzını açtırım.
(Batu göz devirerek kafasını salladı.)
Yazar: Batu Ahenk'i ne kadar seviyorsun?
Batu: Ne kadar, bir miktardır. Bu çokta olsa sonu vardır. Oysa miktarla sevilmez. Ya seversin, ya sevmezsin.
(Alıntıdır.)
Yazar: Maşallah maşallah şiir gibi çocuk. İyi cevaptı. Şimdi soracağım soruya herkes cevap verecek. Önce Ahenk ile başlayalım. Arkadaşların telefon rehberinde ne diye kayıtlı?
Ahenk: Can=Kankam, Ece=Kıvırcıq, Dolunay=Dolu Dolu Ay, Anıl=Suskun Bey bu kadar.
Yazar: Emre kaldı.
Ahenk: Emre mi? O ego diye kayıtlı.
(Aslında Yakışıklı Ego diye kayıtlı.)
Yazar: Peki Can sıra sende.
Can: Ahenk=Kankağğğm, Dolunay=Anılaşkım'ın Yavuklusu, Anıl=Anılaşkım, Emre=Emreaşkım ve en son sevgilim de Kıvırcığım diye kayıtlı.
Yazar: Peki şimdi sıra Ece'de.
Ece: Ahenk=Best1, Dolunay=Best2, Anıl=Enişte Bey, Emre=Emre, sevgilim de İlkim diye kayıtlı.
Can: Sevgilim be ben seni çok sefiyom.
Yazar: Romantiklik yapmayın kardeşim olan var olmayan var. Neyse sıra sende Dolunay.
Dolunay: Bende Ahenk ve Emre ismiyle kayıtlı. Can=Uyuz, Ece=Uyuzun Sevgilisi ve sevgilim de Sevdiceğim diye kayıtlı.
Yazar: Anıl sıra sende.
Anıl: Uğraştırmayın beni. Al güzelim sen söyle.
(Telefonu çıkartıp Dolunay'a verdi.)
Dolunay: Can=Can. Emre=Emre, Ahenk=Ahenk, Ece=Ece ve ben tabiki de Meleğim diye kayıtlıyım.
Yazar: Çok yaratıcı gerçekten. Hiç değilse Dolunay'ı ismiyle kaydetmemiş.
Anıl: O benim için özel.
Can: Aşk olsun Anılaşkım ben senin için özel değil miyim?
Anıl: Değilsin.
Can: İşte gerçek dost be. Ne kadar da açık sözlü.
Yazar: Emre sıra sende.
Emre: Ben de hepsi ismiyle kayıtlı.
Yazar: Hepsi mi?
Emre: Evet hepsi.
(Aslında Ahenk Başımın Belası diye kayıtlı.)
Yazar: Son olarak Batu sana da soralım. Sende hepsi kayıtlı mı bilmiyorum ama yine de sorayım. Sende ne diye kayıtlılar?
Batu: Ben de bir tek Ahenk'in ve Dolunay'ın numarası kayıtlı. Ahenk sevdiğim kız olduğu için Dolunay da kuzenim olduğu için kayıtlı. Dolunay ismiyle kayıtlı. Ahenk ise Güzelim diye kayıtlı.
(Emre içinden geçirir"Senin ağzını burnunu kıracağım o olacak. Güzelimmiş.")
Yazar: Peki bu da bittiğine göre ben Dolunay'a bir soru daha sormak istiyorum. Batu senin kuzenin ya neden onlarda kalmıyorsun?
Dolunay: Zaten onlarda kalıyordum. Batu'nun babası yani dayım Anıl ile görüşmemi istemiyordu. Ama ben bu isteğini yerine getiremeyeceğimi söyledim. Sonra biraz tartıştık bu konu hakkında. Ben de evi terk ettim. Sonra kendime kalacak bir yer buldum. Küçük bir kafede garsonluk yaparak geçimimi sağlıyordum. Ama Anıl ne ayrı bir evde kalmama ne de kafede çalışmama için veriyordu. Her şeye rağmen onu ikna ettim ama sonra evime hırsız girince Anıl beni omzuna attığı gibi kendi evine götürdü. O günden bu güne Anıl'ın yanında kalıyorum. Çalışmamı da istemediği için çalışmıyorum artık.
Yazar: İyi iyi ne güzel. Rahat durduğunuz sürece bir sıkıntı yok.
Can: Dimi yazarcığım. Rahat durdukları sürece bir sıkıntı yok. Ama olur da Dolunay Anılaşkım'ın aklına girer sonra tövbe estağfurullah bir şeyler olur. Tövbe tövbe.
Dolunay: Ne diyorsun sen be?
Anıl: Can senin ses tellerini kopartırım. O da yetmez kafanı kopartırım. Düzgün konuş lan.
Can: Görüyorsun yazarcığım beni o kadar çok seviyor ki kafamı kopartıp yanında taşımak istiyor. Ben de seni sefiyom Anılaşkım.
Yazar: Bence sevmekten değil ama neyse. Benim sorularım bitti şimdi de okuyucularımızın merak ettiği soruları cevaplayalım. Ama sorulara geçmeden önce ben Merve'nin nerede olduğunu merak ediyorum. Ahenk Merve'yi çağırma görevini sana vermiştim. Merve nerede?
Ahenk: Aaa öyle miydi yazarcığım? Ben onu unutmuşum.
(Bilerek çağırmadı.)
Yazar: Öyle olsun bakalım. Hazırsanız sorulara geçelim. İlk soru Dolunay'a "Anıl'ı Can'dan kıskanıyor musun?" diye sormuş bir okuyucumuz.
Dolunay: Tabiki de hayır yazarcığım. Sonuçta hepimiz biliyoruz ki Can bunları şaka olsun diye yapıyor. Zaten kıskanılacak bir durum olduğunu sanmıyorum sonuçta Anıl beni seviyor. Ama Can'ın kıskanıp kıskanmadığını bilemem.
Can: Ne kıskanacağım be sizi. Benim kıvırcığım var bi kerem.
Yazar: Peki bir sonraki sorular Ahenk'e "Şükufe hakkında ne düşünüyorsun? Bir de Şükufe'nin bir huyunu değiştirmek istesen bu huyu ne olurdu?"diye sormuş bir okuyucumuz.
Ahenk: Şükufe kim yazarcığım? Bir yanlışlık olmasın? Soru bana değildir ya.
Can: Şükufe kim yazarcığım?
Yazar: Şükufe Ahenk'in iç sesi olur kendisi.
Can: İç sesi mi? Puhahahahahah. Kanka senin iç sesin mi var?
Emre: Var tabi adı da Şükufe.
Ahenk: Dalga geçmeyin be. Evet var. Ne olmuş yani. Bu soruyu soran okuyucumuza da aşk olsun yani. Şimdi bunlar benimle her zaman dalga geçer. Neyse ben soruları cevaplayayım. Şükufe hakında ne düşünüyorsun? Ne mi düşünüyorum? Ne düşünebilirim ki? Çok geveze ve beni sürekli laflarıyla susturuyor. Bir de sürekli haklı çıkıyor. Azıcık bir şey haklı olsa yeter. İkinci soruya gelirsek hangi huyunu değiştirmek isterdim? Benim kararlarıma saygı duysun yeter.("Ben Emre derken o Batu demesin."diye geçirdi içinden.)
Yazar: Artık zamanla değişir inşallah. Şimdiki sorum Dolunay'a senden hoşlanmayan bir okuyucumuz varmış ne düşünüyorsun?
Dolunay: Tabiki de bir şey diyemem benden hoşlanmak zorunda değiller.
Yazar: Aynen katılıyorum sana. Şimdiki soru Batu'ya "Mükemmellik zor mu?"diye sormuş bir okuyucumuz.
Ahenk: Soru çok hoj yazarcığım ama yanlış kişiye sorulmuş sanki.
Batu: Ahenk mükemmellikten anlamadığı için kime sorulması gerektiğini de bilmiyor. Neyse ben sorunun cevabını söyleyeyim. Zorlukları var tabi ama ben üstesinden geliyorum.
Yazar: Egolar da maşallah Everest'i geçmiş. Bir sonraki soru bana gelmiş. "Yazar Dolunay'ı öldürür müsün?". ??? Ne? Tabiki de hayır.
Dolunay: Ne? Yapmayın ama ya.
Anıl: Yazar böyle bir şey yapmayacaksın değil mi?
Can: Dolunay'ı sevmesem de ölmesini de istemem yani.
Yazar: Tabiki de böyle bir şey yapmayacağım. En iyisi bir sonraki soruya geçelim. Emre soru sana. "Hayatında bir başkası oldu mu hiç?"diye sorulmuş.
Emre: Hayır.
Yazar: Bu kadar mı? İnsan bi nedenini de açıklar.
Emre: Nedenini sordunuz sanki?
Batu: Hayatında ilk defa doğru bir şey söyledin Emre.
Emre: Sen hayatında doğru nedir bilmediğin için yaptığım veya söylediğim doğruları sayamıyorsun.
Can: Thug life.
Yazar: Sakin beyler. Emre nedenini açıklamayacaksan bir sonraki soruya geçelim.
Emre: Geçelim.
Yazar: Şimdiki soru yine Batu'ya.
Ahenk: Çok meşhurdur kendisi.
Yazar: Ahenk ve bir başkası sevgili olursa vazgeçer misin?
Batu: Ben vazgeçmek için sevmedim Ahenk'i. Ahenk'i elde etmek için elimden gelenin fazlasını yapacağım.
Yazar: Bir sonraki soru Ahenk'e. Ahenk okuyucular genel olarak senin hakkında iyi şeyler düşünmüyor sen ne dersin onlara?
Ahenk: Valla yazarcığım kendi düşünceleri. Ben düşüncelerini değiştiremem. Sırf onlar beni sevmiyor diye veya hakkımda kötü düşünüyor diye kendimi değiştirmem.
Can: Helal be. Kimin kankası? Benim kankam tabiki de
Yazar: Tabiki de öyle. Ama genel olarak sen ve Şükufe arasında geçenler ilgi topluyor.
Ahenk: Yazarcığım ben içimdeki sesi değil kalbimdeki sesi dinliyorum.
Yazar: İyi madem. Bir sonraki soruya geçelim. Can sana gelsin. Sorumuz "Neden sürekli Anıl ile uğraşıyorsun?"
Can: Çünkü Anılaşkım'ı sefiyom.
Anıl: Ya sabır.
Yazar: Can sana bir sorum daha var.
Can: Dinliyorum yazarcığım.
Yazar: Bir okuyucumuz diyor ki"Ece'nin yüzünde en çok sevdiğin şey ne?"soru bu.
Can: Saçları, yüzünde sayılır mı?
Yazar: Hayır.
Can: Tama o zaman. Her gece uyumadan önce düşündüğüm gözleri.
Yazar: Hmm. Güzel. Şimdiki soru Batu'ya "Ahenk hakkındaki planların ne?"diyor bir okuyucumuz.
Emre: Biz Batu'nun hayallerini dinlemeye mi geldik?
Batu: Kapı orada gitmek istersen.
Emre: Gel birlikte gidelim Batu.
Yazar: Beyler sakin olun. Sorunun cevabını alalım.
Batu: Ahenk ile sevgili olduktan sonraki hayallerimden mi bahsedeyim?
Yazar: Evet.
Batu: Ona sıkıca sarılırdım sadece.
Yazar: Bu kadar mı?
Batu: Benim yanımda olsun yeter.
Yazar: Peki madem. Sorularımız bitti ama son olarak Ece'ye bir şey söyleyeceğim. Bir okuyucumuz "Sana soracak sorum yok ama saçların çok güsel."diyor.
Ece: Çoook teşekkür ederim.
Yazar: Ve ben de hepinize teşekkür ederim. Hem okuyucularıma hem de sizlere.
•instagram;
• nazozkan_
•_justreaders_