§Mini-Özel Seri 7§

1.9K 63 27
                                    

İyi Okumalar

Bir çıkmazın içinde tüm yaşananlara inat mutlu olmaya çalışıyorduk bir zamanlar. Acılar artık tüm bedenimizi ele geçirmişti bir zamanlar. Önümüzde aşmamız gereken engeller vardı. Biz o engelleri aşarken bazen tökezlemiştik. Kimi zaman tökezledikten sonra dengemizi sağlayamayıp düştük, dizlerimiz yara oldu. Ama biz Yavuzla birlik olduk ve Yavuz düştüğünde yarasına ben üfledim, ben düştüğümde o benim yarama üfledi. Böyle böyle derken koştuğumuz maratonu bitiş çizgisine ulaştık. O bitiş çizgisi bizim mutluluğumuz oldu.

Güçlü kollarını sıkıca belime dolanmış hareket etmemi bile engelleyen adamın şakaklarına bir öpücük kondurdum.

Yavuz homurdanıp uyumaya devam ederken güldüm. "Sevgilim beni bırakır mısın? Kalkacağım."

Yavuz homurdanıp biraz daha sıkı sardı kollarını belime.

Elim Yavuzun saçlarına tırmandı. Alnına düşen küçük bir tutam saçını geriye attım. "Sevgilim kızımızın yanına gideceğim." dedim hafif aralık dudaklarına dudaklarımı bastırıp küçük bir öpücük kondurduktan hemen sonra.

Belimi saran kollar gevşeyince dudaklarımda bir gülümseme peydah oldu. Yavuzu uyandırmadan yüzümü boynuna yaklaştırdım. Kokusunu içime çekip minik bir öpücük kondurdum sıcak boynuna. Kıpıtdanıp uyumaya devam etti.

Yatakta dönüp ayaklarımı aşağıya sarkıttım ve ayak ucumdaki sabahlığı giydim. Kuşağını bağlarken ayağa kalkıp banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra hemen kızımın odasına gittim.

Yatağında mışıl mışıl uyuyan minik kızımı görünce huzurlu bir gülümseme oluştu yüzümde. Elvin'i uyandırmadan kucağıma aldım. Yüzümü saçları arasına gömüp kızımın kokusunda huzur buldum. Saçlarına minik bir öpücük kondurup bezini kontrol etmek için örtüsünün üzerine bıraktım.

Elvinin altını değiştirirken hala ilk günkü gibi canını yakacağım korkusu var içimde. Onun narin bedenine zarar vereceğim diye korkuyorum.

Elvinin uyandırmadan altını değiştirdikten sonra tekrar kucağıma alıp yatak odasına götürdüm.

Yavuz yüzüstü dönmüş, üzerindeki örtü beline kadar açılmıştı. Elvin'i babasının yanına yatırıp düşmemesi için yatağın ucuna yastık koydum. Yavuzun çıplak sırtını öpüp üzerini örttüm.

Tekrar banyoya gidip kendimi sıcak suyun altına bıraktım.

Bugüne gelene kadar Yavuzla beraber zor günler atlatmıştık.

Derman yakalandıktan sonra Dragan denen bir adam çıkmıştı bir de başımıza. Belki bugüne kadar gördüğüm teröristlerden bile daha cani bir adamdı bu adam. Tehlikeliydi de. Bu denli tehlikeli bir adamın benim hamile olduğum dönemde başımıza musallat olması Yavuzu çok fazla korkutmuştu. Sürekli bize bir şey olacak diye korktuğunu dile getirip durmuştu. Bebeğimizle birlikte omuzlarındaki yük daha da artmıştı. Ama asla bizden de bebeğimizden de vazgeçmedi. Bizi hep korudu ve bebeğimizi kucağımıza aldık.

Elvin şimdi on sekiz aylık olmuştu ve hepimizin hayatına renk katmıştı. Yavuz eve ne kadar yorgun gelirse gelsin kızımızla vakit geçirmeyi asla ihmal etmemiş ve çok iyi bir baba olmuştu.

Başlıktan akıp tüm vücudumu temizleyen suyu kapatıp bornozumu giydim. Saçlarımı havluya sarıp banyodan çıktım.

Yatak odasına girdiğimde gördüğüm manzara yüzümde kocaman bir gülümseme oluşturdu.

Elvin sırtüstü yatan babasının göğsüne oturmuş ellerini babasının yanaklarına koymuş şakasını öpüyordu.

"Anneciğim sen babayı öperek mi uyandırıyorsun?" dedim içimdeki mutluluktan dolayı gülümserken.

Keşke Olsaydı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin