39

6K 384 77
                                    

Medya: İrem Elis ve Murat'ın bölümdeki kombinleri

He bir de bölüm bittikten sonraki notlarımızda bir miktar spoiler bulunmaktadır :)

🏀🏀🏀

10 gün sonra..

Ve sonunda sınavlar bitmişti. Valla ben çalıştırdım diye demiyorum ama matematikten hepimiz yüksek notla geçmiştik. Tarih için de Ali'nin hakkını yiyemezdim. Sınav haftasından olsa gerek Sude'den ses çıkmıyordu. Ya da belki gerçekten korkutmuştum o gün onu.

Selim'le birkaç merhaba dışında konuşmamıştık. Özel okullarda öğrenciler çok ders çalışmaz sanılırdı. Aslında İstanbul'daki okulumda öyleydi ama buradakiler gayet de çalışıyorlardı. İlginçti..

Sınavlar dışında da her gün iki şey düşünür olmuştum. Ne zaman gece yastığa kafamı koysam dönüp dolaşıyorlardı beynimin içinde.

İlk zamanlar nefret ettiğim ama 1-2 ayda kalbimi ele geçirmeye başlayan bu çocuk mezun olup gittiğinde ne yapacağım?
Ve
Benden uzak durmasının sebebini söylemek için sorması gereken o soru ne?

🏀🏀🏀

Hem Kuzey ailesiyle olduğu için hem de kızılcığım benimle vakit geçirmek istediğini söylediği için cumartesi gününü beraber fotoğraf çekilip, dedikodu yapıp, gezip eğlenerek geçirmiştik.

Bugünü de babam ve babaannem için ayırmıştım kendime. Kahvaltı için bana aykırı olarak erken uyandığımda gülümseyerek banyoya geçtim. Yüzümü yıkayıp eşofmanlarımı giymiş seke seke aşağıya inmiştim.

"Günaaaaydın Bulut ailesi.."

Babam salonda tabletinden haberleri okuyordu. Babaannemse karşısında elindeki şişlerle bir şeyler örüyordu. İkisi birden beni bu kadar erken saatte uyanık görmenin şokunu yaşarken günaydın demişlerdi.

Babaannemin elindeki şiş ve örgüyü görünce aklıma gelen şeyle büyük bir ayılma yaşamıştım. Ay ben Pars'la Ali'ye atkı örecektim. Nasıl örecektim? Bir de sınavlardan sonra elinde demiştim çocuğa.. Sıçtı İrem bez getirin..

Ben hemen öğrenmek için babaannemin yanına doğru atak yaptığımda babamın konuşmasıyla duraksamıştım.

"Fındık burun.. Biz de seni uyandıracaktık birazdan.. Kahvaltıyı dışarda yapalım dedik.. Koş hazırlan bakalım.."

Haydaaa.. Anlaşılan örgü işi sonraya kalmıştı. Ama unutmamam gerekiyordu. O yüzden odama çıkarken aynı zamanda telefonumun notlarına eklemiştim.

Saçlarımı salık bırakmış ince bir eyeliner çekmiştim gözlerime. Havalar iyice soğumuştu. Belki çoğu insan cekete geçmişti ama ben çoktan montlarımı çıkarmıştım ortaya. 20 dakika içinde tamamen hazır olduğumda babam odasından bana seslenmişti.

"Eliiiis.."

Hızlı adımlarla kapısını açtığımda babam, siyah kazağının üzerine taba renk paltosunu giymiş halde karşımda duruyordu. Bana seçtirmek için iki gözlük denediğinde beğendiğim gözlüğü işaret edip Asiye Hatunun yanına gittim. O da hazırdı. Babaannem diye demiyorum ama çok asil kadındı. Dışardan gören biri 60 yaşında olduğuna asla inanmazdı. Üzerine siyah uzun bir palto giyinmişti. Normalde bıraksak şalvarla dolaşacak klasik Türk babaannesi kadın şimdi bir leydi gibi süzülüyordu karşımda.

Valla genlerim sağlamdı..

Saat 10'ken evden çıkmıştık. Arka koltuğa kurulduğumda babam arabayı çalıştırdı.

Son Oyun Where stories live. Discover now