KO-1

440 28 38
                                    

20.12.2023

Herkese merhabaaa 💁🏻‍♀️

Çook uzun bir zamandan sonra sizlerle tekrar birlikte olmanın içimde yarattığı heyecanla sizlere yepyeni bir özel serinin, seriye giriş niteliğinde olan bu ilk bölümünü fırlatıyorum.

Oylarınızı ve yorumlarınızı da aynı heyecanla bekliyor olacağım.

Keyifli okumalar.

§

Birini çok sevmek, birine aşık olmak çok farklı bir şeydir. Bunun tarifini yapamaz insan. Bu duyguları anlatmaya kelime dağarcığındaki kelimeler yetmez. Sevgi ve aşk insanın içinde onlarca yeri değiştirse de bunu anlatamaz. İçinde neyi değiştirdiğini kelimelerine dökemez.

Aşık olmak egoyu yıkabilen tek eylemdir, demiş Osho.

Oshu'nun burada bahsettiği 'ego' basit bir şeymiş gibi dilimize sakız olmuş ego değil. Bu ego bizim ruhsal bütünlüğümüz, zihnimizin bir şeyleri algılayışıdır.

Aşık olmak işte bu yüzden egoyu yıkabilen tek eylemdir. Aşık olan insanın ruhu evrim geçiriyor, zihnimiz her şeyi daha farklı, daha tozpembe algılıyor. İnsanın egosu, kendi kişiliğini koruyamıyor ve değişiyor, yıkılıyor.

Bizler sevdiğimizi kaybetmemek uğruna kendi egomuzdan vazgeçiyoruz. Tüm kalbimizi, tüm benliğimizi korkusuzca başka birinin ellerine teslim ediyoruz. Kalbimizi, benliğimizi avuçları arasına alan kişiye güveniyoruz. O da kalbini bize verirse biz, o kalbi en güzel şekilde koruyup kolları, diyoruz. Karşımızdaki kişinin de bizim kalbimize, benliğimize aynı hassasiyeti göstereceğine inanıyoruz. Elimizden de inanmaktan başka bir şey gelmiyor zaten. Çünkü biz kendimizden başkasını kontrol etme gücüne sahip olmayan kullarız. Sevdiğimiz kişi bizi üzebilir de, bırakabilir de, hayal kırıklığına da uğratabilir. Bizim elimizden ise sadece böyle olmayacağına inanmak geliyor.

İnsanın gerçekten inandığı şeylerde hayal kırıklığına uğraması sevdiğinin avuçlarına bıraktığı benliğini ezip parçalıyor. Böyle olduğu zamanlarda bazen bırakmak gerekiyor. Onun avuçlarındaki kırılmış benliğini ve kırılmış kalbini alıp tutunduğun dalı bırakmak gerekiyor.

Bazen bırakmak, tutunmaktan daha az zarar verir.

Bir yandan aşk bu... Hemen vazgeçilmez, hemen bırakılmaz. Savaşmak gerekir uğrunda. Bu yüzden de insan kalması gerektiği zamanı da gitmesi gerekten zamanı da iyi bilmeli. Ve şunu unutmamalı: Eğer o sevgi, o aşk onun nasibinde varsa ondan kaçmak mümkün değildir. Er ya da geç o mutlaka seni bulur.

Şakağıma doğru akan yaş yattığım yerde sağa dönmemle yastığımı ıslattı. Bacaklarımı çekebildiğim kadar çektim kendime. Sarıldım onlara.

Kendimi daha önce hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim. İçim ateş gibi yanıyor. Ne doğru ne yanlış bilmiyorum artık. Düşünemiyorum. Ben artık düşünemiyorum. Eylemlerim bir düşüncenin ürünü değil.

Yavuz benim nasibim mi, bilmiyorum. Hiç nasibim oldu mu bilmiyorum. Bıraktım onu ama bıraktığım zaman doğru mu, bilmiyorum.

Tek bildiğim canımın çok yandığı.

Benden nasıl bu kadar kolay vazgeçti? Hiç mi sevmedi beni? Ne kadar boşanmak istesem de o belgeleri bu kadar çabuk imzalayacağını, anahtarını bırakıp eşyalarını alıp bu kadar çabuk gideceğini beklemiyordum.

Ben bizim için çabalasın istemiştim.

Bizim ilişkimizde hep çabalayan, kırılsa da anlamaya çalışan ben oldum. Ben onun da biraz çabalamasını istedim içten içe. Ama o bizden çok kolay vazgeçti.

Keşke Olsaydı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin