fifty-first drop

236 28 46
                                    

saçmasapan bir not 💁🏻‍♀️✨ :
-angst sever misiniz ckörckrmmckfl
+olur olur yeriz yeriz

*

"Bırakın istemiyorum."

Jungkook elini yüzüne kapatarak makyözlere arkasını dönmüştü. Yoongi bunları neden tutmuştu ki, kendisi küçük sade bir makyaj yapacakken makyözlerin abartmaya başlaması ile şaşırmış yüzünü ellerine silmişti makyajı geçirmek için.

Bugün onun en güzel günüyse kendisi karar verebilirdi her şeyi. Birkaç ay önce Yoongi'nin ona küçük bir evlenme teklifi etmesiyle başlamıştı en güzel günleri. Her şeye hazırlanmaya başlamışlardı. Birlikte bir ev kurup ardından düğüne hazırlanmışlardı. Jungkook'un isteği üzerine küçük ve güzel bir bahçe ayarmışlardı, zorla.

Seokjin küçük oğlunun gösterişli ve oldukça kalabalık bir yerde evlenmesi için ısrar etmişti bu da Jungkook ile bir sürü tartışmaya yol açmıştı işte. Şimdi o küçük bahçeli yeri sade ve bir o kadar güzel şekilde düzenlemişlerdi. Elinde olsa kesinlikle düğün bile yapmazdı ama aile arasında küçük bir şey olmasını kabul etmiş Yoongi'yi kendinden soğutmak istememişti.

Şimdi ise o sade evleneceği yerlerde bu makyajla patlayacağını biliyordu. Hızlıca ayağa fırlayıp yakınlarında olan Yoongi'nin odasına hızla koşmuştu bozuk makyajı ile.
Kapıyı hızlıca açıp bir o kadar hızla kapatmıştı nefes bile almadan.

Jungkook hızlıca kapıdan ayrılıp kolunu yüzüne sürecekken son anda durmuştu. Üstünün kirlenmesini istemezdi şu anda değil mi? Hemen sevgilisinin ve birazdan olacak kocasının kucağına doğru hızlıca oturdu ve off'ladı. Ellerini boynuna sardı hızlıca.

"Ben istemiyordum makyöz falan saçımı yapsınlar yeterdi. Aslında ona da gerek yoktu ben yapardım. Şuna bak yüzüm ne halde."
Diye gösterdi tek eli ile yüzünü ardından yandaki ıslak mendilden alıp görmesede kötü bir şekilde silmişti makyajı.

"Yani ne gerek var böyle şeylere? Yeterince şeyler hazırladık, bu eksik kalsa ne olurdu."

Yoongi gülmesini durduramadan sevgilisinin elinden ıslak mendili kaptığı gibi çenesinden nazikçe tutarak kendine çevirmiş makyajını güzelce silmeye başlamıştı. İçinden 'pasaklı' diye geçirirken diş etleri yavaşça kendini belli etmişti bu düşünceyle.

"Doğru söylüyorsun ama bu kadar da kıçı başı dağıtmana gerek yoktu sevgilisinden yeni ayrılmış ergen kızlar gibi."

Güzelce temizlediğine emin olduktan sonra ıslak mendili bir köşeye bırakmış Jungkook'u belinden tutarak kucağından indirmişti yere yavaşça.

"Bir an önce bitsin şu tantana da evlenelim istiyorum. Beklemesek mi, hadi kaçırayım seni."

Sırıtıp az ilerideki boy aynasından kendine bakmış yakasını düzeltmişti. Önündeki Jungkook'a arkasını dönüp yere çöktüğünde küçük gözleri rugan ayakkabılarına kaydı bir anlık. O kadar parlaktı ki kendi yansımasını gördüğünü sanmıştı.

"Atla hadi sırtıma. Böyle giriş yapalım. Nasıl ama?"

Jungkook ilk duraksayıp etrafına bakmıştı.

"Ne yani sırtında mı giriş yapacağım?"

Düşünmüştü ve babasının onlara kızacağını biliyordu ve birçok şeyi inkar etmişti düğün için. Ama o öyle istiyordu ve öyle olmalıydı büyük gösterişli bir şeye gerek yoktu.

"Imm babam kızmasın."

Ellerini Yoongi'nin omuzuna koymuş dışarıya doğru görevliye bağırmıştı çıkış yalacaklarını söyleyerek. Ardından Yoongi'nin sırtına atlamış elleri ile sıkıca sarmıştı boynunu.

milk drop | vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin