ninth drop

577 51 157
                                    

Kırmızı, sarı, yeşil, turuncu... Üzerinde dolaşan küçük noktaları dikkati dağılmış bir şekilde takip ediyordu, Taehyung. Az önce biten şarkının yerini daha hareketli bir tanesi devralırken dilini ağzının içinde dolaştırıp kalan ekşi tadı almaya çalıştı.

Hoseok'un okuldan bir arkadaşının partisiydi bu ve abilerinin yoğun ısrarları sonucunda kendilerini burada bulmuşlardı. Evet tüm kardeşleri buradaydı ama onları kaybetmişti.

En son biriyle konuşurken görmüştü, Jimin'i de. O araya denk geliyordu içmesi için kendini zorlayan bir kızın peşinden sürüklenmesi.

"Sevmedim!"

Kadehi önüne çıkan ilk kişinin eline tutuşturduğu gibi aldığı tuhaf bakışları önemsemeden kalabalığın arasına daldı. Jimin'i bulması gerekiyordu.

"Jimin!"

Kendi sesini duyamamak sinirlerini bozmuş kulaklarını kapatarak sesini biraz daha yükseltmişti, Taehyung. Ancak bu da bir sonuç vermemiş ellerini indirerek etrafı aramaya başlamıştı telaşla. Kaybolmuş olamazdı.

Az ilerideki köşede hâlâ bıraktığı gibi bulduğu Jimin'le gülümseyip yanına atılmıştı beklemeden. Hemen yanı başında durduğunda ceketinin ucunu tutup çekiştirdi sabırsızca. Dikkatini çekmeye çalışıyordu.

"Jimin-ah! Benimle ilgilen!"

Jimin oldukça gürültülü olan şarkıdan dolayı Taehyung'u duymasada ceketinin çekildiğini hissederek ona dönmüştü. Elindeki bardağı yanındaki masaya koyarak eli ile Tae'nin saçlarını karıştırmış eğilmişti kulağına doğru.

"Ne dedin? Duymadım. Şarkı fazla gürültülü."

Geriye çekilmiş dağıttığı saçları yeniden teker teker düzeltmeye başlamıştı her zaman yaptığı gibi.

Düzeltilen saçlarıyla memnun mırıltılar çıkaran Taehyung, Jimin'e iyice yaklaşarak kulağına uzandı sesini duymaması üzerine.

"Benimle.."

Nefesi yavaşça Jimin'in kulak memesine çarparken içinden geleni yapıp hassas yeri bir dil darbesiyle iyice ıslattığına emin oldu. Ayık kafayla olsa bu yaptığı onu bir hafta yatağından çıkarmazdı utancından.

"İlgilen dedim, Jimin-ah."

Hafifçe geri çekilerek kendisine afallamış bir şekilde bakan Jimin'in boynuna doladı kollarını. Yerinde duramıyor daha fazlasını istiyordu. İçindeki bastırılmış arzusuydu bunu yapan.

"Sen hiç etkilenmiyor musun?"

Merakla sorup başını yana düşürerek elini Jimin'in pantolonunun üzerindeki şişliğe atmıştı. Hareketsiz bir şekilde orada bekletiyordu elini bunun tehlikeli olmasını umursamadan. Eğlenceli geliyordu.

Jimin ise sertçe yutkunmuş alt taraflarındaki eli düşünmemeye çalışmıştı. Gözlerini ilerideki dans pistine sabitleyerek Tae'nin saçlarından indirmişti elini. Karşısındaki gerçekten Taehyung muydu diye düşünmeden edememişti. Eğer onun Taehyung'u olsaydı bundan oldukça utanırdı ve yüzünü bir yerlere saklardı.

Elini aşağıya götürüp Taehyung'un elini tutarak gözlerini onun gözlerine sabitledi. Eğer biraz daha o el orada dursaydı gerçekten kötü şeyler olabilirdi. Üstelik abileri şu an bu çevredeyken buna nasıl cesaret edebiliyordu?

"Taehyung, o elimizi oradan çekiyoruz. Saçma davranıyorsun şu anda."

Bileğini saran parmaklara kısa süreliğine giden gözleri Jimin'in gözlerine çıkarken bir kahkaha patlatmaktan kendi alıkoyamamıştı esmer olan. Karşısındaki surat onu oldukça eğlendiriyordu.

milk drop | vminWhere stories live. Discover now