eleventh drop

499 43 101
                                    

Sınıfta kendini bitkin hissettiğinden ilk kez başını masaya koyuyor dalgın bir şekilde camdan dışarıdaki ağaca konan kuşları izliyordu, Taehyung. Kendisi kuşları çok severdi ancak şu ana kadar hiçbir kuşu olmamıştı.

Kafeste tutma fikri onu boğuyordu. Kuş dediğin böyle özgür olmalıydı işte ona göre. Hafifçe gülümseyip uçuşmaya devam eden kuşları izlemeye devam ederken hoca sınıfa girmişti.

Başını kaldırmak istiyordu ama kendini fazla halsiz hissettiğinden ders başlayana kadar biraz daha bu şekilde durmaya karar verdi.

"Çocuklar yeni sınıf arkadaşınızla tanışın- Taemin istediğin yere geçebilirsin."

Duydukları bunlardan ibaretti. Demek sınıfa yeni biri gelmişti. Merak ediyor muydu? Evet. Ama bakacak mıydı? Hayır.

"Benim kişisel sorunum var da hocam acaba şu cam kenarındaki, grili çocuğun yanındaki sıraya oturabilir miyim?"

Grili derken kendine seslenildiğini anlamamıştı ve başı hala sıradaydı, Taehyung'un. Yakınlarından gelen adım sesleri dibinde durunca ve yanındaki sıra önceki sahibi tarafından boşaltılıp yerine yeni çocuk oturduğunda kapattığı gözünü yavaşça açtı.

Taehyung gibi başını masaya yaslayan çocuk gülerek ona bakıyordu gözünü kaçırmadan. Bu o değişik çocuktu, sürekli karşısına çıkan.

Jimin, sınıfa gelen yeni çocukla başını Tae'den çekip oraya bakmıştı. Yeni çocuğu görmesi ile gerilmiş ve dişlerini sıkmıştı öfkeyle. Bu çocuğun bu sınıfta olmaması lazım diye geçirdi içinden.

Taemin biraz ilerleyip Taehyung'un yanındaki yerini aldığında içindeki öfke büyümüştü. Taemin'le Taehyung'u izliyordu dikkatlice. Yanlış bir haraketi ile onu oracıkta döveceğini biliyordu ve bunu aklından çıkarmıyordu, Jimin.

Sinirli hallerini yan sıradaki arkadaşı fark ettiğinde bir şey olmadığını söyleyip tekrar onlara dönmüştü. Taehyung onun sevgilisiydi ve Tae'nin onu bırakmayacağını biliyordu ama bu sinirlerini geçirmesini sağlayamıyor ellerini sıkıyordu durmadan. Derse hiçbir şekilde odaklanamayıp zil çalana kadar onları izlemişti gözünü kırpmadan.

"Hey, çiçekoğlan yine karşılaştık ha? Bu kaderin bir cilesi olmalı!"

Zilin çalmasıyla sırasının önünde dikilmeye başlayan adının Taemin olduğunu öğrendiği çocuğa kafasını kollarına gömerek karşılık vermişti, Taehyung. Hiç onunla muhattap olup Jimin'le aralarını kötü yapmaya niyeti yoktu.

"Çiçek kapandı galiba? Tık tık orada kimse var mı?"

Saçlarının karıştırılmasıyla nefesini seslice vermiş tek kolunu onu iteklemek için kullanmıştı. Bu hareketi istediği gibi sonuç vermemiş Taemin'in eli hıznır bir şekilde avını gözüne kestiren bir kaplan gibi elini kapana kıstırmıştı.

Taemin, kafasını hatta bedenini sarsarak elini kendine doğru çektiğinde midesinin ağzına geldiğini hissetmişti Taehyung ama bunu belli etmeden elini artık sinir olduğu bu çocuktan kurtardı ve kafasını kısa süreliğine bir şeyler düşünmek için eğdi.

Bu seferde Taemin'in işaret parmağının sırtı tarafından nazikçe kaldırılmıştı çenesi. Göz gözelerdi ve Taemin boylarını eşitlemek için eğilmişti.

"Beni görmezden gelmen kırıyor ama çiçeğim."

Jimin, çocuğun yaptıkları ile daha sinirli hale gelmişti. Onun en sevdiği yer olan saçlarına dokunması ayrı bir sinirini bozmuştu zaten.

Gözlerini Taemin'den çekip tekrar Taehyung'a çevirdi. Yanından ayrılması için bakmasını söyleyecekken ona bakmadığını fark etmesine rağmen yinede kafasını kıpırdatmayıp gözlerini onlardan ayırmadı. Çocuğun hareketleri cidden sinirini bozuyordu.

Parmağı ile Tae'nin çenesini yukarı kaldırdığında ise sinirle masaya vurup yüksek bir sesin çıkardı ve tüm sınıfın ona dönmesini sağladı.

Arka sıralardan gelen gürültünün kaynağını aşağı yukarı tahmin edebiliyordu bu çocukla olan pozisyonlarından sonra, Taehyung.

Çenesini geri çekip Taemin'in elinin boşluğa düşmesini sağladıktan sonra Jimin'in kavga çıkarıcak olması korkusuyla titreyen göz bebeklerini ona çevirmişti.

"Şimdi defolup gitmezsen fena dayak yiyeceksin."

Ellerini dizlerine koyup kahkaha atmaya başlayan çocukla dehşete kapılmış öylece sırasında geri kayarak bu manyağın ne yaptığını anlamlandırmaya çalışmıştı. Tuhaf ve yılışıktı.

"O bakışların! Yerim-"

Siyah saçları birden doğrulmasıyla savrulmuş çirkin yüzü açığa çıkmıştı. Tabii Taehyung'a göre. Aslında çocuğun gideri vardı yani biliyordu. Yanağından makas aldıktan sonra söyledikleriyle put gibi sırasında kalakalmıştı.

"Anneni ne çabuk unutmuşsun."

Jimin aralarında geçen diyaloğu duyamıyordu ve artık sabredecek gücü de kalmış değildi. Ayağa kalkıp hızlıca yanlarına gitti bu yüzden.

Çocuğu omzundan biraz geriye itti uzaklaşması için, ardından Tae'nin çantasını eline alıp onu diğer eli ile ayağa kaldırdı. Dişlerini sıkarak konuşmuştu, Taemin'e karşı.

"Uzaklaş şuradan."

Taehyung'u çekerek kendi tek başına oturduğu sırasına çantasını bırakıp oturttu ve Taemin'e tekrar dönüp göz dağı vermeye çalıştı.

"Jimin ne yapıyorsun?"

Jimin'in sırasına oturmasıyla iyice şok geçirmişti, Taehyung. Burası çok arkaydı hocayı nasıl görecekti acaba hiç düşünmüş müydü?

Düşmek üzere olan çantasını son anda tutup kucağına koyduktan sonra emanet gibi sıkıca ona sarılmıştı. Kaybedecekti sanki.

"Ben niye sıramdan oldum şimdi?"

Çattığı kaşlarıyla Jimin'e aşağıdan bir bakış atıp dağılan saçlarına çeki düzen verme işine girişti hemen. Yoksa fena olay çıkaracakmış gibi hissediyordu.

Jimin bir kolunu sandalyesinin başına diğerini de masanın üstüne koyarak Taehyung'un üzerine doğru eğildi. İki kolunun arasına girmiş gibi görünüyordu, Tae. Yüzüne biraz daha yaklaşıp gözlerini dudaklarından onun iri gözlerine çıkararak konuştu.

"O çocukla yan yana olmanı istemiyorum. Sonuçta sevgilinim değil mi?"

Fısıldayarak konuşmuştu sınıfın duymaması için. Henüz kimsenin aralarındaki şeyi öğrenmesine hazır olmadıklarını biliyordu.

"Tamam."

Başka bir şey demeden kendi sırasında ne yapıyorsa onu yaptı, Taehyung. Uyumak. Bugün üzerindeki yorgunluğu bir türlü atamayacak gibi duruyordu.

Jimin'in çok yakınında olmasını dert etmeyip koluna kafasını koymuş gözlerini yumarak uyku mooduna girmişti. Düşüncelerine ara vermesi gerekiyordu ve bunu ancak uyuyarak yapabilirdi.

***

Diğer bölüm yaramazlık var ayık olun mslwmkskw ;)

milk drop | vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin