Son Oyun

60🧡

Aliler maçın sonuna yaklaştıklarında 8 sayı gerideydiler. Sera, Pınar ve ben heyecanla birbirimizin elini tutup sıkıyor her hücumda yerimizden zıplıyorduk. Ali'ye çok güveniyordum. Onun başaramayacağı bir şey olduğuna inanmıyordum ama basketbol, takım oyunuydu işte. Takımca daha seri oynamaları gerekiyordu. Maçın bitmesine 1 buçuk dakikadan az bir süre kalmıştı. Durum 72-64'tü. Kaan hoca gidişattan memnun değildi. Son hücumda da atış kaçırdığımızda mola istedi ve takımı etrafına topladı.

O hararetle bir şeyler anlatırken gözüm Ali'deydi. Kaan hocayı dinlemiyordu. Rakibe bakıyordu. Ozan'ın kulağına eğildi sonra. İkisi de birbirine kafa salladıklarında farklı bir şey için anlaştıklarını fark ettim.

Mola bitmiş yerlerini almışlardı. Ben heyecandan yerimde duramadığımdan telefonumu takımdan İlknur'a vermiş video çekmesi için ricada bulunmuştum. Kabul ettiğinde alnından öpesim gelmişti ama konumuz bu değil.

Hücum sırası rakipteyken Ozan ve Ali yer değiştirdiler. Hızla savunmaya geçtiklerinde Ozan pası engelleyerek başarılı olmuştu. İlerde onun topu kazanacağından emin olan Ali'ye pas çıkardığında bekletmeden atılan üçlük isabetliydi.

Seni yerim ben ama Yiğit Ali Yaman...

Anladığım kadarıyla Kaan hocadan farklı bir oyun planı kurmuştu kafasında ve Ozan'a da bunu söylemişti. Kaan hoca kızacaktı belki ama işe yaradıktan sonra ne fark ederdi ki?

Diğerleri de Ali'nin kontrolüyle yerlerini aldıklarında oyun şuana kadar ki temposunun çok üstüne çıkmıştı. Bu da rakibi afallatmıştı. Hücumda potadan dönen toplar bizimkilerde kalmaya başlamıştı. Her kazanılan ribaund da karşı hücumla sayıya dönüşmüştü.

Biz çığlık çığlığa gözümüzün önündeki bu şova odaklanmışken skor 79-79 olmuştu. Kaan hoca kollarını önünde bağlamış hem gülüyor hem de ne haliniz varsa görün pozları veriyordu.

Eee ilk geldiğimde Ali'yi bana o kadar övmüştün Koç.. Bırak da işini yapsın..

Ve Ali'nin Ahmet'e çıkardığı son pas Ahmet'in isabetli atışıyla sayıya dönüşmüş aynı anda maçı bitiren siren sesi de duyulmuştu.

79-81..

Kazanmıştık. KA ZAN MIŞ TIK...

🏀🏀🏀

2 gün sonra..

Ali: 5 dakikan kaldı ufaklık (09.23)

Ben: Hayır 7 dakika bir kere

Ali: Elis istersen dayak yemeyi göze alıp evinize dalayım ne dersin?

Ben: Aa agresif piknik tüpü

Ben: Yaa tamam güldürüp oyalama geliyorum valla geliyorum şu kuyruğu da halledeyim

Telefonumu yatağa fırlatıp sol gözümün eyelinerı ile uğraşmaya devam ettim. Maçlardan döneli iki gün olmuştu. Bizim çocuklar, yorgunluğumuzu atlatmamızı bekledikleri için haftasonu buluşmayı iptal etmişlerdi. Bir de yarından itibaren sınavların başlayacağını hesaba katınca bir sonraki haftasonunda karar kılmıştık.

Ama gel gör ki Ali'yle plan yapmadan duramadık. İddiayı kazandığım için pazar gününü bana ayırmasını istedim. Çünkü onu mutlu etmek istiyordum. Ve tabi bir de bir ilkini yaşatmak. Hazırlığımı tamamladığımda telefonumu yatağın üstünden alıp aynada son kez kendime baktım. Tamamdım..

Aşağı indiğimde babaannem ve babam kahvaltı masasındaydılar. Onlara öpücük atıp hızla evden çıktığımda arkamdan bir şey söylemedikleri için sevindim. Ee babam Ali'ye onay veriyor diye sürekli gözüne sokamazdım buluşmalarımızı. Bahçe kapısının hemen ilerisinde bekleyen Ali'ye kocaman gülümsedim.