Köpek, Ali'nin komutuyla olduğu yere oturduğunda fark etmeden sıktığım yumruklarımı gevşettim. Vücudum kasılmıştı resmen. Ali hızlı adımlarla yanıma geldi. ''Köpekler hakkında yeterince bilgin olmadığı için bu kadar korkuyorsun..'' dediğinde göz devirdim.

''Ciddiyim.. Sana doğru gelen ya da havlayan her köpeğin seni ısıracağını sandığına eminim..''

''Sanmıyorum öyle zaten.. Gel bir kıt alayım senden bakışı atıyor hepsi bana..'' diye kendimi savunduğumda kahkaha atmıştı.

Eğlen güzelim gününü gün et..

SALAK ÇOCUK!

''Bak Pars zaten senin kokunu biliyor artık. Aranızda bir bağ var korktuğunu çok belli edip üzme oğlumu..''

''Ya nereden anlayacak be? Tamam koku alıyor filan da korktuğumu anlayıp trip atmaz herhalde..''

Ali yanıma sokulup elini belime yerleştirdi. Hem beni yavaş yavaş köpeğe ilerletiyor hem de yumuşak bir ses tonuyla bilgi veriyordu.

''Bak sibirya kurtları sakin ruhludur. Vahşet filan bekleme yani oğlumdan. İyi eğitimli o..''

Birkaç adım yaklaştık. Temas sevmiyordum ama Ali'nin belimdeki eli beni rahatsız etmemişti. "Gerginlikten gerginlikten" diye geçirdim içimden..

''Hırkana sarılarak uyudu seni kokundan tanıyacak. Oynamak eğlenmek isteyebilir sakın korkup çığlık atma o da havlayıp mahallenizi ayağa kaldırmasın..''

''İlk randevudan oynayamam onunla ben..'' diye olduğum yere sabitlendiğimde Ali gülümseyerek devam etti.

''Tamam sadece tüylerini seveceksin.. Ve seni yemeyeceğine emin olacaksın tamam mı?''

Bismillahirrahmanirrahim..

İyice yaklaşmıştık.

''Önce ben sonra sen anlaştık mı?'' dedi.

Endişeli gözlerim Ali'nin kahverengi gözlerini bulduğunda, kontrolüm dışında elim de koluyla buluşmuştu.

Ahanda gelmiştik.

Asansörde kalan çocuk gibi babaaaaaağ diye ağlayabilir miyim şuan?

Ali dizlerinin üzerinde çökerken kolundaki elimi avcunun içine almış benim de yanına çökmemi sağlamıştı.

Ulan Ali'deki elimin gerginliği mi, Pars'la aynı hizada ve dip dibe oluşumuzun gerginliği mi kalbimi yerinden çıkaracaktı? Ne oluyor ulan! Gerilmekten çatır çatır çatlayacaktım. Altıma da sıçabilirdim yani şuan..

''Şimdi sakin ol..'' diyerek elimi Pars'ın üzerine götürmüştü kendi eli de benim elimin üzerindeyken. Elim pamuktan bile yumuşak tüylerle buluştuğunda tuttuğum nefesimi salmış iyice sakinleşmiştim. Güzel köpekçik hareket etmediği sürece tüylerini okşayabilirdim yani. Başarmıştım..

Ellerimiz Pars'ın tüylerinin arasında gezinirken başarmanın verdiği gururla yüzümü Ali'ye çevirdim. Beni izliyordu..

''Seni yemiyor fark ettin mi?'' diye dalga geçtiğinde göz devirerek güldüm. O sırada Pars sevilmenin verdiği hazla aniden kıpırdanınca ufak bir çığlıkla beraber dengemi kaybederek Ali'ye doğru devrildim.

Aman ne güzel!

Elimle toparlanmak için yerden destek aldığımda Ali hızlı davranıp ayağa kalkmış hemen kollarımdan yakalamıştı.

''Parmağına dikkat et..'' dediğinde hatırlamıştım. Ulan benim incinmiş bir parmağım vardı değil mi? Evet.

''İyiyim artık ya geçti..''

Son Oyun Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin