KO-12

227 22 43
                                    

12.04.2024

Herkese merhabaa 💁🏻‍♀️

Bayramın son gününüsüydü ama iyi bayramlar hepinizeee 🍬💐

Kiminiz memleketinden döndü kiminiz dönüş yolunda. Dönenler dinlenirken yolda olanlar yolda vakit geçirmek için okusun diye benden bayram şekeri niyetine bir bölüm olsun size.

Ben de bayram şekerimi oy ve yorum olarak beklerim ama 🤭

İyi Okumalar.

§

Son zamanlarda kendimi çok yorulmuş hissediyorum. Düşüncelerim beni yoruyor. İştahım kesildi, karnım ağrıyor, midem bulanıyor, başım dönüyor. İnsanlara verdiğim değeri onlardan görmedikçe yavaş yavaş siliniyorum sanki bu dünyadan. İnsanların beni aptal yerine koyuşu beni bu dünyadan siliyor.

Aynadan kendi gözümün en içine bakarken ne hissettiğimi anlamaya çalıştım.

Ailem dediğim insanlarla ilgili öğrendiğim gerçekler beni pis bir bataklığın içine atmıştı. O hastalık dolu bataklıktan çıkmak için uğraştıkça daha çok batıyordum sanki. Debelenmeyi bırakırsam oradan çıkamasam da daha yavaş batacaktım. Daha yavaş batmam da beni oradan çıkartmak isteyenler için daha fazla zaman demekti.

Debelenmeden zaman kazanmak daha doğru olsa da eninde sonunda batıp gidecektim ben o bataklığın en dibine.

Çıkışım yok.

Bittim ben.

Ruhum bir kere bataklığın yapışkan çamuruna bulanmışken boğulmadan kurtuluş yoktu bana.

Önce boğulacak sonra kurtarılacaktım.

Ruhumu içine düştüğü bataklıktan kurtaramasam da şu an için düşüncelerimi kurtarabilirdim. Bunun için gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Elimdeki rimeli sıkmayı bırakıp masaya bıraktığımda gözlerimi açtım.

Son 3 gündür en sık duyduğum cümle olan 'Sen bu hikayenin en masumusun.' cümlesi kafamın içinde dönüp dururken dudak kalemimi aldım. Dudaklarımı hafifçe aralayıp çerçevelemeye başladım.

İçimdeki hisleri dile dökmeyi geçtim kendim bile anlayamıyorum. Ne bu böyle?

İş için Karabayır'a gelen Kerim'i kahvaltıya çağırmıştım. Kahvaltı esnasında ister istemez konu o adama gelmişti. Benden sakladığı gerçekler yüzünden Kerime de öfke duymak isterdim ama isteğimin aksine oldukça sakindim.

Böyle mi oluyordu gerçekten? Bir yerden sonra insan hissizleşiyor muydu da sakin kalabiliyordu içine zehir zemberek tohumlar eken konu karşısında?

O da bu hikayedeki en masum kişinin ben olduğumu söylemişti. Bunun farkında olsam da elimde değildi işte.

Şimdi Yavuzu daha iyi anlıyorum. Ona zamanında onun masum olduğunu defalarca dile getirsem de içinde yine de bir acı vardı. O zaman için bu konuda Yavuzu anlamasam da şimdi gerçekten de çok iyi anlıyorum. Anlıyorum çünkü yaşıyorum... Utanıyorum, kızıyorum, nefret ediyorum... Kalbimde bir kara leke var artık. O kara lekeyle yaşamaya alışmam lazım ama benim. Varlığını unutarak yaşamam lazım ama... Ben iyi biriyim. Ben vatanını seven biriyim.

Kerim bana anneme kızmamamı da söylemişti. Masum olmasa da onun da Yıldırım Kutlu'nun kurbanı olduğunu söyleyerek ona karşı beni yumuşatmaya çalışmıştı. Ama bilmiyor ki benim içimdeki kızgınlığın, kırgınlığın annemin de kurban olarak yaptıklarından kaynaklı değil de beni gerçekten seven bir anne olamamasından olduğunu.

Keşke Olsaydı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin