49

5K 364 53
                                    

"Odaklan Ufaklık.."

Duyduğum ses odaklanmamı söylüyordu ama ben ağlayacak gibi olmuştum. Sen bana ne yapıyorsun Ali?

Derin bir nefesle gülümsedikten sonra kendimi mutlulukla şarkıya bırakmıştım. Herkes ne olduğunu anlamaya çalışırken ben gülerek toparlandım.

Şimdi gerçek ben gibi oynayabilirdim..

🏀🏀🏀

" ..Ve son olarak.. İrem Elis.."

Kaan hocanın maç kadrosuna saydığı 10 kişiden biri olduğumu duyduğum gibi kalbim sıkışmıştı. 15 kişilik okul takımından, 5 as 5 yedek olacak şekilde maça gidecektik. Ve ben 10. oyuncu olarak sonunda sayılmıştım.

Ali'nin yaptığı jest her ne kadar 5 dakika sürmüş olsa da oyuna öyle bir adapte olmuştum ki.. Sanıyorum başta yaptığım birkaç hatayı unutturmuştum.

Gülümsememe engel olamıyordum. Ali hâlâ ortalıkta yoktu ama buralarda bir yerdeydi işte. Bunu bilmek de yetiyordu. Kocaman gülümsetiyordu.

Kızların seçmeleri bitip erkeklerin ki başlamadan önce Kaan hoca son bir konuşma yapmıştı. Herkes dağılacağı sırada bana seslenmiş ve kalmamı söylemişti.

"Hayal kırıklığına uğradım İrem.."

Konuşmaya girişi suratımın asılmasına sebep olmuştu. Bir şey diyemeden devam etmesini bekledim.

"Senin kadar isabetli atışları olan, oyun okuyan bir kızın odaklanamaması ve bunu skrillex şarkısıyla çözmesi.."

Kaşlarını kaldırmıştı Kaan hoca. Dudağının kenarı yukarı mı kıvrıktı bana mı öyle geliyordu?

"Tamam güzel bir motivasyon tercihi.. Kabul ediyorum.." İkimizde gülmüştük. "..Ama bir daha böyle bir performans düşüklüğü istemiyorum İrem.. Özel hayat başka.. Parke bambaşka.. Seni burada ilk izlediğim günden beri konsantrasyonuna hayrandım. Lütfen beni yanıltma. Tekrarlanmasın bu sorun anlaşıldı mı?"

Başımı öne eğerek mahcup bir halde yanıtladım. "Anlaşıldı koç.."

Elleriyle saçlarımı karıştırıp erkekleri beklemek için yerine geçmişti. Ben de ağzım kulaklarımda soyunma odasına koşmuştum. Kapıda beni karşılayan Ali oldu.

Kalbim kanatlanıp uçacaktı sanki şu an. Kıvrılmış dudağıyla duvara yaslanmış gelişimi izliyordu. Tam karşısında durduğumda ikimizde tek kelime etmeden birbirimize bakıyorduk. Gülümseyerek.. Uzun uzun..

"Sen de kadroya alındıktan sonra biraz konuşabilir miyiz piknik tüpü?" diyerek bir adım yaklaşmıştım ona doğru.

"Alınacağım konusunda eminsin sanırım ufaklık?" diye gülerek bu defa da o bana bir adım yaklaşmıştı. Yüzünü biraz bana doğru eğdiğinde göz göze gelmiştik. Nefeslerimiz gülüşlerimizin arasından çarpışmıştı. Tarifsiz bir heyecana kapılmış kendimi anın huzuruna bırakmıştım.

İyice yaklaşmıştı yüzlerimiz birbirine. Gözlerimi kapatıp nefesimi tuttuğum anda bir çığlık sesi ikimizi de yerimizden sıçratmıştı.

"Fındııııııııığım.."

Te-şek-kür  e-de-rim MERİÇ!

Ali çapkın bakışlarıyla elini ensesine atmışken ben ne olduğunu anlamadan kendimi Meriç'in kollarının arasında bulmuştum.

"Başardın.. Zaten başaracaktın ya.. Bu önemli değil..."

Hala bana sarılıyorken Ali'ye çevirmişti bakışlarını. O sırada da Kuzey yanımıza ulaşmıştı.

Son Oyun Where stories live. Discover now