Son Oyun

18

"Yeni kız?"

Elimi yavaşça Ali'nin kolundan indirerek kollarımı bilmiş bilmiş önümde birleştirdim. Konuşmadan Sude'nin ne söyleyeceğini beklemeye başladım. Ali'yse sadece kaşlarını çatmış bizi izliyor ve ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"Bir gelsene konuşalım biz seninle.." diye yalandan gülerek koluma dokunmuştu Sude.

"Siz ne zaman tanıştınız?"

Gerçekten bunun bir önemi var mıydı Ali?
Yoksa şaşkınlıktan kendini mi kaybetmiştin acaba?

"İkimizde söyleyeceğimizi söyledik sanıyordum Sude."

Sakin bir tavırla konuştuğumda kaşları çatılmıştı kızın. Gözlerinden ateş mi çıkıyordu ben mi yanlış görüyordum?

O sırada zil çalmış, Sude geldiği andan itibaren bizi izleyen herkes de gözlerini ayırmadan bize bakarak sınıfa yürümeye çalışıyordu. Düşecekti gerizekalılar! Bir kere de kendi işlerine bakamazlardı zaten..

"Seninle yine konuşacağız o zaman İdil!"

Neydi bu şimdi adın umrumda değil pozları? Ayrıca İrem'i İdil diye hatırlayan da ne bileyim!

"Olur Maraz Ali!"

Verdiğim karşılık yakınımızdan geçen birkaç kişi ve Ali'yi de güldürmüştü. Ama Sude'nin sinirle arkasını dönüp gitmesiyle beraber Ali gülüşünü soldurmuş merakla bana dönmüştü.

"Yine derken? Söyleyeceğimizi söyledik filan? Daha önce ne konuştunuz siz?"

"Dün gece ne demek istedin sen?" diye sorup onun yaptığını yapmış konuyu değiştirmiştim.

"Elis konuyu değiştirme!" diye sakin ama ciddi bir şekilde kaşını kaldırarak söylediğinde bir adım yaklaşmıştım ona bilmiş bir çocuk gibi.

"Sen değiştirince oluyor ama.. İyi dersler Ali"

Arkamı dönüp sınıfa ilerlediğimde dudağımın kenarı az önceki minik savaşı kazanmış hissetmenin verdiği hazla kıvrılmıştı. Eee piknik tüpü biz de boş değiliz yani hep sen mi vur kaç yapacaksın?

🏀🏀🏀

Sabah belki erkeklerin antrenmanından sonra kendimi tutamam diye çantama koyduğum spor eşyalarım hayatımı kurtarmıştı çünkü bugünün ders programına göre en sevdiğim gün olduğunu unutmuştum.

İlk iki ders yine sadece benim eğlendiğim matematik dersimizden sonra beden eğitimi dersi için spor salonuna gelmiştik. Ahmet ve Tuğberk'le, Kaan Hoca serbest bırakırsa maç yapacaktık. Hatta Meriç bile bize katılmak istemişti.

Sınıfça ders için hazır olduğumuzda Kaan hoca da tam karşımızda yerini almıştı. İlk olarak benim yanıma gelip lisans için gerekli belgeleri getirip getirmediğimi sorduğunda her şeyin tam olduğunu söylemiştim. O da çıkışta yanına götürmemi söyleyip yeniden sınıfa döndü.

"Bugün sınıfça voleybol deneyelim. İçinizde takımdan bir kişi var zaten. Beren.."

Beren denen kız koçun işaretiyle onun yanına, karşımıza geçmişti. Güzel fizikli, tatlı bir kızdı. Koç devam etti. "Kimseden Beren gibi oynamasını beklemiyorum arkadaşlar ama 2 ders boyunca az çok kurallara ve tekniklere hakim olmanızı istiyorum. Aranızda başka sporlarla ilgilenenler de var hiçbiriyle ilgilenmeyenlerde.. Ama en azından bilgi sahibi olun."

Anlaşılan bizim basket maçı yatmıştı. Ne yapalım artık yeniliklere açık olalım deneyelim bakalım voleybolu dedim kendi kendime.