55

4.5K 342 101
                                    

Bölüm sonunda mutlaka buluşalım sizinle seveceğinizi düşündüğümüz bir şey yapacağız❤️

🏀🏀🏀

Bok vardı en uzaktaki evde olacak! Sanki 1 dakikalık yol 10 saat sürmüştü. Zaten bütün gün bir garipti. Ne olmuştu ki Ali'ye?

Ben hızlı geldiğimden mi, yoksa gelmek istemediğinden mi bilmiyordum ama Ozan yanımda yoktu. Kapıya ulaştığım gibi çalmaya başladım. Birkaç saniyelik bekleyişimin ardından kapıyı Ahmet açmıştı. "Yukarıda kanka geç sen.." diye yüzü asık konuştuğunda kalbim iyice sıkışmıştı. Ayakkabılarımı resmen fırlatarak çıkarıp üst kata koştum.

Merdivenlerden çıkarken telaştan fark edemediğim ışıltılar bir anda gözlerimin önüne serilmişti. O sırada aşağıdaki kapının sesini duydum. Büyük ihtimalle Ahmet çıkmıştı.

Neyse neydi..

Kalbim sıkışmıştı karşılaştığım manzarayla. Her şey küçük ışıklarla süslenmişti. Camın önünde iki yer minderi vardı. Hemen yanında küçük bir masa. Üzerinde tek kişilik bir pasta.. Bu defa çikolatalı ve çilekli sütlerimiz kupaların içinde sıcak haldeydi.. Hemen yanlarında da laptop ve küçücük şirin bir kutu. Ali'yse karşımda ellerini önünde birleştirmiş, en sevdiğim ifadesiyle yüzüme bakıyordu. Gülümseyerek..

''İyi ki doğdun sevgilim.. İyi ki benimlesin..''

''Ali..'' diye başlayıp bir şeyler söylemek istedim ama boğazım düğümlenmişti. Gözlerim dolmuştu yeniden. Bu çocuk bana ne yapıyordu? Ben bilmezdim ki böyle şeyler.. Bir insanın böyle güzel sevildiğini sadece kitaplarda okumuştum.

Yüzüne gözlerim dolu bakarken yanıma geldi hızlıca. Avcunun içine aldı yüzümü. Baş parmaklarıyla gözyaşlarımı sildi. ''Mutluluktan bile olsa ağlama ufaklık.. Gel bakalım..'' diyerek elimden tutup camın önüne oturttu beni.

''Sen ne ara.. Yani nasıl?''

''Boşver şimdi.. Gözlerini kapat 10'a kadar say ve sonra dışarıya bak tamam mı?''

Söylediği şey üzerine merakla yüzüne baktım. Heyecandan kapatamıyordum ki.. Ne olacaktı? Havai fişek filan mı? Oha daha neler..

Tek eliyle göz kapaklarımı indirdi. ''Sakın açma ufaklık.. Ve say.''

Hızlı hızlı nefes alıp verirken sesli bir şekilde saymaya başladım. Ali de yanımda kıpırdanıyordu. Valla meraktan 1-10 deyip hemen gözümü açasım gelmişti ama tuttum kendimi.

Ali'nin eli elimdeyken ve kalbim pır pır ederken 10 demiş gözümü açmıştım. Gözlerimi dışarıya çevirdiğimde şoka girdim. Kar mı yağıyordu? Aralığın 19'unda?..

''Nasıl?'' diye sorgularken Ali gülümsemiş ben de olayı çakmıştım. Ahmet ya da Ozan yukarıdaydı. Benim için.. Yaaaa.. Ben bir şey söylemeden Ali konuşmaya başlamıştı. ''Güzel bir ambiyansa ihtiyacım vardı..'' dedikten sonra güldü. Sonra devam etti. ''Yılın ilk karı senin doğum gününde düşsün istedim. Benim yanımdayken..''

Ne söyleyeceğimi bilmeden dudaklarımı araladığımda Ali yine konuşmaya başlamıştı.

''Hediye için çok düşündüm Elis.. Özür dilerim bulamadım elle tutulur bir şey..''

''Saçmalam..''

''Bölmeyelim hanfendi..'' diyerek işaret parmağını dudaklarıma bastırdı. İkimizde güldüğümüzde başımla onaylayıp devam etmesini bekledim. Umarım bu mutluluk ve heyecanla son nefesimi vermezdim.

''Sonra biraz daha düşündüm. Ve sana geleceğimizi hediye etmeye karar verdim.''

''Nasıl yani?''

Son Oyun Where stories live. Discover now