nineteenth drop

325 36 85
                                    

"Size inanamıyorum. Sana inanamıyorum, Kim Taehyung."

Namjoon sakin kalmaya çalışarak ellerini saçlarına geçirip masadaki çocuklarda sinirli bakışlarını gezdirdi. Müdür tarafından okula çağrılmış kavgadan haberdar edilmişti gün içinde. Kavganın sebebiyse sır gibi saklanıyordu.

"Bana neden bu kavganın olduğunu anlatmak zorundasınız. Bilmeliyim size hak vermek için. Gerçi şiddete hiçbir şekilde hak verilemez."

Taehyung oturduğu sandalyede bayık bakışlarını birbirine kenetleyip masanın üzerine bıraktığı ellerine dikmiş tek kelime etmeden öylece bekliyordu kirli üzeriyle. Namjoon ceza olarak gece yatana kadar onlarla kalacağını söylemişti.

"Bir cevap bekliyorum, Taehyung! Uzaklaştırma aldın farkında mısın?!"

Sesi yavaşça yükselmeye başlayan Namjoon'la gözlerini kaçırıp mutfak kapısında olanlara anlam veremeyen Hoseok Jimin ikilisine bakıp tekrar önüne dönmüştü, Taehyung. Bu kavganın Jimin yüzünden olduğunu anlatmayacaktı.

"Bana laf attı sonra onu dövdüm. Bu kadar."

Yaralı elini diğerinin altına saklayıp gergin olduğunu belli etmemek için camdan dışarıyı izlemeye başladı. Jungkook ise eli saçlarında kafası öne eğik bir şekilde akan yaşlarını elinin tersi ile siliyordu.

"Ben abime zarar verdikleri için karıştım. Özür dilerim."

Masanın üstüne bıraktığı en sevdiği bandajına bakıp eline aldı ve onlarla oynamaya başladı. Seokjin ise Namjoon'un kolunu tutmuştu sakinleştirmek adına.

"Sakin ol biraz, Namjoon."

Bakışlarını iki oğlunda da gezdirip saçını hala tutan Jungkook'u incelemiş ardından Tae'ye bakarak incelemişti ikisininde felaket bir şekilde saçlarının çekildiğinden emindi ama neden en ağır cezayı Tae'nin aldığını anlamamıştı.

"Benim suçumdu. Üzgünüm. Ben aslında-"

Taehyung kendini açıklamaya çalıştığı an Yoongi öne atılıp söze girmişti. Bu işi nasıl halledeceğini biliyor gibiydi.

"Taehyung sevgilisi için kavga çıkardı."

Oturduğu sandalyede kanının adeta çekildiğini hissediyordu tüm bedeninden Taehyung. Yoongi'nin ağzından çıkan kelimeler ellerini durdurulamaz bir şekilde titremesine sebep olurken gözlerini sıkıca yumdu. Nasıl diye geçirdi içinden. Nasıl öğrendi? Çok korkuyordu. Verecekleri tepkiden ölesiye korkuyordu işte.

Saldalyesinde küçülüp sıradaki sözü temposu bozulan kalbinin gümbürtüleri arasında duymaya çalıştı.

"Kızlar ileri geri konuşuyordu o da ona dayanamadı."

Jimin adeta olduğu yerde çakılı kalmış gözlerini şokla irileştirmişti. Onun için kavga etmişti ve abisi sevgili olduklarını biliyor muydu yani? Abisine bakmıştı korku ile. Birazdan babalarının öğreneceğini düşündüğü için ellerini pantolonuna sürmüş soğuk terler akıtmıştı. O arada Hoseok merakına yenik düşüp abisine sormadan edemedi bu kişinin kim olduğunu.

"Kim o sevgilisi? Kim için kavga etti?"

Seokjin'de Yoongi'ye dönüp kafası ile söylemesi için onay vermişti. Jungkook ise yandan Tae'ye bakıp bazı şeyleri düşünmüştü gerçek olabilir mi diye.

Taehyung üzerindeki bakışları hissedebiliyordu, bunun içindi ya gerginliği. Bunun izahı nasıl yapılırdı? Yoongi'ye bakıp aklından geçenleri okumaya çalıştı ama başarısız oldu. Mimiksiz bir yüzde ne arayıp ne bulunabilirdi?

"Geçen bahsetmeyi unuttum. Güzel bir kız. Adını tam hatırlayamıyorum ama birbirlerini çok seviyorlar. Bence daha fazla üzerine gitme baba. Sadece onu korumak için yaptı."

Taehyung'un nefesi yaşadığı şokla kesilirken eğer burada durmaya devam ederse bir şeyler ağzından kaçırmaktan korktuğu için sandalyesini çekip koşarak odasına kapandı. Kapıyı kapattığı an gözyaşı ve hissedemediği o acılar birer birer yüklenmişti üzerine.

Bu Jimin'le sevgili olmasının öğrenilmesinden daha kötü bir şeydi. Yoongi hyungu neden yalan söylemişti?

***

Ne saçma bir bölüm dnkwjdjwkdek geçiş bölümü olarak sayalım lütfen. İyi geceler herkese 👉💜👈

#nua

milk drop | vminWhere stories live. Discover now