30

6.6K 422 91
                                    

Piknik Tüpü: Elis neden telefonu meşgule atıyorsun slkjdsfj

Piknik Tüpü: Kaçış yok hadi lan zavallım seni bekliyor (11.37)

Görüldü. (11.38)

Piknik Tüpü: Ufaklık insene artık valla evin içine salacağım bak şimdi

Görüldü.

Piknik Tüpü: Pars'ı yani 

Ben: Gerizekalı ksjdlskjds

Ben: Sus tamam geleceğim bir soluklanayım

Ben: Bak sakın bırakma Allah çarpsın sağır edene kadar bağırırım

Ben: Bak babaannemin evde tüfeği var av tüfeği

Ben: Kullanmaktan hiç çekinmem

Babam ve babaannem merkeze alışverişe gitmişlerdi. Ben de kaybettiğim iddia yüzünden Pars'ın yanına gitmektense bizimkilerden izin alıp onları buraya çağırmıştım.

Meriç yarım saat önce beni ayaküstü görüp SEVGİLİSİYLE buluşmaya gittiğinde ben de korka korka -sıça sıça da diyebilirim- Pars ve Ali'yi beklemeye başlamıştım. Bahçeden içeri girdiklerinden beriyse evin içindeydim.

Hızımı alamayıp üst kata kaçmış kaçtığım odanın da kapısını kapatmıştım. Beni de anlasın valla korkuyorum işte! Kafama da kürek girsin nasıl Ali'yle basketbol dışında iddiaya girdim?

''Eliiiiiiis! ''

Ali gülerek bağırırken bilin bakalım ona kim eşlik ediyordu?

''Hav haaaav haaav..'' diye duyulur SENİ YİYECEĞİM İREM ELİS diye anlaşılır... Yani ben öyle anlıyordum.

Tamam İrem Elis sen de az cesaretli ol ya hadi kızım alt kata inebilirsin. Yavaş yavaş kapıyı açıp alt kata indim. Kalbimin ağzımda attığını söylememe gerek yoktu herhalde?

Evin kapısını açıp az ileride beni karşıladıklarında Ali ayı gibi gülüyordu tabi ki. Pars birden havladığında ''Ananı..'' diyerek sıçramıştım.

''Tövbeeee.. Öyle demek istemedi oğlum..''

Valla tam da öyle demek istedim söyleyemedim bile korkudan..

Tedirgin gözlerim Pars'ın üzerindeyken Ali elinde sıkıca tuttuğu tasmayı gösterdi. ''Söz veriyorum bırakmayacağım Elis gel artık..''

Ali'nin sakin ses tonuyla söylediklerinin üzerine gözlerim ona dönmüştü. Dudağımı ısırarak bakışlarımı yeniden köpeğe indirdim.

''Bak bu uyuz sahibinin her attığı fotoğrafta çok masumdun.. Dişlerini göstermiyordun hiç.. Yine gösterme tamam mı? Kanka sana dişini göstermeden gezmek daha çok yakışıyor..''

Pars'la yaptığım yusuf yusuf konuşma Ali'yi güldürmüştü. Eğleniyorsun değil mi şerefsiz?

Bir iki adım daha titrek ayaklarımla yaklaştığımda derin nefesler alıyordum. 2 kere havladığında kendimi sıkarak gülümsedim.

''Demek adın Pars, ben de İrem Elis memnun oldum.. Aa gidiyor musunuz? Tamam kanka ya sonra görüşürüz..''

Hızla konuşup arkama döndüğümde Ali yine atladı.

''Valla bıraktıracaksın tasmayı.. Kal orda..''

Ulan ben seni dinler miyim?

Dinledim.

Göt korkusu..

Sakince onlara döndüğümde Ali'nin Pars'la beraber bahçedeki potanın oraya gittiğini gördüm. Tasmayı hızla potaya bağlamıştı. At kadar köpek de o kadar usul o kadar uysal hareket ediyordu ki neredeyse inanacaktım kazık kadar dişleri olmadığına..

Son Oyun Where stories live. Discover now