twenty-third drop

318 27 77
                                    

Jimin yatağında biraz geriye çekilerek Tae'nin ellerini belinden tutmuş ve tekrar tekrar geriye itmişti onu.

"Sevgilim beni dinle lütfen."

Sesi hırıltılı ve boğuk çıkmıştı. Akşam Tae'yi rahatlatmak için az dışarı çıkarsada ince giyinmesi yüzünden hastalığı kapmıştı. Elindeki peçeteyi burnundan akan sümüklere silip hapşurdu peçeteyi ağzına kapatarak.

"Bak sende hasta olucaksın olmaz ama."

Titriyordu. Tae'nin sıcaklığı ona iyi gelsede onun hasta olma düşüncesi korkutuyordu. Üstelik babaları evde yokken daha korkutucuydu.

"Ama ama-"

Jimin'i zaten böyle görmek kalbini fazlasıyla eziyordu, Taehyung'un. Bir de yanından kovması iyice sinirlerini altüst etmiş ayağını yere vurarak tekrar sevgilisinin göğsündeki yerini almıştı.

"Beni itme ama. Uyu hadi, Jimin. Dinlenmelisin yoksa nasıl iyileşeceksin değil mi?"

Üzerindeki battaniyeyi alıp ayak ucuna kadar çekmiş sadece kendisiyle ısınmasına izin vermişti.

"Ateşin var üzerini örtme olur mu?"

Jimin yüzünü yastığa biraz daha bastırıp titremesini dindirmek istesede yapamamıştı. Ellerini omuzlarına koydu, Taehyung'un.

"Güzelim bak hasta olacaksın. Hem sen battaniyeyi ver ben onla ısınırım değil mi?"

Vücudu bitkin düşmesiyle adeta uyuşmuştu. Kendini kaldırıp Tae'yi uzaklaştırmak istesede yapamazdı bunu.

"Lütfen, Tae. Bak zaten yorgunum." Bayık bakışlarını Tae'nin saçlarına indirdi usulca. Bu inatçılığı yoruyordu onu.

"Eğer daha fazla gitmem için veya battaniyeyi vermem için ısrar edersen-"

Başını Jimin'le göz göze gelebilmek için göğsünde biraz yukarı kaydırmış gözlerini kısmıştı, Taehyung.

"Öperim seni şap diye."

Hıhlayıp kafasını geri gömmüştü sıcak göğüse. Jimin'in hasta olması Taehyung'un çökmesine neden olmuştu bir bakıma psikolojikmen. Onu böyle görmek istemiyordu bu yüzden çabuk iyileşmeliydi. Yanağını altındaki göğüse sürtüp kollarını biraz daha sardı sevgilisinin bedenine. Bırakmayı aklından bile geçirmediğini anlamalıydı.

Sevgilisinin Kendisiyle daha çok inatlaşacağını bildiği için ısrar etmemişti. Elini Tae'nin saçlarına götürmüş usulca sevmişti titrerken. Diğer elini hapşurması için ağzına götürmüştü ama anlık gelen mide bulantısı ile Tae'yi tutup yatağın yanına koyarak yerinden fırlamış lavaboya koşmuştu.

Klozetin içine midesindekileri boşaltmış biraz daha kusacağını bildiği için yere oturmuş klozetin yanına kolunu yaslayıp kafasını koluna koydu ve sıkıca kapattı gözlerini.

Farkına varamadan Jimin'in adı Taehyung'un ağzından seslice dökülmüş korkudan tutmayan dizlerine inat koşarak onun peşinden gitmek istemişti. Fakat sonra bunun onu rahatsız edebileceğini düşündü ve lavabonun kapısının önüne çöktü. Onu rahatlatması şart mıydı o soğukta? Şimdi öncekinden daha fazla korku ve endişeyi bir arada yaşamak zorunda kalmıştı.

Hıçkırıklarını önleyemezken kusma seslerinin dinmesiyle emekleyerek lavaboya girmiş yerde oturan sevgilisine arkadan sarılarak başını sırtına koymuş gözyaşlarını akıtmayı sürdürmüştü.

Konu sevgilisi olunca sular seller gibi akıyordu işte yaşları. İyi misin bile diyemiyordu çünkü sesinin böyle zamanlarda uzaklara, çok uzaklara gidesi geliyor dönüşü ise geç oluyordu. Sarılışıyla her şeyi anlatmak istedi.

Jimin'i gerçekten pataklamalıydı güzelce. Taehyung, Jimin'in onun yüzünden hasta olduğu gerçeği yüzünden de en çok kendisini cezalandırmayı istiyordu.

Jimin kafasını kolundan kaldırıp arkasında hissettiği ıslaklıkla şaşırmıştı. Elini Tae'nin ellerinin üstüne koyup kendisine dönmesi için hafif çekmişti. Nefesleri düzensizdi ateşi yüzünden gözlerini zor açıyordu. Tae'yi kendine çevirdiğinde elinin tersi ile yanaklarını silmişti.

"Niye ağlıyorsun? Ağlama artık, ağlama. İstemiyorum Tae bir şey olmadı."

Alnını alnına yaslamıştı ama hemen geri çekildi sıcaklıktan rahatsız olacağını düşündüğü için. Ellerini ellerine kenetleyip hafif sıkmıştı.

"Her ağladığında kalbim acıyor ve ben bunu istemiyorum sevgilim sadece gülümse."

Tae'nin kulağına doğru eğilmiş çenesini omzuna koymuştu bitkin bir şekilde.

"Ama sadece bana göster o güzel gülüşünü."

Taehyung aklından geçen şeyi nasıl gerçekleştireceğini düşünüyordu o sırada. Jimin'in ateşi vardı ve bunun için onu soğuk suya tutması lazımdı. İstemeyeceğini bildiğinden yavaşça ayağa kalkmış Jimin'i bir şeyler çakmasını beklemeden küvetin içine iteklemişti. Küvetin içine düşen bedene bakıp yaşlardan dolayı parıl parıl parlayan gözlerini kısarak gülümsedi. Aslında birazdan yapacağı şey için özür diliyordu bi nevi.

"Seni ıslatacağım, sevgilim."

Kendi üzerindekileri umursamayıp küvette Jimin'in kucağındaki yerine kurulmuş tepelerindeki fıskiyeye kısa bir bakış atmıştı.

"Hazırsan başlıyorum. Ateşini söndürelim hmm."

Soğuk suyu açtığında kendiside dahil iliklerine kadar ıslanmaya başlamışlardı bile. Jimin'i kaçmasın diye kollarından sıkıcı tutarken gözlerini yumdu.

Jimin soğuk suya girdiğinde daha çok titremeye başlamıştı Tae sarılsada geçirememişti titremesini. Onun titrediğini görünce kendisine daha sıkı çekip eli ile sırtını ovdu.

"Üşüyorsun neden benimle girdin ki?"

Kafasını omzuna koyup boynuna bir öpücük bırakıp üflemişti.

"Çok aptalsın ben hastayım neden yanıma yanaşıyorsun?"

Geri çekilip Tae'nin önüne düşen saçlarını geriye atıp yüzünü sanki ezberlemek ister gibi baktı uzun uzun.

"Çünkü sevgililer böyle yapar."

Peşini bırakmayan ürpertiyi kışkışlamış kare gülümsemesini donuyor olsa bile Jimin'e göstermişti, Taehyung. Kendi başına soğuk suyun altında kalıp sadece o üşüsün istememişti. Aynı şeyleri belki Taehyung'da yaşarsa destek alır diye düşünmüştü, Taehyung. Yeterince ıslandıklarında suyu kapatıp sırıksıklam bir şekilde küvetten çıktı ve koşarak Jimin'in bornozunu getirdi.

"Çıkabilirsin, Jimin. Hadi giy şunu."

Onun iyi olduğuna karar verdiğinde kendisine bakabilirdi. Ama öncelik her zaman sevgilisinde, Jimin'deydi. Gözlerini kaçırıp bornozu köşeye bıraktıktan sonra soyunması için dışarı çıktı. Oysa bu oğlan çok kısa bir süre önce Taehyung'a sahip olmuştu.

"Acele et. Ben sana bir şeyler hazırlıyor olacağım."

Yanağına dolgun bir öpücük kondurup kendi üzerini değiştirmek için odalarına geçmişti.

milk drop | vminWhere stories live. Discover now