31

6.5K 416 151
                                    

''Haksızlık ya Pars havladı korktum..''

''Atkım siyah olsun Elis, bordo filan da olur..''

Ali'nin 19-8 öndeyken attığı sayıyla 21-8 mağlup olmuş iddiayı kaybetmiştim. Pars gerçekten havlamış dikkatimi dağıtmıştı ya!

Tamam korktum demiştim yalandı.. Korkmamıştım.. Sabahtan beri havladığı için alışmıştım hem Pars artık korktuğum diğer canavar köpeklerden değildi. Ama yenildiğime inanamıyordum işte!

Hem daha beteri..

Artistlik yapmıştım..

Atkı filan öremezdim ben..

Ne anlarım ya ben atkı örmekten?

Potanın dibinden bize bakan Pars'a yaklaşıp eğildim. ''Beğendin mi yaptığını kanka? Ne havlıyorsun bok mu var?'' Söylediklerimin karşılığı yine hav hav olmuştu. Bir de Ali'nin gülüşü..

"Parmağım acıdığından yenildim yoksa.." diye dalgasına Ali'yi kandırmaya çalıştığımda ciddi bir yüz ifadesiyle bakmıştı bana. "Geçti demiştin 10 kere sordum bak.. İyi misin buz koyalım mı?"

Söyledikleri dudağımın kenarını kıvırırken kalbim bir an hızlanmıştı sanki. Beni mi düşünmüştü, endişelenmiş miydi şuan?

Değişik bir hava oluşmuştu sanki etrafımızda. Pars havlamaya devam ederken bana tanıdık olmayan bu havayı bozmak için Ali'nin elindeki topa hamle yaparak "Şaka yapıyorum ya iyiyim gel devam edelim bari deli gibi özledim basketbolu.. Alırız bir atkı sana nedir yani?" dediğimde topu saklayıp oyuna başlamıştı bile.

"Hazır atkı almak için oynamadık Elis.. Tek tek öreceksin.. Bir Pars'a bir bana.."

Oyunun ritmine kendimizi kaptırmıştık yeniden. Bu defa ortada iddia olmadığından olsa gerek sadece eğleniyorduk. Farklı atışlar deneyip birbirimize fakeler atıyorduk. O sırada bahçe kapısı açılmış babamın sesini duymuştuk.

"Ben tek siz ikiniz o zaman.." diyerek yanımıza koşan babam mıydı cidden?

Babaannem de arkasından yanımıza ilerlediğinde sanki basılmışız gibi tedirgin olmuştum. Haberleri de vardı neyin gerginliğiydi bu kendine gel kızım!

Babaannem ayaküstü Ali'yle tanışıp eve girmişti. Hava tontonum için biraz serindi tabi. Babamsa aldıkları her şeyi içeriye bırakıp hazırlanmış yanımıza gelmişti. Adam Ali'yle maç yapabilmenin heyecanından benim bir köpekle aynı bahçede nefes alıyor olabilmemi bile görmemişti.

Ayıp be Murat reis!

Altında şortu üstünde ısınınca çıkaracağı sweatshirtüyle karşımızda dikilen babama baktığımda Pars havlamıştı. Hoş geldin filan diyordu herhalde.. Babam bir Pars'a bir bana baktığında sonunda fark etmesine sevinmiştim. "Elis sen yaşıyorsun kızım.." diye şaşkınca yüzüme baktığında gözlerimi devirdim. Ali'yse gülmüştü babamın tepkisine.

Aman ne komik! Eğleniyor musunuz beyler?

Sıkkın sıkkın yüzüne baktığımda merakla Ali'ye döndü. "Yiğit Ali.. Nasıl başardınız bunu? Elis şuan bir köpekle aynı bahçede.. Çok gezdik de yorgunluktan hayal mi görüyorum?"

Ay babamın şakaları yasaklanmalıydı. Komik mi şimdi bu söylediklerin babacığım?

"Valla Murat Abi ilk geldiğimizde 1 saat bahçede evin ikinci katından inmesini beklememiz dışında her şey iyi gitti.." Ali, babama dalga geçerek anlatmaya başladığında ikisi ben yokmuşum gibi eğleniyorlardı.

Son Oyun Where stories live. Discover now