"Öyle aniden şey olunca..." dedi Bahar. Ardından önüne gelen bir tutam saçı kulağının arkasına sıkıştırıp "Neyse ben Kemale yardım edeyim" dedi ve Yavuza konuşma fırsatı vermeden Kemalin yanına gitti.
Ellerini masaya dayayıp gözlerini kapattı. Derin bir nefes aldı.
"Sen iyi misin? "
Bahar Kemalin sorusuyla gözlerini araladı. "Sanırım," dedi. Ardından başını yavaşça iki yana sallayıp "Bilmiyorum," dedi
"Hasta falan mısın? Ne oldu? " diye sordu Kemal
"Demin kötü kokan bir şey yüzünden midem kötü oldu sadece" dedi Bahar
"Ne kokusu? " diye sordu Kemal
"Teyze, çocuklara dağıt diye bir şey getirdi. Bende ne olduğunu merak edip kokladım. Karalahana suyu çıktı o da" dedi Bahar
Kemal gülerek "Karalahana suyu koklanır mı kızım? Deli misin sen? " dedi
"Yah, ne olduğunu bilmiyordum ki" dedi Bahar
Kemal gülüp işine devam etti. Bahar ise etrafa bakınırken kardeşleriyle konuşan kocasını gördü. Gözleri dolarken Yavuz, Bahara baktı. Bahar bakışlarını hemen kaçırdı.
"Sorunun sadece miden olduğuna emin misin? " diye sordu Kemal
Bahar dolan gözlerini kapattı. Bir damla yaş yanağına süzülürken çatlak çıkan sesiyle "Hayır" dedi
Kemal elini arkadaşının koluna koyup ona destek olurken "Anlatmak istersen dinlerim, biliyorsun" dedi
"Yavuz," dedi Bahar. "Canım acıyor anlıyor musun? Hem boşanacağız, bitti diyor beni dinlemiyor. Hem de yakın oluyor. Ve bu benim canımı çok yakıyor. Sevdiğim adamla aramda sadece metreler var ama ben koşup ona sarılamıyorum. Canımı yakıyor"
"Yavuz seni demin yemeğe çağırmadı mı? Demek ki bir şeyleri düzeltmek istiyor ve seni yemeğe çağırıyor. Ağlamak yerine yemeğe gitmeyi yabul etsen" dedi Kemal
