KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)

By nazarozkan

2.2M 130K 67.4K

Ahenk; gittiği yeni kolejde yaşadığı olaylar yüzünden, "Acaba bu koleje gelmekle hata mı yaptım?" diye düşüns... More

Karakterler
1. Bölüm / Karahan Koleji
2. Bölüm / Gözleri, Hâlâ Gözlerimdeydi
3. Bölüm / Yeni Bir Arkadaş
4. Bölüm / Haz Edilmeyen Okul
5. Bölüm / Hay Ağzını Öpeyim
6.BÖLÜM •NEDEN DEĞİL, KİMİN İÇİN•
7.BÖLÜM •KAMERA SORUNSALI•
8.BÖLÜM •NE ZAMAN ANLAYACAKSIN?•
9.BÖLÜM •ARKADAŞ•
10.BÖLÜM •BENİM YANIM•
11.BÖLÜM •MASUM ÖPÜCÜK•
12.BÖLÜM •ÜZÜLMENİ İSTEMİYORUM•
13.BÖLÜM •DEĞİŞEN RİTİMLER•
14.BÖLÜM •ERTELEME•
15.BÖLÜM •BURAY?•
16.BÖLÜM •SANA İHTİYACIM VAR ANNE•
17.BÖLÜM •YOK DAHA NELER!•
18.BÖLÜM •KENDİME KIZIYORUM•
19.BÖLÜM •KALBİNİ KAZANABİLİRİM•
20.BÖLÜM •BİR SENEDİR Mİ?•
21.BÖLÜM •BENİM KIVIRCIĞIMSIN•
22.BÖLÜM •İYİ Kİ BU KOLEJE DÜŞMÜŞÜM•
23.BÖLÜM *GÜN*
24.BÖLÜM *KIZ KAVGASI*
25.BÖLÜM *FARK ETMİYOR*
KARAKTERLERE SORULAR
27.BÖLÜM *SEVDİĞİM KIZ?*
28.BÖLÜM *KAZA*
29.BÖLÜM *BİZİ BIRAKMADI*
30.BÖLÜM *HATIRLAMIYORUM*
31.BÖLÜM *KÖPEK*
32.BÖLÜM *KORKTUM*
33.BÖLÜM *ZAMANLA*
34.BÖLÜM *SEN BENİM SEVGİLİMSİN*
35.BÖLÜM *AHENK...*
36.BÖLÜM *MAVİLİ*
37.BÖLÜM *ATEŞİN VAR*
38.BÖLÜM *YOK ANASININ GÖZÜ*
39.BÖLÜM *SAPIK MISIN?*
40.BÖLÜM *KAÇIRILMA*
41.BÖLÜM *SENİ KORUYAMIYORUM*
42.BÖLÜM *İZİN VERMEYECEĞİM*
43.BÖLÜM *ÖZLÜYORUM BE MAVİLİ*
44.BÖLÜM *SENİ SEVİYORUM*
45.BÖLÜM *BEN BUNA DAYANAMAM*
46.BÖLÜM *KALBİM ACIYOR*
47.BÖLÜM *PİŞMAN OLACAKSIN*
48.BÖLÜM *KÜÇÜK SARHOŞ*
49.BÖLÜM *TAKINTILI MANYAK*
50.BÖLÜM *NE OLUR GİTME*
51.BÖLÜM *YENİDEN*
52.BÖLÜM *GÜZELİMSİ BİR AKŞAM*
53.BÖLÜM *MAVİLİ'NİN GICIĞI*
54.BÖLÜM *ANNEANNE MAĞDURLARI*
55.BÖLÜM *SADECE BENİM*
56.BÖLÜM *BİZİM*
57.BÖLÜM *YEMEK*
58.BÖLÜM *YİĞİT SORUNSALI*
59.BÖLÜM *SEN ÖYLE SAN*
60.BÖLÜM *ŞEFTALİLER AŞKINA*
61.BÖLÜM *TEŞEKKÜR EDERİM*
KARAKTERLERE SORULAR 2
62.BÖLÜM *İYİ UYKULAR KIVIRCIĞIM*
63.BÖLÜM *O...GİTTİ*
64.BÖLÜM *BENİ BIRAKMA*
65.BÖLÜM *ÖLEYİM Mİ BEN?*
66.BÖLÜM *SÖZ*
67.BÖLÜM *EMİNİM*
68.BÖLÜM *NELER OLUYOR?*
69.BÖLÜM *KABUL*
70.BÖLÜM *YANIMDA KAL*
71.BÖLÜM *BENİ SEVİYORUM*
72.BÖLÜM *"A" HARFİ*
73.BÖLÜM *ÖZLEYECEĞİM*
74.BÖLÜM *ARAMIZA HOŞ GELDİN*
75.BÖLÜM *NEDEN HÂLÂ YANIMDASIN?*
76.BÖLÜM *BELKİ DE BİLEREK*
77.BÖLÜM *ÇİFTE SÜPRİZ*
78.BÖLÜM *MESAJ*
79.BÖLÜM *KARŞILIK*
80.BÖLÜM *AHENK RÜZGÂRLARI*
81.BÖLÜM *PİŞMANIM*
82.BÖLÜM *ÖZLEDİM*
83.BÖLÜM *BENİM YILDIZIM*
84.BÖLÜM *ZAMANI GELDİ*
85.BÖLÜM *YENİ BAŞLANGIÇLAR*
86.BÖLÜM *KENDİNİ SUÇLAMA*
KARAKTERLERE SORULAR 3
🍬BAYRAMA ÖZEL BÖLÜM🍬
87.BÖLÜM *SAKLI GERÇEKLER*
88.BÖLÜM *BİR SUÇUM YOK*
89.BÖLÜM *BEN SÖZÜMÜ TUTARIM*
90.BÖLÜM *YALVARIRIM*
91.BÖLÜM *DAYANAMIYORUM LAN!*
92.BÖLÜM *KIYAMAM Kİ*
93.BÖLÜM *ÇOK EĞLENECEĞİZ*
94.BÖLÜM *SİYAH KAPI*
95.BÖLÜM *ABİ*
96.BÖLÜM *GÜVENİYORUM*
97.BÖLÜM *ANIL ve KISKANÇLIKLARI*
98.BÖLÜM*SINIR*
99.BÖLÜM *KOCAMAN KOCAMAN*
🌸100.BÖLÜM🌸
101.BÖLÜM *PROBLEMLİ ESKİ SEVGİLİ*
102.BÖLÜM *YALNIZ DEĞİLSİN*
103.BÖLÜM *İLK HAMLE*
104.BÖLÜM *ÇOK YAKINDA*
105.BÖLÜM *YÜKSEK YÜKSEK TEPELERE*
106.BÖLÜM *SENİ BIRAKMAM*
107.BÖLÜM "JUNIOR KARAHAN"
108.BÖLÜM *KARAHAN AİLESİ*
109.BÖLÜM *DÜĞÜN TELAŞI (Part 1)*
110.BÖLÜM *DÜĞÜN TELAŞI (Part 2)*
🌼YILBAŞI ÖZEL BÖLÜM🌼
111.BÖLÜM *KİM BİLİR?*
112.BÖLÜM *BAŞARDIN*
KARAKTERLERE SORULAR 4
🌼FİNAL🌼
•ÖZEL BÖLÜM•
•ÖZEL BÖLÜM 2•
•ÖZEL BÖLÜM 3•

26.BÖLÜM *PİJAMA PARTİSİ*

24.7K 1.4K 663
By nazarozkan

İyi okumalar.✨

Medyada Can🌸

Can'ın Ağzından

Ahenk kapıyı yüzümüze kapatınca elim havada kaldı. Ben sevgilime el sallıyordum ama.

"Oğlum vallahi vıcık vıcıksınız."diye homurdandı Emre.

"Kıskanma Emreaşkım çalış senin de olsun."diyerek sırıttım.

Emre bir şey demeden asansöre doğru ilerledi. Bunun anlamı seni bir taraflarıma takmıyorum demek.

Anıl'a baktığımda telefonla konuştuğunu gördüm. Ona yaklaşıp kiminle ne konuştuğunu dinlemeye başladım.

"Tamam güzelim şimdi çıktım ya evden."dediğini duydum. Kaşlarımı çatıp düşünmeye başladım. Lan bu kiminle konuşuyor? Dolunay olamaz şimdi konuştular. Hih yoksa bu Dolunay'ı aldatıyor mu? Hızla gidip Anıl'ın elinden telefonu aldığım gibi telefonun diğer ucundaki kişiye bağırmaya başladım.

"Bak kızım senin saçını başını yoldurturum. Sen kim köpek Dolunay'ın sevgilisi benim Anılaşkım'a yürürsün. Valla seni Dolunay'ın eline veririm sağ kalamazsın ha."

"Can ne diyorsun?"dedi karşıdaki ses. Ama bu ses...

"Dolunay?"dedim gülümsemeye çalışarak.

"Of can ver şu telefonu sevgilime ya."diye çemkirdi Dolunay.

"Aman al sevgilini yemedik."diyerek telefonu Anıl'a uzattım. Sırıtarak elimdeki telefonu aldı.

Ben de asansöre ilerleyip içeri girdim. Anıl merdivenlerden ineceğine dair bir işaret verince Emre de kafasını sallayarak zemin kata bastı. Asansörün kapısı kapanınca aşağı inmeye başladık.

"Emreaşkım?"diyerek Emre'ye döndüm.

"Hı?"dedi.

"Yok bir şey."dedim geri önüme dönüp.

"Ya sabır."diye homurdandı.

Asansör durunca gülümseyerek asansörden çıktım.

Emre de çıkınca birlikte apartmanın çıkışına doğru ilerledik. Apartmandan çıkınca bu sefer de Anıl'ı beklemeye başladık.

Anıl kısa bir süre sonra apartmandan gülümseyerek çıkınca konuşmaya başladım.

"Beni gördüğün için mi gülümsüyorsun Anılaşkım?"dedim sırıtarak. Bunu dememle yüzündeki gülümseme silindi.

"Ben cevabımı aldım."diye homurdandım.

Emre önden yürümeye başlayınca biz de peşine takıldık. Yolda yürürken karşıdan gelen bir kız grubunun bizi kestiklerini gördüm. Ayıp ayıp.

"Yuh kızlar. İnsan böyle kesilir mi? Tamam ekstra ekstra yakışıklı olabiliriz ama bunun da fazlası tacizliğe giriyor."diye söylendim. Bunu dememle kızlar birbirlerine şaşkın şaşkın bakıp hızlı bir şekilde yanımızdan geçip gittiler.

"Oğlum ne yapıyorsun?"dedi Emre.

"Görmedin mi Emreaşkım nasıl kesiyorlardı bizi?"

Emre gülümseyip yürümeye devam etti. Anıl'a baktığımda elindeki telefonla uğraşıyordu. Ona yaklaşıp ne yaptığına baktım. "Meleğim"kişisiyle mesajlaşıyordu. Meleğim mi? Kim Dolunay mı melek? Ne melek ama bir kanatları eksik. Ne ayrılmaz aşıklarsınız be. Daha 10 dakika olmadı ayrılalı.

Ne konuştuklarını okumaya başladım.

Meleğim: Aşkım bak uyurken üstünü ört tamam mı? Hiç örtmüyorsun. Hep ben gelip örtüyorum. Ama malesef bu gece yanında değilim. Lütfen bak sonra hasta oluyorsun.❤

Ben (Anılaşkım): Ne yani hasta olsam bakmaz mısın?

Meleğim: O nasıl söz ya? Tabiki de bakacağım. Sanki bu zamana kadar kim baktı?

"Ben baktım."dedim yüksek sesle. Anıl şaşkınlıkla bana döndü.

"Lan ne okuyorsun mesajları?"dedi kaşlarını çatarak.

"Yoo okumuyorum ki Anılaşkım. Gözüm çarpmış."dedim gülümseyerek.

"Senin gözünü oyarım sonra çarpmaz bir yerlere."dedi Anıl.

"Oyarsın Anılaşkım oyarsın. Hem neden yalan atıyor Dolunay. Hasta olduğunda ben bakmıştım sana."dedim kaşlarımı çatarak.

"Can bir kere baktın onda da ilaçlarımı karıştırıp zehirlenmeme yol açmıştın."diye homurdanıp önüne döndü.

"Aaa dimi öyle olmuştu. Ama ben hayatımda hiç yemediğim dayağı yedim lan Dolunay'dan. O nasıl dövmektir. En son hatırladığım aha böyle kafamdan kan akıyordu yerde iki seksen yatıyordum. Bak Anılaşkım yol yakınken vazgeç bu kız seni de döver. Hani kadınlar 30 yaşından önce trip 30 yaşından sonra da terlik atar ya Dolunay 30 yaşından sonra sana ok falan fırlatır."dedim gülerek.

"30 yaşını beklemeye gerek yok Can istersen Dolunay'a bana söylediklerini söyleyeyim sana hemen yarın oku fırlatsın ha ne dersin?"diyerek o da sırıttı.

"Hmm düşündüm de ben karışmasam daha iyi olur sanki."dedim gülümseyerek.

Arabaları park ettiğimiz yere gelince koşarak Emre'nin arabasına doğru gittim. Kapıyı açmaya çalıştım ama açılmadı.

Emre benim bulunduğum camı hafif açıp konuşmaya başladı.

"Can kusura bakma ama bu yolculukta senin Ece hakkında konuştuğun hayranlık dolu cümleleri dinlemek istemiyorum."deyip arabasını çalıştırdı. Önümden geçip gidince ben de Anıl'a baktım ama onun çoktan gitmiş olduğunu gördüm. Hainler ya. Ben şimdi ne yapayım burada tek başıma? Oflayarak yürümeye başladım. Cebimden telefonumu çıkartıp Anıl ve Emre'ye benim evime gelmeleri hakkında bir mesaj attım. Biraz da biz eğlenelim dimi.

Arabaların geçtiği yola gelince kaldırımda beklemeye başladım. Bir taksi görünce elimle durması için işaret verdim. Taksi önümde durunca bindim.

Adresi verip en uzun yoldan gitmesi için taksici abiye rica ettim.

Uzun bir süre sonra taksi evimin önünde durunca taksiciye döndüm.

"Abi sen burada bekle ben senin paranı getireyim."diyerek taksiden indim. Anıl ve Emre'nin beni beklediklerini görünce yanlarına gittim.

"Emreaşkım benim taksi parasını ödesene."dedim.

Kafasını sallayarak taksinin olduğu yere doğru ilerledi.

"Sen neden sırıtarak Emre'ye bakıyorsun?"diye sordu Anıl tek kaşını kaldırarak. Benim dışımda herkes kaldırıyor mübarek şu kaşını.

"Hiiiç."dedim.

Emre'ye baktığımda bana sinirli bir şekilde baktığını gördüm. Gülümsemekle yetindim.

Elini cebine atıp cüzdanını çıkarttı. Gerekli parayı verince arkasını dönüp sinirli adımlarla bize doğru gelmeye başladı. Yanımıza gelince konuşmaya başladı.

"Lan 325 liralık nereye gittin sen? İstanbul'u mu turladın?"

"Ee napalım Emreaşkım siz beni orada bırakırsanız ben de size böyle yaparım."diye sırıtarak arkama dönüp eve doğru yürüdüm. Arkamdan homurdansalar da duymamazlıktan gelip yürümeye devam ettim. Kapının önüne gelince zile basıp beklemeye başladım. Anıl ve Emre de yanıma geldi. Emre'nin sinirli bakışlarını görmezden gelerek beklemeye devam ettim. Kapı açılınca annem gülümseyerek bizi karşıladı.

"Ooo beyler hoşgeldiniz."

"Hoşbulduk anne."

"Hoşbulduk Elif teyze."

"Hoşbulduk Elif teyze."diyerek içeri girdik.

Ayakkabılarımızı çıkartıp merdivenlere doğru ilerledik.

"Aç mısınız çocuklar?"diye bağırdı arkamızdan annem.

"Yok anneciğim."diye cevap verip yürümeye devam ettim.

Benim odama gelince içeri girdik.

"Oğlum şu odayı bir temizle ya."diye homurdandı Emre.

"Temiz ya Emreaşkım."dedim azıcık(!)dağınık olan odaya bakarak.

Bir şey demeden gidip koltuğa oturdu. Anıl da gidip yanına oturunca ben de hemen gidip karşılarına dikildim.

"Şimdi siz neden burada olduğunuzu merak ediyorsunuz değil mi?"diye sordum.

Kafalarını salladılar.

"Hazır mısınız? Elleri görelim."dememle kafam iki tane yastık yedim.

"Insanda bir heyecan bırakmıyorsunuz."diye homurdandım.

"Adı üstünde insan Can. Ama malesef sen ınsan değilsin."dedi Anıl.

Gözlerimi devirdim.

"Söyle hadi Can."dedi Emre sabırsızlıkla.

"Tamam tamam söylüyorum...PİJAMA PARTISI YAPIYORUZ."diye bağırdım.

"Bence ben ve Emre seni dövüyoruz ne dersin?"diye sordu Anıl.

"Onu da yaparız Anılaşkım. Ama daha kibarı olan yastık savaşını."dedim.

"Can ciddiyim sen ne içiyorsun?"diye sordu Emre.

"Mızıkçılık yapmayın ben şimdi gidip pijamamı giyip geliyorum siz de dolaptan bir şeyler bulup giyin."dedim dolabıma ilerlerken.

"Sen ciddisin."diye soru ikisi de aynı anda.

"Evet."diyerek dolabımdan pijamamı alıp banyoya gittim. Hızlıca üstüme geçirip banyodan çıktım.

Emre ve Anıl beni görünce gülmeye başladı.

"Oğlum sen iyi değilsin."dedi Emre gülmeye devam ederken.

"Neden Emreaşkım güzel olmamış mı?"dedim üstümdeki pokemonlu pijamama bakarak.


"Tam senlik."dedi Anıl gülerek.

Onları takmayarak elime telefonumu alıp rehberden Kıvırcığım yazısına basıp görüntülü aradım. Kısa bir süre sonra telefonu Ece gülümseyerek açtı.

"Kıvırcık?"dedim gülümseyerek.

"Can o üstündeki ne öyle?"diye sordu merakla.

"Kız ne var üstünde Can'ın? Ne yapıyorsunuz siz orada? Ay valla bak kötü bir şey yapıyorsanız sizi öldürürüm."arkadan Ahenk'in sesi gelince kısa bir süre sonra da yüzü ekrana gelince sırıttım.

"Ay ben de neler düşündüm. Tövbe Allah'ım."dedi.

"Kanka ya."dedim gülerek. Aklına yine neler geldi acaba?

"Ay sevgilim sen ne şirin olmuşsun öyle ya."dedi Ece.

"Harbiden kanka ne o üstündeki?"diye sordu Ahenk.

"Bu benim pokemonlu pijamam. Biz de pijama partisi yapıyoruz ama..."sözümü kesen Dolunay'ın bağırmasıydı.

"Neee? Pijama partisi mi? Ay Anıl da mı giydi?"diyerek telefonu Ece'nin elinden alıp kendi tipsiz(!) suratını gösterdi. Çarpılmam inşallah.

"Ne sözümü kesiyorsun? Dinleseydin."diye homurdandım.

"Can Anıl'ı göstersene."diye bağırdı.

"Bağırma be. Al sevgiline bak."diyerek kamerayı arka kameraya ayarlayıp Anıl'ı gösterdim.

"Ya ben de ciddi ciddi giydi sanmıştım."dedi.

"Kızım erkek adam pijama mı giyer?"dedi Anıl.

"Ne demek pijama mı giyer? Sen uyurken ne giyiyorsun Anılaşkım?"diye sordum.

"Pijama giymiyorum."dedi sırıtarak.

"Tövbe estağfurullah. Dolunay?"diyerek Dolunay'a döndüm.

"Anıl?"dedi şaşkınlıkla.

"Söyle güzelim."dedi gülerek.

"Yani şey be-ben giyiyorum. Vallahi bakın ben giyiyorum. Kızım gülmesenize ya valla giyiyorum."dedi Dolunay. Sanırım kızlara açıklama yapıyor.

"Tamam Dolunay biz anladık."dedim sırıtarak.

"Yaaaa. Anıl söyle şunlara."diye bağırdı.

"Ne söyliyim?"dedi Anıl.

"Eşofman giydiğini."diye tısladı dişlerinin arasından.

"Zaten ben eşofman giymiyorum demedim ki pijama giymiyorum dedim."dedi Anıl sırıtarak.

"Anılaşkım ne kelime cambazlığı yapıyorsun? Kız paraladı kedisini burada."dedim. Emre'ye baktığımda diğer koltuğa geçmiş telefonunda bir şeyler yaptığını gördüm. Ne yaptığını merak edince telefonumu Anıl'a verip Emre'nin yanına gittim. Zaten Anıl şimdi bir saat sevgilisiyle konuşur. Ne yaptığına baktığımda Ahenk'in fotoğraflarına baktığını gördüm.

"Emre?"diyerek ona seslendim.

"Hı?"dedi fotoğraflara bakmaya devam ederken.

"Madem bu kadar seviyorsun neden açılmıyorsun kıza?"diye sordum yanına oturarak.

"Sanki bilmiyorsun."dedi.

"Emre böyle yaparak bir şey kazanamazsın. Sadece kaybedersin. Ve bu kaybedeceğin şey Ahenk olur. Risk almalısın, eğer gerçekten seviyorsan bunu yaparsın. Tamam belki seni sevmiyor olabilir. Yani sevgili olarak. Arkadaş olarak seviyor da olabilir. Hatta belki de sevdiği vardır. Ama sen yine de şansını dene."dedim.

"Öyle ölmem ya füze at sen. Ne demek başkasını seviyordur? Sevemez."dedi sesini yükselterek. Hemen Anıl'a baktım neyse ki Emre'nin sesini duymamış. O duysaydı kızlar da duyardı. Sonra da yap yapabiliyorsan açıklamayı.

"Emre bu bir gerçek ben bir şey yapamam. Ha oldu da sen açılırsın ama o seni arkadaşı olarak görüyordur o zaman senin bu harikalar harikası mütüşmel kardeşin Ahenk'i kaçırmanda sana yardım eder."dedim sırıtarak. Emre'de gülüp kafasını salladı.

Emre'nin yanından kalkıp Anıl'ın yanına gittim.

"Tamam yeter bu kadar."diyerek elinden telefonumu aldım.

"Ya ama..."

"Sus kız ver sevgilime telefonu."dedim Dolunay'ın sözünü keserek.

"Ece al."diyerek telefonu Ece'ye uzattı. Telefonda Ece'nin gülen yüzünü görünce ben de istemsiz olarak güldüm.

"Kıvırcık?"dedim gülerek.

"Can?"dedi o da gülerek.

"Ee ne yapıyorsunuz?"diye sordum.

"Hiç öyle konuşuyorduk."dedi.

"Neyse ben kapatıyorum kıvırcık. Öptüm."dedim gülümseyerek.

Avucunu öpüp o da bana el salladı. Gülümseyerek telefonu kapatmasını bekledim. O da bana bakmaya başlayınca arkadan Ahenk'in bağırmasını duydum.

"Kapatın lan şu telefonu. Bak Iphone olmazsa çoktan sekizinci kattan fırlatmıştım telefonunu. Sonra sevgilin alsın sana yeni telefon."

Gülerek kafamı iki yana salladım.

"Hadi kapat kıvırcık."

"Hayır önce sen kapat."dedi gülerek.

"Hayır sen kapat."dedim.

"Lan yakışıyor mu erkek adama öyle hareketler?"diye bağırdı Anıl.

"Anıl?"dedi Dolunay telefonu Ece'nin elinden alıp.

"Söyle güzelim."dedi Anıl gülümseyerek.

"Bana bir kere böyle gülmedin Anılaşkım."dedim homurdanarak. Beni takmayarak Dolunay'ı dinlemeye başladı.

"Bunu her telefonda konuşmamızda bana seni seviyorum diyerek telefonu kapatan mı söylüyor?"dedi gülerek.

"Hiç değilse önce sen kapat saçmalığından yapmıyorum."dedi kaşlarını yukarı kaldırarak.

"Evet yapmıyorsun ama keşke yapsan. Seni seviyorum diyorsun sonra pat telefonu suratıma kapıyorsun."diye homurdandı Dolunay.

"Aaaa bırak şu telefonu Dolunay. İzin vermedin bi sevgilimle konuşayım. Bize ne sizin telefon konuşmalarınızdan."dedim.

"Aman al yemedik telefonunuzu."diyerek telefonu Ece'ye verdi.

"Görüşürüz kıvırcık."dedim.

"Ay vallahi çekemeyeceğim artık sizi."dedi Ahenk ve telefon suratıma kapandı. Gülerek kafamı iki yana salladım.

Bizimkilere baktığımda Emre'nin hala telefonuyla uğraştığını Anıl'ın da koltuğun üstünde oturmuş gözlerini kapattığını gördüm.

Ben de gidip Anıl'ın yanına oturdum.

Emre'nin telefonu çalınca ona döndü bakışlarım. Gözlerini devirip telefonu açtı.

"Efendim Selim."dedi. Selim mi? Yine mi bu çocuk. Hızlı adımlarla Emre'nin yanına gidip kulağımı telefona yaklaştırdım. Bakalım yine ne saçmalayacak?

"Naber karşim?"dedi gevşek gevşek.

"İyidir."dedi Emre.

"Ne yapıyorsunuz karşim?"

"Oturuyoruz."dedi Emre gözlerini devirerek.

"Boşsunuz yani."dedi.

"Ya ya."diye homurdandı Emre.

"Biz bardayız. Siz de gelsenize."dedi.

"Bar mı? Ne kadar ayıp. Oğlum günah günah. Haram oralar. Kapat terbiyesiz bir daha duymayayım."diyerek telefonu kapattı Emre.

"Allah'ım sen bana sabır ver."dedi Emre.

"Emreaşkım bu çocuk yapıştı kaldı bize. İyiki bir ara dayak yemekten kurtardık onu."dedim gözlerimi devirerek.

Emre bir şey demeden telefonuna geri döndü.

"Ee ne yapacağız? Böyle boş boş oturacak mıyız evde?"dedim.

"Bara gidebiliriz isterseniz."dedi Emre sırıtarak.

"Haram Emreaşkım haram."dedim gülerek.

"Valla sizi bilmem de ben uyuyacağım."diyerek koltuktan kalkıp benim yatağıma uzandı Anıl.

"Dolunay olmadan zor olmasın kardeşim."dedi Emre sırıtarak.

"Belki biraz."diyerek o da sırıttı.

"Aaa Anılaşkım Dolunay üstünü ört dedi dinle sevgilini."dedim gülerek.

Anıl beni dinlemeden uyumaya devam etti.

Telefonumu elime alıp Anıl'ın fotoğrafını çektim. Fotoğrafı Dolunay'a gönderince telefonu cebime koyup beklemeye başladım. Çok geçmeden Anıl'ın telefonu çaldı. Anıl elini cebine atıp telefonu çıkarttı. Ekrana baktığı gibi yerinden doğrulup telefonu açtı.

"Efendim güzelim?"dedi. Benim telefonlarıma 'ne var' Dolunay'ın telefonlarına 'efendim' diye cevap veriyor. Gözlerimi kısarak onları dinlemeye başladım.

"Kim söyledi?...Kuşlar demek...Tamam ben o kuşları yakalarım...Tamam...Güzelim tamam dedim ya...Tamam hadi kapatıyorum...Ben de..."dedi gülerek.

"Sen de ne Anıl sen de ne? Düzgün söyle şu cümleyi."diye bağırdı Dolunay. Lan ses buraya kadar geldi.

"Ben de seni seviyorum."dedi Anıl. Anıl'a bak sen.

Anıl telefonu kapatıp sinirle bana baktı.

"Kuşlar Dolunay'a üzerime bir şey örtmediğime dair haber uçurmuş. Senin bu kuşlar hakkında bir bilgin var mı Can?"diye sordu.

"Yooo."dedim gülerek.

Anıl arkasından yastık alıp suratıma attı. Yastık yüzüme gelince homurdandım.

"Ne atıyorsun oğlum?"

"Can vallahi seni döverim."dedi Anıl.

"Dolunay'a gelince 'efendim sevgilim' bana gelince 'ne var'. Dolunay'a gelince ben de seni seviyorum ben sana diyince suratıma telefonu kapat. Oh ne ala memleket."diye homurdandım.

Bu söylediklerime iyisi de kahkahalarla gülmeye başladı.

"Oğlum Dolunay'ı mı kıskanıyorsun?"dedi Anıl gülmesini durdurarak.

"Evet. Artık eskisi kadar bana vakit ayırmıyorsun Anılaşkım."dedim yalandan göz yaşlarımı silerek.

"Can vallahi bak seni döverim."dedi Anıl.

"Döv Anılaşkım döv senin vurduğun yerde gül biter."dedim sırıtarak.

"LAAAN!!"diye bağırıp yatağın diğer tarafındaki yastığı da suratıma fırlattı.

"Aaa Anılaşkım şiddete hayır bak çocuklarımız kötü etkilenecek."dedim kafamı iki yana sallayıp gülerek.

"Lan bak vallahi şu yatağı fırlatırım kafana."dedi Anıl kaşlarını çatarak.

"Yaparsın Anılaşkım. Lan ne güzel oldu o öyle yaparsın aşkım gibi."dedim gülerek.

Anıl yerinden kalkıp bana doğru gelince hızla yerimden kalkıp kapıya doğru koştum. Odadan çıkıp aşağı indim. Mutfaktan kendime bir bardak su alıp içtim. Tekrar odaya çıkıp kapıyı yavaşça açtım. Açmamla yüzüme bir yastık yedim.

"Anılaşkım oluyor mu böyle ama?"diye homurdanıp içeri girdim.

"Korkma Can orada gül biter."dedi gülerek.

"Ha ha ha ne kadar da komik bak gülmekten böbrek taşımı düşürdüm."diye homurdanıp içeri girdim.

Emre koltuğa uzanmış üstüne de bir battaniye örtmüştü.

"Ben nerede uyuyayım?"diye sordum.

"Nerede uyursan uyu."dedi Anıl.

"Tamam."diyerek Anıl'ın yanına gidip yatağın diğer tarafına uzandım.

"Benim tarafıma geçersen kafanı kopartırım."diyerek bana arkasını dönüp üzerine örtüyü çekti.

Ben de cebimden telefonumu çıkartıp kamerasını açtım. Anıl ve kendimi çekip Dolunay'a gönderdim. Bu yetmez diye düşünerek bir de mesaj attım.

Ben: Anılaşkım bu gece benimle uyuyacak kudur :p :p

Çok geçmeden mesaj geldi.

Anılaşkım'ın Yavuklusu(Evet çok yaratıcı): Bir geceden bir şey olmaz. Nasıl olsa her gece benim yanımda. Asıl sen kudur. ;) ;)

Gözlerimi kısarak telefonu kapattım. Başımın ucundaki komidine telefonu koyup örtünün altına girdim. Her gece olduğu gibi Ece'yi düşünerek uykuya daldım.

•instagram;
•  nazozkan_
•_justreaders_

Continue Reading

You'll Also Like

4.9M 63.4K 17
- Cihan ağa artık senin efendindir. Bileğinden tutup Cihan'ın önüne fırlattı. Düşecek gibiydi. Bir an sendeledi. Cihan sinirle önünde olanları izliyo...
11.5K 586 15
Lise hayatı boyunca Rüzgar'ı seven Alya, yanında artık başka kızları görmekten bıkıp bir anlık sinirle, ona yazmaya karar verir. 05**: ne zaman beni...
726K 41.6K 33
Kuru öksürükleri durmadı bir süre. Boğazının acısını ben hissetmiş gibi yüzümü buruşturdum. Hastalığı benden kaptığı için kendimi iki kat kötü hissed...
1.4M 24.8K 32
Efsan zorla evlendirilmekten kurtulmak için Mardin'den İstanbul'a kaçar. Ama yağmurdan kaçarken doluya yakalanacağını nerden bilebilirdi. İstanbul'u...