twenty-first drop

344 33 170
                                    

Jimin gömleğinin düğmelerini ilikleyip elini tekrar yatağa atmıştı. Kravatını eline alacağını düşündü ama eline sadece yatak örtüsünün gelmesi ile kafasını yatağa çevirmiş orada göremeyince yere eğilip orada mı diye bakmıştı. Yerde de göremeyince koca bir oflama bırakıp dolabına ilerledi.

Dolabının birkaç yerine bakmıştı ama bulamayınca sinirlenmiş elinde olan t-shirtünü dolaba sertçe fırlatıp ses çıkmasını sağlamıştı.

"Bu lanet kravat nerede sikeceğim!"

Taehyung, lavabodan elindeki çıkardığı gecelikleriyle çıktığında Jimin'in bağırışı yüzünden kaşlarını çatıp ona ne olduğunu anlamak için uzun süre baktı. Kravatla ilgili bir şeyler duymuştu bu yüzden etrafı hızlıca gözleriyle tarayıp kravatının olup olmadığını kontrol etti.

Kafasından aceleyle geçirdiği Jimin'in kazağının eteklerini düzeltip gömleğinin yakalarına çeki düzen verdikten sonra dolabın kendisine ait olan tarafındaki askılıklarda asılı olan kendi kravatını alıp sakince sevgilisinin önünde durdu.

"Kızmasana bu kadar. Çabuk yaşlanacaksın. Ben takmıyorum sen tak."

Her zaman yaptığı gibi Jimin'in ayaklarının üzerine hafifçe basarak kravatını gömleğin yakalarının altından geçirmiş dikkatlice işine odaklanmıştı, Taehyung.

"Veli toplantısı ne zaman olsa çok gerginsin. Rahatla biraz, sevgilim. Olmaz mı?"

Kravatı bağlama işini bitirdiğinde son bir kez kontrolünü yapıp başını kaldırarak gülümsemişti.

"Bak hallettik işte."

Jimin, elini kravata götürmüş ve çatık kaşlarını indirip gülümsemişti. Tae'nin belinden tutup kendine çekerek burnunun burnuna değmesini sağladı. O çok güzeldi.

"Hmm teşekkür etmeliyim değil mi? Ben sana güzel bir teşekkür verebilirim."

Kafasını yana yatırarak dudaklarını Tae'nin dudaklarıyla birleştirdi. Ardından alt dudağını dudaklarının arasına alarak yavaşça ama sert bir şekilde emmiş ama bırakmamıştı. Kendini durdurup sadece dudaklarının üstündeki dudakları hissetmek istemişti. Gözlerini kapatıp anın tadını çıkardı.

Taehyung'da uzun kirpiklerini indirmiş dolgun dudaklarının baskısını aklına kazımak istemişti. İmkanı olsa hiç ayrılmak istemezdi o dudaklardan ama şimdi toplantı diye bir şey vardı.

İsteksizce ellerini Jimin'in göğsüne yerleştirmiş hafifçe ittirerek odada dudaklarının ayrılmasından doğan bir şapırtı sesi yankılanmıştı.

"T-toplantı. Geç kalacağız.."

Gözlerini kaçırıp odadaki boy aynasının önüne telaşla attı bedenini. Dağınık saçlarını şekil vermeye çalışsada başaramamış uflayarak öylece bırakmıştı onları. Arkasını kontrol ettiğinde gözlerini büyüttü. Kalçası gözüne büyük gelmişti, kesinlikle bu pantolonun bir büyüğünü giymeliydi. Oysa bu da o kadar dar değildi. Kendisini izlerken dalıp gitmişti farkında bile değildi, Taehyung.

Jimin, Tae'ye gülümsemiş ve aynanın karşısında kendi kalçasını izleyen sevgilisine bakmıştı. Ardından gözleri kalçasına gitti yavaşça. Belirgin olması kendisinin uyuşmasına neden olmuştu bir nevi. Sertçe yutkunup sırıtmış aynaya dalan Taehyung'un belini iki eli ile kavrayarak kendi bedenine yaslamıştı.

"Mmm güzelmiş"

Kulağına doğru eğilip fısıldadığında kendini ona bastırmış kulağının arkasını öpüp yalamıştı. Köşeye sıkıştırmayı seviyordu sevgilisini.

milk drop | vminWhere stories live. Discover now