Son Oyun

70

Yaz Tatili..

"Ufaklık vallahi bozuşacağız bak... Yaa.. Emre ben seni birazdan arayayım..Ufaklık ben kime diyorum!?..Döneceğim sana Emre.. Ufaklık sen daha bebeksin evlenemezsin!..söz dinle! Neden bana çektin ki sen?!"

Ufaklık'ın tasmasına daha sıkı sarılmıştım. Emre'yle olan telefon görüşmemse suratına kapatmak zorunda kalmamla sona ermişti. Çünkü dana kadar olan köpeğim, dişi bir köpeğin peşinden sahil boyunca beni sürüklemekle meşguldü.

Telefonumu zar zor arka cebime koymayı başarıp tasmayı daha sıkı tutmuştum. Dişi köpeğin sahibi hızlanarak uzaklaştığında Ufaklık da biraz olsun yavaşlamıştı. Banklardan birine oturup arkama yaslandım. O da her zaman yaptığı gibi tek hamlede yanıma sıçrayıp bacağıma yatmıştı. Ben denizi izlerken bana böyle sırnaşmayı seviyordu kerata. Ben de bana sırnaşmasını seviyordum. Sanki beraber denize bakarak hayallerimizi paylaşıyorduk. Muhtemelen Ufaklık, tonlarca mama ve dişi köpek hayal ediyordu... Bense.. Ben Ali'ye yapacağım sürprizi hayal ediyordum.

Üniversite sınavı açıklanmıştı. Ali'nin puanı gayet iyiydi. Ona araştırdığım yurtdışı üniversitelerini istememişti. İstanbul'u tercih etmişti. Ve en büyük kuralı da 2 sene sonra benim de konservatuarı kazanıp onun yanına İstanbul'a gitmemdi. Yapacaktım.. En iyisini yapacaktım hem de. Aylardır bunun için o kadar çok zorluyordum ki kendimi. Mezun olana kadar neler neler yapardım..

Şimdi ise kazandığı üniversitenin yakınlarında bir ev tutabilmek için Egemen ve Kuzey'le İstanbul'a gitmişti. Bense günlerdir planlar yapıyordum. Tabi ki yanına gitmek için..

İlk kez ailesinden ayrı yaşayacağı evi birlikte düzenlemek için.. Okuyacağı üniversiteyi beraber gezmek için.. Bensiz gezeceği sokakları biraz olsun tanımak için.. Tam anlamıyla eskisi gibi olabilmemiz için.. Yanına gidecektim ondan habersiz. Heyecandan yerimde duramıyordum.

Emre'yle iki gündür plan yapıyordum. Ali bu sabah gitmişti. Bense yarın sabah yola çıkacaktım. Meriç, Neriman teyze biraz rahatsız olduğu için onunla kalacaktı. Sera da bu sene keman kursunu yeterince aksattığı için ve ailesine durumu açıklayamayacağı için gelemeyecekti. Yalnız gidecektim. Babamı ikna etmek çok zor olmamıştı. Hem Emreleri ziyaret etmiş, hem de taşındığımızdan beri ilk kez İstanbul'a gitmiş olacaktım.

Her ne kadar amacım, Ali'yle aramızdaki gerginliği biraz olsun azaltmak için sürpriz yapmak olsa da...

Okul bitmeden Sude ve Selim yüzünden defalarca kez kavga etmiştik. Resmen kaderimiz haline gelmişti 3.kişiler yüzünden kavga etmek ve biz bundan kaçamamıştık. Her seferinde barışsak da kırıyorduk birbirimizi. Son tartışmamızsa, Selim'le kurs çıkışı beraber yarım saat daha alıştırma yapmamız yüzünden olmuştu..

Aylar önce Selim, kursa başladığında her ne kadar beni gersede hiç ters bir şey yapmamıştı. Bir süre sonra da gerginliğimi fark edip kurs çıkışlarımızdan birinde Sera da yanımdayken gelip benimle konuşmuştu. Artık gerilmeme gerek olmadığını beni rahat bırakacağını söylemişti. Hatta önceden yaptığı her şey için de özür dilemişti. Ona çok güvenemesem de aylarca sözünü tutmuştu. Selam vermekten başka bir şey yapmıyordu. Zaten sınava hazırlanıyordu. Çalışkan çocuk moduna geçmişti.

Ben de o kadar uzun süre stabil bir arkadaşlık seviyesine geçince her karşılaşmamızda hal hatır sormaya başlamıştım. Ali'nin her şeyden haberi vardı ama rahatsız oluyordu. Yanlış bir şey yapmıyordum ama Ali'yi kızdıracak ya da kıracak bir şey de yoktu ortada. İki hafta önce kurs çıkışı, Selim de ben de çalıştığımız parçayı çok sevdiğimizden yarım saat daha kalıp alıştırma yapmıştık. Ali de bu yüzden olay çıkarmıştı.