twenty-seventh drop

334 32 130
                                    

Taehyung bu sabah içinde büyüdükçe büyüyen heyecanla uzun zamandır olmak istediği kişi için kendini hazırlarken insanların tepkisinden çok sevgilisi Jimin'in tepkisini merak ediyordu. Gerçi pek iç açıcı olmayacağını ilk zamanlar giydiği hoodilere kızmasından çıkarabilecek zekaya sahipti ama bir ihtimal hoşuna gider diye umuyordu.

Son dokunuşları yapıp ses çıkarmamaya özen göstererek odalarındaki boy aynasında kendini süzüp görüntüsünden memnun kalınca tatlı bir kıkırtı bırakmıştı. Sonra Jimin aklıma gelip kıkırtısını durdurup hazır bir şekilde kapının önünde kendisini bekleyen kardeşi Jungkook'la birlikte okulun yolunu tutmuştu herkesten önce.

İnsanların bakışları kesinlikle umrunda değildi. Rüzgarın okşadığı açık bacakları kendisinin hoşuna gidiyorsa diğerleri kimin umrundaydı? Okul bahçesine giriş yaptıklarında kısa siyah pileli eteğini tutup güç almak istedi o bakışlardan korunmak için.

Jungkook'un ona destek olmak istediği için giydiği pembe şorta bakıp gülümsedi ve kardeşinin koluna girerek direkt kantindeki her zamanki yerlerine yerleşti.

Jimin ise gözünü açamayarak yanında öten alarmı tek parmağı ile kapatmış elini göğüsüne götürürerek Tae'yi hissetmek istesede eli sarılı yumuşak yastığı hissettiğinde gözünü açmış ve etrafı taramıştı hemen yerdeki kıyafetlere bakılırsa Tae'nin onu uyandırmadan okula gittiğini anlamıştı.

Uf'laya puf'laya ayağa kalkmış hazırlanıp yandaki odaya gidip Yoongi'yi uyandırarak aşağıya Seokjin'in hazırladığı kahvaltıyı ağzına tıkarak merdivenleri izledi. Yoongi'nin merdivenden indiğini görünce Hoseok'un koluna hafifçe vurup evden çıkmış okula giriş yapmışlardı.

Kendileri Taehyung ve Jungkook'un bulmak için ilk her zaman okula girdiklerinde girdiği yere kantine gitmişlerdi. Giderken birkaç fısıldama ile bir şeylerin olduğunu anlamış ve biraz hızlanmıştı Jimin. Taehyung yine Hyunji ile kavga mı ediyor diye endişelenmişti o dakika. İçeri girdiğinde ise gözleri ile onlara bakınmışlar ve gördükleri gibi onlara ilerlerken ikisininde açık bacaklarını görmeyi beklemiyorlardı.

Jimin kafasını eğip doğru mu görüyor diye bakınmıştı bacaklara ardından gözlerini germiş elini masaya sabitleyerek Tae'nin suratına eğilmişti.

"Bu ne hal?"

Sinirli sesini yansıtmış elini Tae'nin açık bacağına hafifçe vurmuştu.

Jimin'in tepkisini doğal karşılayıp saçındaki tokayı düzelterek gözlerini Jimin'in bacağındaki eline indirmiş omuz silkmişti, Taehyung.

"Ne varmış ki halimde?"

Bacak bacak üstüne atarak Jimin'in bacağındaki elinin düşmesine neden olmuş ayriyeten eteğin biraz daha yukarı kaymasını sağlamıştı. Cidden bazen Jimin'in ne düşündüğünü anlamakta zorlanıyordu. Taehyung böyle mutluydu neden karışıyordu ki sanki?

Jungkook'a baktığında Yoongi hyungunun onu kolundan tutup okulun arkasına doğru sürüklediğini görmüş bu sefer gerilerek yutkunmuştu. Ancak belli etmeden boşalan yere elini yaslayıp bahçeyi izlemeye başladı, bahçedekilerinde onun açılmış ince bacaklarını izlediği gibi.

Jimin iki elini masaya yaslayıp Tae'nin kolları arasına girmesini sağlamış kulağına doğru eğilmişti.

"Hangi cesaretle bu eteği giydin sevgilim?"

Tek elini eteğe götürüp aşağı çekmiş üzerindeki ceketi çıkararak Tae'nin tek kolunu tutup ayağa kaldırıp beline bağladı kimsenin daha fazla bakmaması için ama bu işe yaramadığı apaçık belliydi. Elini Tae'nin ön eteğine götürüp aşağı çekmiş önden Taehyung arkadan Jimin ilerleyecek şekilde itmişti öne doğru bir sinirle Tae'yi.

milk drop | vminWhere stories live. Discover now