forty-sixth drop

266 32 44
                                    

💁🏻‍♀️✨ not not : sinir oldunuz galiba şakaya ;-; neyse alın işte bölüm burada sadece yorum okumak istemiştik.🏃🏻‍♀️🏃🏻‍♀️

*

"Kimsin bilmiyorum ama Taehyung'un yakını olduğunu- Kahretsin, buraya gelebilir misin?"

Jennie az ilerisinde eşi Jisoo'ya sarılarak şok geçirdiği atan renginden ve ses çıkarmadan aralıksız ağlamasından belli olan Taehyung'a baktı titrek bir nefes alarak. Delirecek gibi hissediyordu. Gördüğü koyu kırmızı sıvı aklında dönüp dururken öğürmemek için dudaklarını birbirine sımsıkı bastırdı.

"Sana ihtiyacı var. Jimin'e haber veremedik tepkisini bilemediğimiz için."

Burnunu çekip gözlerini tavana dikti hızla. Hayır, şimdi ağlamak gibi bir hata yapmayacaktı. Gözlerinden kayıp giden yaşları engelleyemezken sertçe ısırdı dudağını. Telefondaki kişiyi tanımasada Taehyung'un yakını olduğunu tahmin ettiğinden korkutmak istememişti.

Midesinde ne var ne yoksa kusmak ve bağırarak ağlamak isteyen yanını zar zor kontrol ediyordu. Küçücüktü, minicikti bir kere. Kırmızının bu tonu asla güzel değildi üzerinde.

"Taehyung, Taehyung iyi değil. Ambulans yolda ama kıpırdayamıyor bile."

Okulda öğle arasında merdiven boşluğuna en üst kattan dengesini kaybedip düşen çocuk tüm okulu ayağa kaldırmış bir kaos ortamı yaratmıştı. İşin en kötü kısmıysa Taehyung'un zemin katta nöbetçi oluşuydu.

Dizleri tutmamış yere çökmüş bir şekilde bedenini kendini ağlamamak için sıkan Jisoo'ya yaslamış öylece uzaktaki kanlı bölgeye bakıyordu. Onun için çok endişeliydiler. Özellikle de bebek için.

Jungkook elindeki kamerayı boynuna geçirmiş olduğu yerde kalakalmıştı. Büyük bir fotoğraf çekimindeydi ve telefonu bile zar zor açabilmişti.

"N'oluyor? Başına bir şey mi geldi?"

Olduğu yerde dönüp çekimlerden biraz uzaklaşmıştı. Abisine bir şey olma duygusu onu korkutmuştu. Üstelik karnında yeğeni varken bu daha da korkutuyoru onu.

"Abim iyi mi? S-siktir hemen geliyorum oraya. Abim konuşabilir mi?"

Hocası olan kişinin yanında konuştuğu için bir nevi onu anlamış çıkmasına bir şey dememişti. Hızlıca çekim mekanından koşarak çıkmış taksi çağırmıştı kendine.

"İyi değil.. Okul karışık. Birazdan polis gelecek. Şu an konuşabilecek gibi değil. Polisler büyük bir ihtimal-"

Nefesinin yetmediğini hissedip dizlerini hafif kırarak hızlı hızlı nefesler alıp verdi, Jennie. İlk defa böyle bir şeyle karşılaştığı için verdiği tepkiler oldukça normaldi. Yine de soğukkanlı kalmaya çalışıyordu karısı ve arkadaşını daha kötü etkilememek için. Konuşmaya devam edebileceğini hissettiğinde yakınındaki duvara bedenini yaslayıp ayakta durmaya çalıştı güç alarak.

"Birazdan burada olurlar ve Taehyung'u götürecekler. Tanrım, çok ürkmüş.."

Gözü hâlâ tir tir titreyerek ağlayan bedene kaydığında içinin acıdığını hissetti. Taehyung'un bayılmamak için kendini tuttuğunu açık seçik görüyordu, Jennie. Jisoo'ya Taehyung'u dışarı çıkarması için işaret vermiş elindeki Taehyung'un telefonuyla yanlarına giderek o da destek olmuştu Taehyung'un koluna girerek. Bir yaprak gibi savruluyordu bedeni. Bu şekilde ayakta tutmakta çok güçtü.

"Acele et lütfen. Bebek için endişe ediyoruz."

Jungkook bindiği taksiye okulun yolunu söylemiş boynunda unuttuğu kameranın askısını sıkmıştı ona bir şey olma düşüncesi ile.

milk drop | vminWhere stories live. Discover now