forty-ninth drop

223 26 16
                                    

Bugün o final verilecek. İyi seyirler. 🌞

*

Eşini arabaya yaslayarak güzelliğini kesmeye başlamıştı, Jimin. İş yemeğine getirmekte hata mı yapıyorum diye geçiriyordu içinden. Çünkü o kadar güzel olmuştu ki şu an dışarı dahi çıkarmak istemiyordu. Parmaklarıyla onun rahat durmasını sağlayan gri parlak elbisesinin ucu tutmuş diğer eliyle alnındaki saçlarla oynamıştı.

"Bebeğim hep böyle güzel olmak zorunda mısın? Seni kimsenin görmesini istemiyorum. Geri mi dönsek?"

Gülümsemiş parlak dudaklara doğru eğilip birkaç öpücük kondurarak bebeğini hissetmek için iki elinide hafif şişmiş karna koydu. Minicik olmasına rağmen Tae'yle o kadar uyumlu olmuştu ki o minik göbek sırıtmıyordu bile.

"Geri dönelim ne demek? Tabii ki de bu yemeğe katılacağız. Yani beni yanında tutmak istemiyor olabilirsin orası ayrı ama.."

Her zamanki gibi her şeyi kendine göre yorumlayan Taehyung gözlerini kocasından kaçırmış karnındaki elleri tutarak indirmişti. Alnına düşen saçlarını hızlı bir baş hareketiyle geri savururken Jimin'i yavaşça omuzlarından itekleyerek yemeğin yeneceği restorantın girişine doğru fark etmesede hafif bir kırıtmayla yürüdü.

Alınganlığı bebekleriyle birlikte hat safhaya çıkmış en küçük bir şeye bile kırılır olmuştu. Evet o da bu halinden hoşnut değildi ancak yapacak pek de bir şey yoktu. En azından bebekleri doğana kadar. Kapıya yaklaştığını gördüğünde yanaklarına heyecandan basan ateşle bir kırmızılık yerlemiş tek başına girmek için yeterli özgüveni kendinde bulamamıştı.

Geri geri adımlarken pot kırmamak için yanağının içini dişlerken önüne hızlı bir dönüş yaparak kocasının hâlâ dikildiği arabanın önüne geri geldi ve uzanıp ellerini birbirine kenetledi. Bunu yaparken göz teması asla kurmuyor Jimin dışındaki her yerde gezdiriyordu gözlerini.

"Şimdi tek başıma giriş yapmam yakışık almaz. Ondan yani. Kimseye dedikodu malzemesi olmam."

Jimin Tae'nin hareketlerine gülmüş kahkaha atmamak için ellerini dudağına kapatmıştı. O kadar sevimli geliyordu ki bu halleri oturup ağlayabilirdi. Gülmesini durdurduğunda elini sıklaştırmış yanağına ve karnına öpücük kondurmuştu.

"Sizi istemez miyim ben. Şu işlerim olmasa yanımdan ayırmam. Nereye giderseniz bende oraya gelirim."

Girişe doğru ilerlediğinde kafasını biraz arkaya atarak Taehyung'un yürüyüşüne bakmış ona bakanları gözleri ile yemişti adeta.

"Ama ben galiba çok kıskanç bir babayım."

Dediklerinde ile Taehyung'u biraz kendine çekerek ellerini eskisine göre daha çok sıklaştırmıştı. İçeride birkaç arkadaşını gördüğünde gülümsemiş Tae'nin elini kendi elinden çekerek belini tutmuştu arkadaşlarına tanıtırken. Aslında şu an onuda tutup eve götürmek yataklarında hem bebeği hemde Taehyung ile ilgilenmek istiyordu ama bu pekte mümkün değildi şu an galiba. Eğer böyle bir şey yapsa Taehyung'dan uzun bir trip yerdi ve bunu istemiyordu. Hamileliğin olumsuz yanlarından biriydi bu da.

Taehyung kapı dışında olanları orada bırakmış kare gülümsemesiyle candan bir şekilde sanki Jimin'in arkadaşları onun arkadaşlarıymış gibi yaklaştı onlara.

"Tanıştığımıza memnun oldum."

Gözleriyle etrafı hızlıca taramış aradığı bedeni görmenin sevinciyle onun için sinsi dışarıdan birine göre sevimli bir kıkırtı bırakıp oraya doğru çekiştirmişti kocasını.

milk drop | vminWhere stories live. Discover now