Keşke Olsaydı

Galing kay bidesvu_

206K 12.9K 9.8K

Sadece keşke olsaydı dediklerimiz... YavBah #1 Higit pa

☘ 51'den devam 1 ☘
☘ 51'den devam 2 ☘
☘ 51'den devam 3 ☘
☘ 51'den devam 4 ☘
☘ 51'den devam 5 ☘
ꕥ 51'den devam ꕥ
ღ 51'den devam 1 ღ
ღ 51'den devam 2 ღ
ღ 51'den devam 3 ღ
Yazarınızı Tanıyın
Bölüm 17
Bölüm 17 / 2
⌘ 51'den devam 1 ⌘
⌘ 51'den devam 2 ⌘
⌘ 51'den devam 3 ⌘
⌘ 51'den devam 4 ⌘
❅ 12'den devam 1 ❅
❅ 12'den devam 2 ❅
❅ 12'den devam 3 ❅
✮ 45'ten devam 1 ✮
✮ 45'ten devam 2 ✮
◈ 49'dan devam 2 ◈
◈ 49'dan devam 3 ◈
✢ 43'ten devam 1 ✢
✢ 43'ten devam 2 ✢
✢ 43'ten devam 3 ✢
✢ 43'ten devam 4 ✢
✢ 43'ten devam 5 ✢
✢ 43'ten devam 6 ✢
✠ 39'dan devam 1 ✠
✠ 39'dan devam 2 ✠
✠ 39'dan devam 3 ✠
✠ 39'dan devam 4 ✠
✠ 39'dan devam 5 ✠
❀ 25'ten devam 1 ❀
❀ 25'ten devam 2 ❀
❀ 25'ten devam 3 ❀
❀ 25'ten devam 4 ❀
Sadece bir şey...
✧ 66'dan devam 1 ✧
✧ 66'dan devam 2 ✧
✧ 66'dan devam 3 ✧
✧ 66'dan devam 4 ✧
〄 51'den devam 1 〄
〄 51'den devam 2 〄
〄 51'den devam 3 〄
〄 51'den devam 4 〄
〄 51'den devam 5 〄
❁ 41'den devam 1 ❁
❁ 41'den devam 2 ❁
❁ 41'den devam 3 ❁
❁ 41'den devam 4 ❁
❁ 41'den devam 5 ❁
ÖNEMLİ
❁ 41'den devam 6 ❁
❁ 41'den devam 7 ❁
❈ 23'ten devam 1 ❈
❈ 23'ten devam 2 ❈
❈ 23'ten devam 3 ❈
❈ 23'ten devam 4 ❈
❈ 23'ten devam 5 ❈
❈ 23'ten devam 6 ❈
❈ 23'ten devam 7 ❈
❈ 23'ten devam 8 ❈
❈ 23'ten devam 9 ❈
❈ 23'ten devam 10 ❈
❈ 23'ten devam 11 ❈
❈ 23'ten devam 12 ❈
❈ 23'ten devam 13 ❈
❈ 23'ten devam 14 ❈
❈ 23'ten devam 15 ❈
❈ 23'ten devam 16 ❈
❧ 51'den devam 1 ❧
❧ 51'den devam 2 ❧
❧ 51'den devam 3 ❧
❧ 51'den devam 4 ❧
♧ Özel Bölüm ♧
§ Mini-Özel Seri 1 §
§ Mini-Özel Seri 2 §
§ Mini-Özel Seri 3 §
§ Mini-Özel Seri 4 §
§ Mini-Özel Seri 5 §
§Mini-Özel Seri 6§
§Mini-Özel Seri 7§
DUYURU (10.12.2023)
KO-1
KO-2
KO-3
KO-4
KO-5
KO-6
KO-7
KO-8
KO-9
KO-10
KO-11
KO-12
KO-13
KO-14

◈ 49'dan devam 1 ◈

3K 139 91
Galing kay bidesvu_

Sizden bol bol yorum istiyorum.

Açıkçası ben yazarken çok duygulandım. Birde arkada bu müzik çalarken yazınca...

Müziği başından sonuna kadar başa sarıp sarıp açın. Daha güzel olacaktır.

 ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯

Bahar zoraki yutkunarak acıdan kısılan sesiyle "Ben mutlu sonları hiç sevmem" dedi

Yavuz hızlı hızlı nefes alıp verirken zoraki bir tebessümle "Sana yalan söylemek hiç yakışmadı Bahar Karasu. Seninle film izlerken mutsuz sonlarda ne kadar ağladığını biliyorum" dedi

Bahar nefes aldıkça bile acıyan yarasını aldırmadan elini zorlukla Yavuzun yanağına koyup "A..ama s..sen ağlamıyorsun. Ağlama da. B..bizim hikayemiz mutsuz sonla bitince ağlama" dedi

Yavuz Baharın elini yanağından alıp öptü ve "Hayır, hayır. Mutsuz son yok birtanem. Mutlu son var. Dayan" dedi

Yavuzun gözünden bir damla yaş akıp Baharın boynuna düştü. Bahar ağırlaşan göz kapaklarını kapatıp tekrar açtı ve "A..ağlama. o..o z..zaman canım daha çok yanıyor" dedi zorlukla

Sırtındaki acı Baharın tüm bedenini ele geçirirken boğazındaki yangın konuşmasını iyice zorlaştırıyordu. Ama Bahar bu durumu aldırmadan, bunun sevdiğiyle son konuşması olduğunu düşünerek zorlukla, tüm gücünü kullanarak konuşuyordu.

Bahar artık ağırlaşan göz kapaklarına direnemeyecek kadar yorulmuştu. Usulca göz kapakları kapandı.

Yavuz korkuyla Baharın yüzünü okşayarak "Uyuma Bahar. Sakın uyuma sevgilim" dedi

Bahar sevdiği adam için zorlukla gözlerini araladı. Yavuz Baharın saçını okşayıp "Dayan birtanem seni hastaneye yetiştireceğim" dedi

Ardından da Baharı kucağına aldı. Bu hareketle Baharın canı yanarken yüzünü buruşturdu ve ağzından acılı bir inilti koptu.

Yavuz hızlı adımlarla yola çıkmaya çalışırken gözleri kapanan karısına bakarak "Bahar uyumaman gerek. Bunu benden daha iyi biliyorsun sevgilim. Hadi konuş benimle" dedi

Kalbi acıyordu Yavuzun. Bir sevdiğini daha kaybetmek istemiyordu. Buna dayanamazdı. Tüm hayatına bahar gelmişken tekrar kışa dönemezdi.

Baharsa yanan canına rağmen tebessüm ederek "S..sonra s..susmamı istersen öperek sustur ama" dedi

Yavuz Baharın gözlerine bakarak "İstersen öperekte konuşabiliriz" dedi

"Ş..şimdi gücüm yok. D..dudaklarının tadını tam alamam" dedi Bahar

Yavuz gülerek "En kısa zamanda gücünü topla o zaman" dedi

"S..sırf s..seni öpmek için dayanacağım" dedi Bahar

"Sadece öpmek için mi dayanacaksın ? " diye sordu Yavuz

Bir şekilde Baharı uyanık tutması gerekiyordu. Bunu da konuşturarak yapıyordu. Baharın çektiği acının onun için dayanılmaz olduğunu biliyordu Yavuz. O incecik bedeni bu acıyı çekerken Yavuz daha çok acı çekiyordu.

Bahar gülümsedi. Ardından,

"H..hayır. H..hamit babama verdiğin sözü de tutmak için" dedi.

Yavuzun bakışları Baharın gözlerine kayınca Bahar devam etti,

"B..biliyor musun ? B..bana k..kimse bisiklet sürmeyi öğretmedi"

"Sen iyi ol ben sana öğretirim. Önce sana öğretirim. Sonra babam, sen, ben, hep beraber çocuklarımıza öğretiriz" dedi Yavuz

"Ç..çocuklarımız mı ? " diye sordu Bahar

"Evet çocuklarımız. Ben en az iki tane istiyorum" dedi Yavuz

Bahar elini Yavuzun yanağına koyup "Ç..çok i..iyi bir baba olacaksın" dedi

"Emin ol sende çok iyi bir anne olacaksın" dedi Yavuz

Bahar damarlarındaki kanın giderek tükendiğini hissediyordu. Elleri ve ayakları üşüyordu. Esmer teni ise bembeyaz kalmıştı. Gözlerinden yaşlar arada usulca süzülüp yere düşerken dayanması çok güç bir hal almıştı.

Uyumamak için direnirken yarı kapanan gözleriyle "Ç..çok uykum var Yavuz. D..dayanamıyorum" dedi

Yavuz telaşla Bahara dönüp "Hayır, sakın uyuma. Bak sana söz veriyorum evimize gidince beraber sarılıp uyuyacağız. Seni kollarımda uyutacağım. Ama şimdi uyuma" dedi

Bahar tebessüm ederek "Ş..şimdi de kollarındayım" dedi

"Neyi kastettiğimi gayet iyi anladın doktor hanım" dedi Yavuz

"S..son uykumda kollarında o..olmak bile h..herşeye değer" dedi Bahar kuruyan dudaklarını diliyle ıslattıktan hemen sonra

Bahar iyice kuruyan boğazını ıslatma için zoraki yutkundu. Ama boğazı ıslanmak yerine acıdığında yüzünü buruşturdu. Gözlerinden bir damla yaş daha akıp yere düşerken Yavuzun hayran olduğu gözlerini kapattı.

Baharın gözlerini kapatmasıyla Yavuzun zaten dolu olan gözlerinden bir damla yaş aktı. Artık gücü Baharınkiyle beraber tükenirken dermanı kalmayan dizleri onu taşımayı reddetti.

Yavuz bomboş asfaltın ortasına dizleri üzerinde düştü. Baharı bir an bile kendinden ayırmadan yüzünü avuçladı ve "Birtanem uyuma. Sen benimsin. Benimlesin. Yanımda kal. Gitme" diye yalvarırcasına konuştu.

Bahar gözlerini açmakta zorluk çekerken "B..ben s..senin hep kalbinde olacağım" dedi

Yavuzun gözlerinden yaşlar süzülüp giderken "Tek kalbimde değilsin. Aklımdasın da. Ama lütfen yanımda da kal Bahar. Beni sensiz bırakma" dedi

"G..gücüm t..tükendi artık" dedi Bahar

Yavuz duyduğu araba sesiyle bakışlarını karısının solan yüzünden çekip buğulanan gözleriyle yola baktı. Karşıdan siyah bir pikabın geldiğini görünce içini kaplayan sevinçle Baharın saçını öpüp "Az kaldı sevgilim. Şimdi hastaneye gideceğiz" dedi

Bahar kuruyan boğazıyla artık konuşamazken Yavuz gelen pikabı durdurmak için elini kaldırdı.

Aracı süren kişi yolun ortasında oturan Yavuzu görünce durdu. Hızla arabadan indi ve yanlarına gitti.

Yavuz yalvarır gibi adama bakarken "Karım, karım ölüyor. Yardım edin " dedi

Adam Yavuzu baştan aşağı süzdü ve "Asker misin ? " diye sordu

"Evet askerim. Şimdi yardım edin, hastaneye gidelim" dedi Yavuz

Adam hızla Yavuzun yanına geldi. Yardım etmek için Baharı kucağına almak istediğinde Yavuz "Bırak" diyerek karısıyla tekrar ayaklandı.

Bahar ise yüzünde oluşan gülümsemeyle zoraki yutkundu ve biraz ıslanan boğazıyla "K..kimse s..sarı komutanın k..karısını havaya kaldıramaz" dedi

Yavuz Baharın sesiyle tekrar umut dalarken gülümsedi ve "Evet. Kimse seni havaya kaldıramaz" dedi

Adam arabanın arka kapısını açınca Yavuz Bahar kucağından indirmeden araba bindi. Yan koltukta ne olduğunu anlamaya çalışan çocuğu görünce çocuğun silahına baktığını fark etti.

Yavuz hızlı hızlı alıp verdiği nefeslerinin arasından çocuğun saçını okşayıp "Korkma. Askerim ben. Size zarar vermem" dedi

"Askerler bizi hep korur ki yaa" dedi küçük çocuk

Yavuz tebessümle çocuğa bakarken araba çoktan harekete geçmişti bile.

Bahar, Yavuz için uyanık kalmaya çalışıyordu. Artık tüm bedeni uyuşmaya başlarken "B..böyle h..hissetmem normal mi ? " diye sordu

"Nasıl ? " diye sordu Yavuz Baharın saçlarını okşarken

"T..tüm bedenimin uyuştuğunu h..hissediyorum. S..sen daha önce vuruldun. H..hiç böyle hissetmiş miydin ? " diye sordu Bahar

"Sende vurulmuştun. Bu ilk değil" dedi Yavuz

"H..hatırlamıyorum" dedi Bahar

"Karabayıra geldiğin ilk gün saldırıya uğramıştık. Orda vurulmuştun. Sonra seni omzundan ben vurmuştum" dedi Yavuz

"O..onlar sayılmaz. Sıyırmıştı" dedi Bahar

"Ne fark eder ? Sonuçta sen koskoca Karasu gelinisin. Bunlar seni yıkmaz" dedi Yavuz

Baharın kurumuş dudakları yukarıya doğru hafifçe kıvrıldı.

Karasu gelini

Yavuzun böyle demesi çok hoşuna gitmişti. Aynı birtanem demesi gibi. Bunları daha çok duymak istiyordu. Ama dayanacak gücü kalmamıştı. Vücudundaki kanları boşaldıkça daha çok üşüyor, vücudu daha çok uyuşuyordu.

Bahar son bir kez gücünü toplayıp elini Yavuzun yanağına koydu ve "K..kollarında ölmek bile güzel" dedi

Yavuz göğsünde başı yaşlı olan karısının saçlarını öpüp onu kendine daha çok çekti ve "Şşş, dayan. Dayanmak zorundasın" dedi

Baharın eli Yavuzun yanağından kayıp boşluğa düştü. Yavuz hemen Baharın elini alıp koluna tekrardan koydu.

Bahar bekledi. Sadece bekledi. Uyumak istiyordu ama Yavuz için uyanık kalmak da istiyordu. Biri göz kapaklarını aşağı çekerken, biri kapatmaması için yalvarıyordu.

Baharın yüzünde buruk bir tebessüm oluştu. Ardından,

"B..biz Çolak'a cani derdik. O..o bari b..bizi öpüştürmüştü" dedi

Yavuz Baharın yanağını okşayarak "Tamam yorma kendini. Uyanık kal ama kendini yorma" dedi

"S..susarsam u..uyurum" dedi Bahar

"Hayal kur o zaman" dedi Yavuz

"B..biri hariç tüm hayallerim gerçekleşti" dedi Bahar

"O kalan biri ne ? " diye sordu Yavuz

"İ..iki ç..çocuk" dedi Bahar acısına rağmen yüzünde oluşan gülümsemeyle

"Sen iyileş o hayalin de gerçek olur. O ortak hayalimiz..." dedi Yavuz

"E..erkek olursa adı Mücahit o..olsun" dedi Bahar

"Hayır Bahar. Oğluma o delinin adını vermem" dedi Yavuz çatılan kaşlarıyla

Bahar güldü. Gülerken canı daha fazla yanmasına rağmen güldü. Ardından,

"H..haklısın bende vermem" dedi

Yavuz gülerek Baharın saçlarına bir öpücük daha kondurdu.

Araba hastanenin önünde durup kapısı açılınca Yavuz Baharı hemen gelen sedyeye yatırdı. Elini bir an olsun bile elinden ayırmadan ameliyathanenin önüne kadar geldi.

Bundan sonrasına giriş izni olmadığı için hemşireler ona engel olurken Yavuz kapının yavaş yavaş yok olan aralığından karısının gidişini izledi.

Çaresizce bir kaç adım geriye gidip kendini bekleme koltuğuna bıraktı. Beklemek, ne zor iş. Bugüne kadar çok insan beklemişti burada. Ama hiç birinde kendini bu kadar çaresiz hissetmemişti.

Yavuz omzuna dokunan elle başını önünden kaldırıp onları hastaneye getiren adama baktı ve "Bizi orda öylece bırakmadığınız için teşekkürler" dedi

"Ne demek kardeşim insanlık vazifemiz"

"İnşallah karın iyi olur" dedi kadın

"İyi olmak zorunda" dedi Yavuz

Yavuz sol eliyle cebinin fermuarını açtıktan sonra yanından hiç ayırmadığı, üzerine karısının kokusu sinen fuları eline aldı.

Fuları iki elinde sıkıca tutarak burnuna götürdü. Baharın kokusu ciğerlerini doldururken gözlerini kapattı. Kapatmasıyla da dolu gözlerinden bir damla yaşın düşmesi bir oldu.

'İyi olmak zorundasın sevgilim. İyi olman isterse bin yıl sürsün ama iyi ol. Fazla da uzun olmasın iyileşmen. Hemen kalk ayağa. Bir an önce ayağa kalk ki bugüne kadar yapmaya fırsatımızın olmadığı şeyleri yapalım. Senin gitmek istediğin ama vakit bulup gidemediğimiz filme gidelim mesela. Sonra şu çok sevdiğin grubun konserine gideriz. Daha sana bisiklet sürmeyi öğreteceğim. Sen bana bisikletin arkasını bıraktığım için kızacaksın daha... Sonra yarış yapacağız. Ben sen kazan diye bilerek yavaş olacağım ama sen bilmeyeceksin tabii.. Yarışı kazanınca çocuksu bir sevinç yaşayacaksın. Koşup bana sarılacaksın, benimle dalga geçeceksin. Aramızda 3 yaş olmasına rağmen yaşlı diye dalga bile geçebilirsin benimle. Senden beklerim bunu. Gidemezsin Bahar. Beni, seni seven bu kadar insanı bırakıp gidemezsin sevgilim. Daha Suyla Feyzullahın düğününde eğleneceğiz. Ateşe Nazlıyı isterken sen onlarla uğraşacaksın. Ama onlar ecel teri dökerken de onları rahatlatacaksın. Eylem ve Fethinin düğünleri olacak daha. Gerçi önce Fethinin tekrar evlenme teklifi etmesi ve Eylemin bu sefer kabul etmesi lazım. Daha Ahmet Kartala sünnet düğünü yapacağız. Mücahitin kirvesi ben olacağım kavgasına güleceğiz. Ondan da önemlisi aşık olduğunda dalga geçeceğiz. Ama bize kırılmayacak. Çünkü biz aileyiz. Aile üyeleri arasında küslük olmaz sevgilim. Bırakıp gitmekte olmaz. Sende beni bırakma, aileni bırakma. Daha yaşayacak çok şeyimiz var Bahar. Geçirmemiz gereken çok fazla güzel günler var sevgilim. Mesela seninle, seni ilk öptüğüm gün haricinde hiç dans etmedik. Sen bir ayağa kalk, en müsait zamanda güzel bir dans borcum olsun sana. Yeter ki sen kalk birtanem. Beni bu hayatta sensiz bırakma. Yaşarken öldürme beni'

Yavuzun gözünden bir damla yaş daha süzülüp giderken yanağında hissettiği minik ellerle başını kaldırdı.

Minik eller yanağındaki yaşı silerken "Annem hep derki küçüklerin duası hep kabul olurmuş. Bende senin karın için dua edeceğim. Annem için de dua etmiştim kabul olmuştu. Şimdi de o abla için dua edeceğim" dedi

Yavuz gülümseyerek çocuğu dizine oturttu ve saçlarını öptü. Konuşmasına fırsatı olmadan beyaz koridorun başından gelen ayak sesleriyle bakışlarını oraya çevirdi.

Eylem koşar adım Yavuzun yanına gelirken Yavuz çocuğu kucağından indirip ayağa kalktı.

Eylem dudaklarından bir hıçkırık koparken Yavuza sarıldı. Yavuz da Eyleme sarıldı.

Yavuzun gözünden yaşlar tekrar akmaya başlarken "Koruyamadım onu Eylem" dedi titreyen sesiyle

"Sen elinden geleni yaptın" dedi Eylem boğazındaki hıçkırığı zorlukla yuttuktan hemen sonra.

"Onun yerinde ben olmalıydım. O kurşunlar Bahara değil bana isabet etmeliydi"

"Böyle dediğini Bahar duysa çok kızardı sana" dedi Eylem ardından sesinin kızgın çıkması için çaba göstererek "Ve Bahar uyanınca seni ispitleyeceğim. Benim kardeşim biraz trip atsın sana. Ben ona uzun süreli trip atma yöntemlerini de öğretirim" dedi

Ameliyathanenin kapısı açılınca herkes oturduğu yerden kalkıp kapının önüne gitti.

Herkes çıkan hemşireye bakarken hemşire,

"Bahar Karasu'nun yakınları siz misiniz ? " diye sordu

Herkes ya kafasını sallayarak yada sözlü olarak Baharın yakını olduklarını onaylarken hemşire tekrar konuşmaya başladı,

"Bahar hanım çok kan kaybetmiş. Acilen A Rh+ kan lazım. İki veya üç kişi bulabilirseniz Bahar hanım için daha iyi"

"Benimki. Benimki oluyor" dedi Mücahit kanının uyması sevinciyle. Yengesi için damarlarındaki son damlaya kadar verebilirdi. Tek o da değil, herkes Bahar için kanlarını son damlasına kadar verirdi.

"Benimki de uyumlu" dedi Fethi

Hemşire onları hemen kan alma odasına götürürken Yavuz kardeşlerine nasıl teşekkür edeceğini bilmiyordu. Belki de Bahar onların verdiği kan sayesinde yaşayacaktı.

Fethi ve Mücahit kanı verdikten sonra tekrar ameliyathanenin önündeki yerlerini aldılar.

Dakikalar bir birini kovalarken kimi oturduğu yerden kalkıp beyaz ve sessiz koridorda adımlıyordu. Kimi bir yerden kalkıp başka bir yere oturuyordu.

Yavuz alnını, yasladığı duvardan ayırmadan elinde sıkı sıkı tuttuğu fuları burnuna götürüp kokladı.

'Burada senden gelecek iyi haberi beklemek cehennem gibi sevgilim. Cayır cayır yanıyor yüreğim. Sen benim gözlerime bakıp 'iyiyim' diyene kadar da sönmeyecek o yangın. Bu sessiz koridorda seni çaresizce beklemek ölümden beter birtanem. Lütfen dayan. Bizim için dayan... Sensiz aldığım nefes, nefes değil Bahar'

Yavuz alnını soğuk duvardan çekip sırtını yasladı. Yavaşça aşağıya kayıp düz zemine oturdu.

Ama ameliyathanenin kapısının açılmasıyla oturduğu yerden kalkması bir oldu.

Herkes tekrardan kapının önüne giderken çıkan doktora korkulu gözlerle baktılar. Doktorun ağzından çıkacak bir tane iyi söz için herşeylerini verirlerdi...

'Yürüyorum. Yavuzun saçlarının renginde olan ekin tarlasının içinde, elimi onlara sürterek yürüyorum. Esen rüzgarla saçlarım geriye doğru savrulurken gözlerimi kapattım.

Üzerimdeki beyaz, uzun elbisem rüzgarla uçuşurken yüzümde gülümseme oluşmasına engel olamadım.

Arkamdan gelen tatlı bir bebek ağlaması sesiyle gözlerimi açıp yavaşça arkama döndüm.

Sapsarı ekin tarlasının tam ortasında üzerinde aynı benim ki gibi beyaz, uzun elbiseli bir kadın gördüm. Kucağında da kundakta sarılı bir bebek...

Kadının yüzü bana çok tanıdık geliyordu. Ama bebeğin içli içli ağlamasından dolayı pek odaklanamadım kadına.

Kadın bebeği biraz bana doğru uzatarak "Gel kızım" dedi

Ekinleri yararak kadına doğru ilerledim. Kadına yaklaştıkça yüz hatlarını daha rahat inceleyebilirdim. Kadının Yavuza benzemesi aklımı karıştırırken, yanına ulaştığım anda kadın bebeği benim kucağıma verdi.

Çocuk bana gelince direkt susarken yüzümde bir gülümseme oluştu.

Ben minik bebeğin pofuduk yanağını işaret parmağımla okşarken kadın,

"Anne kokusuyla huzur buldu yavrun" dedi

Şaşkınlıkla bakışlarımı bebekten ayırıp kadına çevirirken "Y..yavrum mu ? " dedim

"Evet yavrun. Oğlumla senin oğlun" dedi kadın

Şaşkınlığı bir kat daha artarken "G..gülümser anne" dedim

"Evet kızım. Benim" dedi

"A..ama s..sen öldün" dedim

"Evet, ben öldüm ama sen buraya gelme kızım. Oğlumu yalnız bırakma. Seni çok seviyor. Sensizliğe dayanamaz"

"B..bende mi öldüm ? " diye sordum şaşkınlıkla

"Hayır, ölmedin. Buraya bebeğini kısa bir süre de olsa görmek için geldin. İstersen kalabilirsin ama kalma. Git, hayatına devam et"

"B..bebeğimi görmeye mi geldim ? İyi de ben hamile değildim ki. Daha önce bebeğim hiç ölmedi" dedim dolu gözlerimle kucağımda mışıl mışıl uyuyan bebeğe bakarak.

Gülümser annem konuşmak istese de üzerime düşen gölgeyle sustu. Başımı kaldırıp baktığımda babamı görmeyi hiç beklemiyordum.

Babam kucağımdan bebeğimi çekip alırken gözümden akan yaşlarla "Alma bebeğimi benden" dedim

Nasıl olduğunu anlamadığım bir biçimde, daha bebeğin kim olduğunu bile bilmeden ağzımdan nasıl bebeğim sözcüğünün kaçtığını bile bilmiyordum.

"Onu hak etmiyorsun" dedi babam ve bana arkasını dönüp gitmeye başladı.

Bebeğimi ondan almak için arkasından koşmaya başladım. Ben koştukça onlar benden uzaklaştı. Gözlerimden yaşlar durmadan akarken hıçkırıklarla yere düştüm.

Gülümser anne gelip yanıma oturdu ve yüzümü avuçlayıp "Ağlama kızım. Ben torunumu o adamdan alacağım ve ona çok iyi bakacağım" dedi

"K..kokusunu içime çekemedim ben onun" dedim hıçkırarak

"Her insan bebeğinde sevdiğinin kokusunu alırmış kızım. Bu yüzden senin için onun kokusu aynı Yavuzumun kokusu gibi. Yavuzum içinde aynı senin ki gibi... Uyan ve oğlumun kokusunu içine çek"

"Ben bebeğim olmadan yapamam"

"Oğlumda sen olmadan yapamaz. Şimdi kendini toparla ve seni sevenleri yalnız bırakma"

"Bebeğime çok iyi bak Gülümser anne" dedim zorla ayağa kalkarak

"Merak etme. Torunum bana emanet"

Gülümser annem birden gözden yok olurken esen rüzgarla gözlerimi tekrar kapattım.

Gözlerimi açtığımda bir köprünün ortasındaydım. Buraya nasıl geldiğimi anlamaya çalışırken etrafımda bir tur döndüm.

Köprünün sonunda bana elini uzatan sevgilimi görünce kocaman bir gülümsemeyle ona doğru bir adım attım'

 ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯

2500+ kelimelik bu bölümü sonunda atabildim 🎉

Umarım beğendiğiniz bir bölüm olmuştur. Açıkçası benim içime sindi.

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi çok merak ettim ama bennn

Bol bol yorum yapıp oy verin lütfen🙏

Benim için zor geçecek 3 haftanın birini atlattım. Ve bu hafta hepsinden daha yoğun olacak 😔 Bölümleri hızlı atmaya çalışacağım. Tabii elimden geldiği kadar.

Okulum tam gün ve okul sonrası kursum oluyor. Cumartesim bile dolu. Üstüne acımasız hocaların verdiği sürüyle ödev derken gerçekten vaktim kalmıyor. Ki sınavlarımı saymıyorum bile...

Neyse çok konuştum.

Bir dahaki bölümde görüşmek üzereee 💫

Kendinize iyi bakın 💋 💕

Ipagpatuloy ang Pagbabasa

Magugustuhan mo rin

1.1K 470 8
Hani hayat müşterekti? Kim söylediyse koca bir yanılgıya kapılmış ya da insanlığı kandırmak istemiş. Çünkü yaşanan eziyetler, üzüntüler tek kişilik. ...
4K 1.6K 21
Planlanmış bir anne, planlanmış bir bebek, planlanmış bir sperm ama planlanmamış bir küçük annenin hikayesine hoş geldiniz... ...... Zeytin ağaçlar...
20.1K 1K 24
Hoştur bana senden gelen Ya Gonca gül,yahut diken Ya hayattır,yahut kefen Narında hoş, nurunda hoş Kahrında hoş, lütfunda hoş... (Algon hayali sahnel...
3.8M 183K 47
Kalplerden Ritimler Serisi 1- Ünlü bir basketbolcu olan Uygar Türkmen, sıradan giden hayatında kaderindeki aşkı beklemektedir. Bir kış günü karşılaşt...